İktidar, ilk kez bu genel seçimde oy kullanacak Z kuşağına, 14 Şubat Sevgililer Günü’ne saatler kala aşk ilanı gibi bir kararla göz kırpıp, sınav barajını sıfırladı. “Gençlerimiz hayatlarının baharında, baskı altında tekrar tekrar üniversite sınavına giriyor. En genel haliyle amacımız, gençler üzerindeki sınav baskısını azaltmak” diyen YÖK Başkanı Erol Özvar, eline tutuşturulan kırmızı gülleri 2000 sonrası doğan, sayıları 10 milyonu bulan Z kuşağına uzattı. 2021 YKS’de baraja takılan 700 bin adayın artık tercih yapabileceğini müjdeledi (!). Oysa aynı YÖK, son 10 yılda 3 kez baraj düşürse de ‘Yükseköğretimin kalitesi düşüyor’ diyerek daha geçen yıl baraj yükseltmişti. ‘Yeni YÖK’ diye isim takılsa da YÖK, kendisiyle çelişen kararlarıyla 40 yıldır değişmedi.

ORGANİZE İŞLER

Başkan Özvar’ın ‘En genel haliyle” dediği ani depreşen gençlik aşkının perde arkasındaki, ‘En özel hal’ ne olabilir? YÖK’de 6 yılı başkanlık, 18 yıl görev yapan, hâlâ Cumhurbaşkanı Danışmanı Prof. Dr. Yekta Saraç’tan bile barajların kaldırılacağı gizlenip, fikri sorulmamış. Saraç’ın yıllar yılı nitelikli yükseköğretim için savunduğu barajları bir gece yarısı kararıyla atanan yeni YÖK Başkanı, yine bir gece yarısı kararıyla kaldırdı. YÖK Genel Kurulu üyeleri, son dakikada Başkan Özvar’ın davetiyle ‘acil’ on-line toplantıya çağırıldı. Gerekçe açıklanmadan 15 dakikada YKS barajı kaldırıldı. 2021 YKS’de baraj altında kalan 700 bin genç gibi bu yıl sınava girecek milyonlarca gence 215 üniversitenin kapısı tek soru bile doğru çözemese de ardına kadar açıldı.

İLKBAHAR SONBAHAR

YÖK’ün baraj kaldırma telaşı, adayların barajda boğulma üzüntüsü, 169 bin boş kontenjan, 4 bin 916 programdan 123’ünü tek bir öğrencinin dahi seçmemesi, 5 asırlık ilk yükseköğretim kurumu İstanbul Üniversitesi’ndeki yüzde 15 kontenjan boşluğu gibi planlama hatalarıyla izah edilemez. Öyle olsaydı, barajlar düşürülür ama topyekun kaldırılmazdı. Barajların ardına saklanan, gerçekleri birlikte analiz edelim. İŞKUR işsizlik verilerini düşük yansıtsa da 418 bini lisans, 330 bini ön lisans, 18 bini yüksek lisans, 767’si doktora olmak üzere halen sisteminde kayıtlı 767 bin üniversite mezunu işsiz var. Barajı kaldırırken ‘hayatlarının baharı’ diye gözleriniz buğulanan (!) bu gençler var ya, 3-5 yıl sonra üniversite bittiğinde, hayatlarının sonbaharında olmayacak. Sayenizde işsiz olacak.

ÖĞRENCİ KAMUFLAJI

Türkiye’de şu anda işsiz her 4 gençten 1’i üniversite mezunu. İktidar, baraj kaldırma hamlesiyle bir yandan seçim öncesi Z kuşağına mavi boncuk dağıtırken diğer yandan eğitimli gençleri TÜİK’in işsizlik verisi içinde ‘artan oran’ olmaktan çıkarıp, öğrenci kamuflaj altında sistem içinde sakladı. Üniversitelerdeki 8.4 milyon öğrenci sayısı, 18-19 Haziran’daki barajsız ilk YKS bittiğinde 10 milyonu geçecek. YKS’den KPSS’ye her yıl 10 milyon kişiyi 50 ayrı sınava alan ÖSYM ise 2018’de 657 milyon, 2019’da 613 milyon ve 2020’de 869 milyon lira olmak üzere 3 yılda sınavlardan kazandığı 2.1 milyar liralık gelirini daha da artıracak. 2022 YKS’ye girmek için yüzde 10 zamla 3 basamak için ayrı ayrı 115’er liradan 345 lira ücret ödemek gerekiyor.

TAMAMEN DUYGUSAL

Sınav başvurusunda son gün 8 Mart ve bu para ödenmeden başvuru onaylanmıyor. 2022 YKS’ye 2.8 milyon, hatta kaldırılan barajlarla birlikte 3 milyon gibi rekor bir başvuru bekleniyor, hedefleniyor. Bu yıl sadece üniversite sınavından ÖSYM tam 966 milyon lira yani yaklaşık 1 milyar lira kazanacak. Sınav için baskı, nakliye, soru hazırlanması, gözetmen gibi harcamalar düşüldükten sonra geçmiş yıllardaki gibi gelir fazlasını Hazineye ‘irat’ olarak aktaracak. Gençlerin gelecek umutlarını ‘irat’ yani ‘gelir getiren mülk’ gibi gören işte böyle bir zihniyet, eğitim sistemini yönetiyor. İlkokul, ortaokul, lise derken 4+4+4’deki son halkaya liyakatsiz rektörlerden sonra, vasat öğrencilerle üniversiteler de son +4 olarak eklenip, eğitim dört dörtlük çökertildi.

KAZANAMAMAK ZORLAŞTI

Türk milletinin çocukları, 12 yıllık eğitim alıp girdiği üniversite sınavında Anadili Türkçe’den 1 soru bile çözemeyecek hale geldi. Türkçe veya matematikten yarım net yapan bile üniversiteye alınacak. Üniversite sınavını artık kazanmak değil kazanamamak zorlaştı. Boş kontenjanlar ve boş kasalar dolacak. Türk üniversiteleri bilimin değil genç işsizliğin kuluçka merkezi yapıldı. Türkiye’de 5 yıl sonra 18-25 yaş arası işsiz her 4 gençten 2’si yani yüzde 50’si en az üniversite mezunu olacak. Hazine’den son 2 yılda 99.7 milyar lira alan YÖK, milletin çocuklarına güvenli bir gelecek kurmak yerine siyaset vesayetine girip, gençlerin geleceğine ipotek koymayı seçti. Bu kuşak, ‘Sınav stresini düşürdük’ sevimlilikleriyle elma şekeriyle kandırabilecek bir kuşak olmadığı gibi yüzde 76’sı politikacılara hiç güvenmiyor, her adımlarını sorguluyor.