Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasaları İzleme ve Değerlendirme Komitesi’ne (Gıda Komitesi) 17 Haziran 2022 tarihli “Cumhurbaşkanlığı Genelgesi” ile gece yarısı ayarı verildi. Komite’nin sekreteryası Merkez Bankası’ndan (TCMB) alınıp, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’ye devredildi. Gıda Komitesi 9 Aralık 2014 tarihinde kurulduğunda sekreterya görevi dönemin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’ndaydı; 27 Aralık 2016’da Başbakanlık Genelgesi ile TCMB’ye devredildi.

★★★

Gıda Komitesi’nin yönetimi Nebati’ye geçtiğine göre; devlet vergi sopası ile piyasayı “terbiye” etmeye soyundu demek yanlış olmaz...

★★★

Resmi Gazete’de 18 Haziran’da yayımlanan genelgeye göre; tekrar yapılandırılan Gıda Komitesi çalışmalarını Hazine ve Maliye Bakanı’nın koordinasyonunda; Tarım ve Orman Bakanı, Ticaret Bakanı, Strateji ve Bütçe Başkanı ile Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı’nın katılımıyla devam ettirecek, görev alanına giren hususlarda karar alabilecek.

Komitenin sekreterya hizmetleri, alınan kararların uygulanmasının takibi ve koordinasyonu, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yürütülecek.



★★★

Millet İttifakı’nı sokağa çıktığında en çok yüzde 100’lerin üzerine çıkan gıda fiyatlarındaki artış zorluyor.

Gıda Komitesi’ndeki değişiklikle, fiyat artışlarının hızını kesecek politikalar üretilirken devlete kaynak yaratacak bir formül de bulunmuş... Bu tür taktik adımlar; 23 Haziran  seçimlerinin “siyasi eşiğine” geldiğimizi gösteriyor.

★★★

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın, 9 Haziran’da partisinin İzmir  İl Danışma Meclisi’nde “Cumhur İttifakı’nın adayı benim” açıklaması, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu mindere çekme işlevi de görüyor.

★★★

Muhalefet partilerinin oluşturduğu 6’lı masa temmuzda adayını açıklar mı?

Geçen hafta bu soruyu yönelttiğim bir CHP yöneticisi “Gündemimizde bile değil” diyordu... İktidar mutfaktaki yangını söndürerek seçime gitme “hayalinden” uzaklaşdıkça, seçim tarihinin yaklaştığını görebiliriz.

★★★

Türk-İş gıda enflasyonunu mayısta yıllık yüzde 108 olarak açıkladı. İşçi konfederasyonunun “Açlık ve Yoksulluk Sınırı Mayıs Araştırması”na göre yoksulluk sınırı da 20 bin TL’ye dayandı. TÜİK’e göre yüzde 75’i aşan yıllık enflasyon oranı tahmini karşısında, asgari ücrete yıl başında yapılan yüzde 50’lik zamda ikinci bir ayarlama zorunlu hale geldi.

★★★

Temmuzda sendikalarla masaya oturacak kıvama gelen iktidar; ek asgari ücret artışını belirlerken “yoksulluk sınırını” dikkate almak zorunda kalacak. Fiyat artışlarının hızı; mazota, elektriğe, gübreye, yeme, kiraya, ulaşıma yüklü zamlar yağarken düşecek mi; stokçuların, fahiş fiyat artıranların “Maliye’nin” hafızasına kaydolması vergilerde artışa yol açacak mı?

Göreceğiz.

O kapı kapalı


Yeni TÜSİAD yönetim kurulu 7-8 Haziran’da aralarında AKP Genel Başkan Yardımcısı Binali Yıldırım’ın da olduğu siyasi parti liderlerine yaptıkları ziyaretleri tamamlamıştı. TÜSİAD takvimine göre bu hafta bakanlardan randevu alacaklardı. Henüz takvim yürürlüğe girmedi/giremedi!

Orhan Turan


★★★

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan’ın “İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyelikleri konusunda Türkiye’nin dile getirdiği sıkıntıların ve taleplerin müzakere yoluyla, karşılıklı anlayışı geliştirerek ve ittifak ruhuna uygun şekilde çözülebileceğini ümit ediyoruz” sözlerine, Erdoğan “Haddini bil” ifadesi ile karşılık vermişti.

