Uluslararası kara para aklama ve terörizmin finansmanıyla mücadele kuruluşu olarak bilinen Mali Eylem Görev Gücü (FATF) geçen yıl yapılan inceleme sonucunda, Ürdün ve Mali ile birlikte Türkiye’yi de gri listeye almıştı.

Bu yılki değerlendirmede ülkemizin terörizmin finansmanı ve kara paranın engellenmesi konusunda taahhütlerde bulunduğu, ancak bunların eyleme dönüşmediği vurgulandı.

★★★

Bugün sizlere Türkiye”nin maalesef kara para aklayıcısı ülke olarak algılanmasına neden olan bir belge sunacağım.

Belge ABD’de tutuklanan Sezgin Baran Korkmaz ve suç ortaklarıyla ilgili.

Ama önce davanın özünü, ayrıntılarla kafanızı karıştırmadan anlatmalıyım:

★★★

ABD, 2005 yılında yenilebilir enerji üretimini teşvik etmek amacıyla bir karar almıştı. Böylece biyodizel üretip ihraç edenlere galon başına (3,5 litre) 1 dolar teşvik ödenmeye başlanmıştı.

Utah Bölge Mahkemesi Savcılığı’nca hazırlanan iddianameye göre; Mormon Tarikatı’nın önde gelenlerinden Jacop ve Isaiah Kingston kardeşlerle ortakları Levon Termezdhyan, biyodizel inracatı yapmış gibi görünerek ABD Hazinesi’ni dolandırmışlar ve yüzlerce milyon dolarlık zarara uğratmışlardı.

(Mormonların dini inançlarına göre kafir saydıkları devletten vergi kaçırmak caizdir. Ailesiyle birlikte henüz 14 yaşındayken Ermenistan’dan ABD” ye göç eden Termedzhyan ise, mafya olarak bilinen bir sabıkalıdır.)

★★★

Dolandırıcılık tezgahı çalıştırılırken Kingston kardeşlerin Utah Eyaleti’nin başkenti Salt Lake City’deki biyodizel üretim tesisi ile daha sonra Lev Aslan Dermen adını alan Levon Termezdhyan’ın California’daki işyerleri kullanılmıştı.

★★★

Yöntem çok basitti: Üretilen 15 milyon galon biyodizel gemiyle Panama ve Hindistan’a gönderilmiş gibi yapılıyor, aynı geminin dönüşte atık yağlar ve üretimde kullanılan diğer maddeleri getirdiği beyan ediliyordu.

Oysa ne giden biyodizel vardı, ne de gelen atık yağlar!..

Her şey kağıt üzerinde olup bitiyordu!..

Yine iddianameye göre başlangıçta birbirlerine ultra lüks otomobiller, New York’ta okyanus manzaralı villalar ve Utah’ta çiftlikler armağan ederek dolandırıcılık paralarını aklayan kafadarlar, rakam büyüyünce gözlerine Türkiye’yi kestirmişlerdi.

★★★

Kara para cenneti olarak gördükleri Türkiye’de aranan adres de kolayca bulunmuştu: Sezgin Baran Korkmaz...

Gerisini biliyorsunuz.

Lev Aslan Dermen 130 yıl, itirafçı olan Kingston Kardeşler de 30’ar yıl hapse mahkum edildiler. Temyize giden dosyada, ABD Hazinesine ait 133 milyon doların Sezgin Baran Korkmaz eliyle İstanbul’da değerli gayrımenkuller, ultra lüks Queen Anne yatı ile  Biofarma ve  Borajet gibi şirketlerin satın alınmasında kullanılarak aklandığı öne sürülüyor.

★★★

İddianamede ayrıca Türkiye’nin neden gri listeye alındığını gösteren şu düşündürücü bölüm dikkat çekiyor:

“Sanık Isaiah Kingston’un ABD hükümetinin bu paraların tam olarak nerede kullanıldığı yönünde bir açıklama getiremediğini öne sürmesi doğrudur. Çünkü Isaiah Kingston paraları Türkiye’ye göndermiştir. Özel Ajan Wade Berrett’in söylediği gibi Türkiye’den finansal bilgi almak son derece güçtür. İşte bundan dolayı ABD savcılığı sanıklar Isaiah ile Jacob Kingston kardeşlerin Türkiye’yi, dolandırılarak elde edilen paraların öncelikli adresi olarak seçtiğini kaydetmektedir..”

★★★

Utah Bölge Mahkemesi Savcılığı iddiasını bir belgeye dayandırıyor.

Deniliyor ki; “Ocak 2019”da Türkiye Adalet Bakanlığı ile Lüksemburg’daki adli mercilere gönderilen yazılarla, ellerindeki belge ve bilgiler talep edilmiş, ancak Türkiye’den cevap alınamamıştır. Sezgin Baran Korkmaz’ın banka hesabının bulunduğu Lüksemburg ise 4 kolilik belge ve CD’ler göndermiştir...”

★★★

Sezgin Baran Korkmaz’ın reddettiği suçlamalardan 200 yılı aşkın hapis istemiyle yargılanmasına Eylül ayında başlanacak.

ABD’de ceza davalarının çoğu, sanıklar jüri önüne çıkmadan, uzlaşıyla hükme bağlanır.

Sonuçta -büyük ihtimalle-o da Kingston Kardeşler gibi yargıyla işbirliği yapmayı ve ABD’nin kendisinden istediği 133 milyon doları ödemeyi kabul edecek. Yani itirafçı olacak!

Yalnız ve güzel ülkemizin adı ise kara para cenneti olarak anılacak!..