Anketlere göre yolun sonuna geldiği görülen AKP iktidarı, Türkiye’nin kader seçimini kazanabilmek için şapkadan yeni tavşanlar çıkarabilir mi?

Konuştuğum saygın ekonomi uzmanları, tavşanların bittiğini ve artık şapkanın boş kalacağını söylüyorlar.

Ekonomist değilim ama bana göre de tarih, AKP’nin politikalarını şöyle yazacak:

“İktidarının ilk yıllarında IMF direktiflerine uyma zorunluluğu nedeniyle istikrarlı bir ekonomik çıkış yakalayan AKP, daha sonraki süreçte dünyadaki para bolluğunun gelişmekte olan ülkelere yönelmesiyle, sıcak paranın uğradığı limanlardan biri oldu. Ancak ekonomi politikalarını belirleyenler, bu akışı ileri teknoloji yatırımlarına, üretim ve istihdam arttırıcı, ihracatta çeşitlilik yaratıcı ve ithal girdileri düşürücü girişimlere yönlendiremediler. Büyük gereksinim duyulan yapısal reformları hep ötelediler. Bunun yerine betona para akıtarak, arazi ve yapı yağmacılığından gelen rantlarla hem kendilerini, hem de yandaşlarını zenginleştirmeyi yeğlediler. Değirmenin sürgit taşıma suyla dönmeye devam edeceğini düşündüler. Göz kamaştıran hak edilmemiş rantların yolsuzluğu kurumsallaştırmasının, paranın üç beş yandaş müteahhitin elinde toplanmasının ve gelir dağılımındaki uçurumun derinleşmesinin önüne geçmediler. Pandemiyle birlikte bu çark işlememeye, değirmenin suyu kesilmeye, döviz kurları ve enflasyon yükselmeye, cari açık artmaya başladı. Bu kritik süreçte Ortodoks para politikalarını uygulamak yerine, ‘Türkiye modeli’ adı verilen, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın müellifi olduğu “faiz sebep, enflasyon sonuçtur” tezi hayata geçirildi. Değerli ekonomi uzmanlarının karşı çıkmalarına rağmen bu tezde (!) ısrar edilince, Merkez Bankası’nın döviz rezeverleri hızla erimeye başladı ve eksi rezerv dönemine geçildi. Dolar 18,5 liraya çıkınca, Kur Korumalı Mevduat (KKM) adı altında Hazine’ye ek yük getirilip, dolar bozduranlara, hayat pahalılığı altında inim inim inleyen vatandaşın sırtından büyük faizler ödenmeye başlandı. Ancak yapısal reformlar ötelendiği, döviz üreten ekonomiye geçilemediği için KKM’ye rağmen Dolar’ın yükselmesi önlenemedi...”

Geleceği öngöremediğimiz için tarihin bundan sonrası için neler yazacağını bilemiyoruz!..

★★★

Bu satırları yazarken AKP kaynaklarından iyi haber alan bir dostum aradı.

“Meğer şapkadan çıkacak bir tavşan kalmış” dedi.

Ne olduğunu sordum, anlattı:

“Dövizin bir süre daha yükselmesi beklenecek. Pik yaptıktan sonra enflasyona endeksli bir tahvil çıkarılarak, hem tasarrufların buna yönlenmesi, hem de doların tıpkı KKM’ye geçişte olduğu gibi belirli bir seviyeye inmesi sağlanacak. Yaz aylarında turizmden gelen döviz akışı da buna eklenince, görece bir rahatlama olacak. Sebze ve meyve fiyatlarındaki mevsimsel düşmeyi iktidar ‘Bakın enflasyonda söz verdiğimiz düşüş başladı’ diye pazarlayarak, ilk fırsatta baskın erken seçime gidecek. Böylece Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 3. kez seçilmesinin önündeki Anayasal engel de aşılacak...”

Dostuma “Peki ama enflasyona endeksli tahvil Hazine’ye, dolayısıyla vatandaşın sırtına muazzam bir yük daha bindirmez mi?” diye sordum.

Güldü.

“İç borçtan batan bir devleti tarih henüz yazmadı dostum” dedi.