★★★

Patronlar Kulübü olarak anılan TÜSİAD’a “Bu gidişiyle devam ederse iktidarın kapısını hiç çalmasınlar. CHP size ne diyorsa o ağızla konuşuyorsunuz. Öyleyse bu kapı yerli ve milli duruş sergileyenlere açıktır, yerli ve milli duruş sergilemeyene kapalıdır” diyen Erdoğan’ın sözlerinin Ankara’daki karşılığı bu hafta test edilecek.

2022 yılı başında başkanlık koltuğuna oturan Turan’a “Ağababalarınız da aynı kafadaydı” diye çıkışan Erdoğan da çok iyi biliyordur;  TÜSİAD yönetim kurulu başkanı, kişisel değil  kurumsal görüş dile getirir.

TÜSİAD’ın dış politika önermeleri aslında 2021 Aralık’ta düzenlenen “Küresel Siyaset Forumu” sunumlarında net biçimde ortaya konmuştu.

★★★

TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Küresel Ekonomik İlişkiler Yuvarlak Masası Başkanı Can Yücaoğlu’nun şu sözleri, Turan’ın yaklaşımı ile paralellik  içeriyor: “NATO ve Avrupa Konseyi gibi üyesi bulunduğumuz 2. Dünya Savaşı sonrasının temel batılı yapılardaki aidiyetimizin de sorgulandığı bir dönemdeyiz. Davet kriterleri nesnel olmasa da Demokrasi Zirvesi’ne (ABD Başkanı Biden’ın daveti üzerine 9-10 Aralık 2021’de 110 ülkenin katıldığı sanal zirveye; Çin ve Rusya’nın yanı sıra NATO üyesi Türkiye ve Macaristan da çağrılmamıştı.) çağrılmadık.

Dünyadaki jeopolitik ayrışmanın demokrasiler ve otokrasiler arasındaki bir ayrıma dönüşme süreci, tercihimizi netleştirmemizi zorunlu kılıyor. Önümüzdeki dönemde dış ilişkilerimizin de alışveriş ilişkisinden uzaklaşıp demokratik ülkeler ailesinin üyeliğine uygun normatif bir çerçeveye oturması gerekecek.

Yoksullukta eşitlendik


Memlekette “Kızımı ne mühendisler, ne doktorlar istedi” klişesi mazi olabilir. Diplomanın verdiği prestijin yerini Londra’daki gayrimenkul aldı. Ülkenin en nitelikli iş gücü havuzunu oluşturan beyaz yakalılar “göçüyor”...



Havacılar: Dolara endeksli olsun

Havayolu Çalışanları Sendikası (HAVASEN) enflasyonun çalışanlar üzerindeki baskısını azaltmaya yönelik eşel mobil sistemi önerdi: “Aylık enflasyon farkının ücretlere yansıtıldığı eşel mobil sistemine geçilmeli, her ay gerçekleşen TÜFE ertesi ay ücretlere yansıtılmalıdır. Bu yöntem, gelirlerinin yüzde 90’dan fazlasını  yabancı para cinsinden elde eden THY giderleri üzerinde ek yük yaratmayacaktır.”

Sendikanın önerileri arasında; maaşların dolara endekslenmesi yer alıyor.

Hekimler: İçi boş bir yasa

Türk Tabipler Birliği (TTB) çağrısıyla sağlık emekçileri; çalışma şartlarının iyileştirilmesi, sağlıkta şiddetin son bulması ve ücret artış taleplerinin karşılanması talebiyle yıl başından beri “g(ö)rev” eylemindeler...

Şubatta, martta, nisanda ve mayısta farklı tarihlerde 2’şer-3’er günlük, 15 Haziran’da bir günlük greve gitmişlerdi. Sağlık çalışanlarının mali haklarını düzenleyen kanun teklifi 16 Haziran’da TBMM’den geçerek yasalaştı. TTB’den yasa ile ilgili “Sağlıksız KOCA bir yasa daha içi boş çıktı” eleştirisi geldi.

Mühendisler: Biz de gittik

Türkiye Mimar Mühendis Odaları Birliği (TMMOB) İstanbul Şubesi’nin “İstanbul’da Yaşayan Mühendisler Araştırması 2022 Raporu”, mühendislerin yalnızca yüzde 6.11’inin gelecek kaygısı taşımadığını ortaya koydu. Tüm katılımcıların üçte biri kaygılarından dolayı yurt dışına gitmek istiyor.

Yapılan örneklemeye göre mühendislerin yüzde 9.37’si ise asgari ücretin altında ücret alıyor.