Gazeteciliğin en güzel yıllarıydı, muhabirdim. İzmir ve Ege Bölgesi’nde başlatılacağı söylenen ulaştırma projelerine tepkiler yükseliyor, meslek odaları ‘bu işin dönüşü yok’ diyerek mahkemelere koşuyordu.

İsmi lazım değil, genç yaşında rahmetli oldu. Dönemin ulaştırma bakanından randevu istedim. Özel kalemi, ‘falanca gün şu saatte bakan sizi bekliyor’ deyince Ankara’ya gittim.

Bakan sıcak karşıladı, İzmir’i ve İzmirliler’i çok sevdiğini söyledi, çaylar geldi... Yerinden kalkıp bulunduğum koltuğun karşısına oturdu. Sehpanın üzerinde kocaman gümüş bir tabak, üzeri tepeleme kuru incir, badem, fındık, kuru kayısı doluydu. İrice kayısıyı ağzına attıktan sonra tabağı bana uzatıp, ‘Yeni geldi nefis bunlar, alsana’ dedi.

Ben tam konuya girecekken masasındaki telefonlardan biri çaldı. Mecburen dinledim...

Özetle, yakında bir ilimizi ziyaret edecekmiş bakan. O ilin önemli bir ismiyle konuşuyordu anlaşılan. Geldiğinde açılışlar yapmalı, temeller atmalı, kürsüden konuşmalıymış. Ayarla bi şeyler diyordu yani! Bakan bir taraftan kuru inciri yerken, ‘Öyle kuru kuru ziyaret olmaz’ dedi. Karşı tarafı epeyce dinledikten sonra kestirip attı: “Ben anlamam kardeşim! Daha önce açılmış yerler de olur, resmi açılış töreni dersiniz!”

Demek böyle oluyormuş devlet baba da bu işler!

***

Dünya liderimiz sabah akşam neredeeen nereye gittiğimizi kafamıza kaksa da, aya sert iniş yapacağız hikayesini anlatsa da, yerli ve de milli otomobilin test sürüşünü tekrar ve tekrar yapsa da memleketin ‘açılım konusu’ değişmiyor!

Bir örnek...

Türkiye’nin ikinci fen lisesi olarak 1982 yılında eğitime başlayan İstanbul Atatürk Fen Lisesi’nin mezunlar derneği AFLİM, okullarına şahane bir kütüphane kazandırdı. Kütüphane 2019 yılında kapılarını açtı!

Geçen hafta, okullar kapalıyken okulda bir tören yapıldığı, eski mezunlar tarafından kazandırılan kütüphanenin Milli Eğitim bakanı Mahmut Özer tarafından 4 yıl sonra bir defa daha açıldığı, okulla alakası olmayan birinin adının verildiği bakan twit atınca ortaya çıktı!

Açılış töreninde konuşan pek kıymetli bakan, kütüphaneyi kuran mezunlardan tek kelime etmedi. Bunun yerine, Kütüphanesiz Okul Kalmayacak Projesi ile 16 bin 361 kütüphane yaptık falan dedi!

Bir örnek daha...

Hazırlıkları neredeyse kırk gün kırk gece sürdü. Şehirdeki polis bariyerleri yetmeyince Eskişehir Emniyet Müdürlüğü’nden binlerce bariyer taşındı. Yollar kapatıldı, şehirde araç trafiği de insan trafiği de haşat oldu. Gelenler sıcaktan bunalmasın diye özel su püskürtme sistemleri kuruldu, AKP’li belediyeler katılımcı desteği için seferber oldu! Misal, AKP’li Gebze belediyesi, personeline yazılı ‘eksiksiz katılın’ talimatı verdi.

Boru değildi. Cumhurbaşkanı ‘Sanayi ve Teknolojinin merkezi Kocaeli’ye değer katanlar ödül töreni, TOKİ konutları, KYK yurtları, büyükşehir belediyesi yatırımları, fabrikalar ve yapımı tamamlanan diğer projelerin toplu açılış töreni’ için Kocaeli’ne gelecekti.

Geldi ve Milli İrade Meydanı’nda konuştu. Açılış değil, ilk seçim mitingiydi! 254 hizmeti kalem kalem saydı, fındık fiyatlarından, İHA’lardan söz açtı. Sonunda da, “Dikkat edin, Bay Kemal gibi İstanbul Büyükşehir Belediye başkanıyla musluk açmıyoruz, musluuuk” diye dalga geçti!

Sonra 254 eser arasından ‘açılışını resmen ve de bizzat’ yaptığı tek yere gitti. Müzehhibe Fatma Aydın Kız İmam Hatip Ortaokulu’na...

Okul, dünya liderimizin avukatı Hüseyin Aydın’ın vefat eden eşinin adına 2020 yılında yaptırılıp, o yıl açılmıştı aslında! Cumhurbaşkanımız açtığında üçüncü eğitim yılına başlayacak imam hatip ortaokulunun resmi internet sayfasında şöyle yazıyor: Okulumuz 2020-2021 eğitim öğretim yılında açılan bir okuldur!

***

Şeytanın işi yok...

Bakanın açılmış kütüphane açılışı, reisinin açılmış imam hatip açılışı yapması derken aklıma, “Ben anlamam kardeşim! Daha önce açılmış yerler de olur” talimatı veren rahmetliyi getirdi... Yurttaşını saf sanıp açılmışın açılışını yapanlara ne denir ki? Vatana millete hayırlı olsun!