Cumhur İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Tayyip Erdoğan oldu. Bu konuda bir sorun yok.

Ancak Cumhur İttifakı’nı oluşturan partilerin Milletvekili Genel Seçimleri konusundaki durumu aynı netlikte değil. Bunun üç nedeni var:

- Birincisi, ittifakın lokomotifi olan AK Parti’nin milletvekili aday listeleri konusunda kafası karışık.

Bir taraftan üç dönem kuralını işleterek TBMM grubunda büyük değişime gitmeyi hedefliyorlar. Ancak şöhretli isimlerden de vazgeçemiyorlar.

Erdoğan’ın da açıkladığı gibi mevcut bakanların tümü TBMM’ye vekil olarak sokulmak isteniyor. Ayrıca ünlü isimlere üç dönem kuralı işletilmeyecek. Bir başka detay da şöhretli isimler parti saflarına katılarak milletvekili sayısı artırılmaya çalışılacak.

Peki bu durum mevcut milletvekillerini ve partinin il ilçe teşkilatlarını mutlu ediyor mu?

Elbette hayır!

Yüzden fazla milletvekili üçüncü dönem kuralı gibi gerekçelerle yeniden aday yapılmayacak. Erdoğan o vekiller şimdiden isyan etmesin diye, seçim kararına rağmen TBMM’yi açık tutturuyor ve milletvekillerini son dakika yasalarıyla meşgul ediyor.

9 Nisan günü AK Parti milletvekili aday listeleri Yüksek Seçim Kurulu’na verildiği andan itibaren liste dışı kalan vekillerin ya da listeleri beğenmeyen il teşkilatlarının ne yapacağını tahmin etmek zor olmasa gerek.

- İkincisi Cumhur İttifakı’nın ortak liste çıkarıp çıkarmayacağı meselesi.

Biliyorsunuz yeni seçim kanunu bir ittifak çatısı altındaki partilerin ittifakın artık oylarından faydalanmasının önüne geçiyor. Hal böyle olunca da ittifak sayesinde ülke barajına takılmasanız da oylar bölünüyor. Böylece “Dhondt Sistemi” sayesinde yüksek oy alan partiler milletvekilliklerini kapıyor.

Millet İttifakı birçok şehirde artık oylar boşa gitmesin diye milletvekili listelerinde iş birliği yapmaya hazırlanıyor. Buna göre Millet İttifakı partilerinden birinin güçlü olduğu illerde bütün ittifak partileri o partinin listesini destekleyecek. O listelerde ittifakın diğer partilerinden isimler de olacak. Böyle bir iş birliği birçok ilde Millet İttifakı partilerinin birinci çıkmasını sağlayabilir ve Cumhur İttifakına toplamda çok fazla milletvekili kaybettirebilir.

Bir MHP yöneticisi, Cumhur İttifakı’nın ortak listeyle seçime gidip gitmeyeceğine dair sorumuzu yanıtlarken, “Millet İttifakı’na bakarız. Onlar böyle bir şey yaparsa biz de yaparız” karşılığını verdi.

Ortak liste nedeniyle liste dışı kalan AK Parti mensupları tepki gösterebilir.

- Üçüncüsü HüdaPar meselesi.

HüdaPar’la yapılan iş birliği sadece Vatan Partisi gibi partileri mutsuz etmedi. BBP ve MHP’nin tabanında da HüdaPar konusunda rahatsızlık var. Hatta AK Parti içinde de HüdaPar’la yapılan iş birliğinden çok rahatsız olan isimlere rastladım.

Bir AK Parti milletvekili, telefon görüşmemizde bu duruma duyduğu öfkeyi şu sözlerle dile getirdi:

“Sorun Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi. Koca koca partileri bu küçük partilere, şöhretli isimlere muhtaç hale getirdi. Bunlar yüzünden hepimizin üstüne ölü toprağı serpilmiş gibi. Bizim, teşkilatlarımızın, keyfimiz kaçmış vaziyette. CHP’nin Demokrat Parti’ye muhtaç olması, AK Parti’nin HüdaPar’a muhtaç kalması, bu sistemin en ucube yanı. Hepsi 50 artı 1 yüzünden. Yerel seçimlerde ve bu seçimde gördük ki bu ittifaklar sistemi sürdürülebilir değil. Parti kurup etrafında 300-500 kişi toplayanlar, ekranlarda şöhreti yakalayanlar siyaseti şekillendirmeye başladı. Artık bu sistemin savunulacak bir tarafı kalmadı.”

★★★

Erdoğan, milletvekillerini sadece TBMM’yi açık tutarak değil, adaylık beklentisini canlı tutarak da meşgul ediyor.

İktidar mensubu vekillerin hepsine “adaylık başvurusu yapın” denmiş.

Adaylık başvurusu yapan vekiller de adaylık beklentileri henüz tükenmediği için rahatsızlıklarını şimdilik açıktan dillendirmiyorlar.

Ancak adaylık başvurusu yapıp liste dışı kalmış olmak gurur kırıcı bir durum olsa gerek.

Bu yüzden de 9 Nisan’dan sonra başvuruları alındığı halde listelerden ve dolayısıyla siyasetten dışlanırlarsa hepsi birden, açıktan tepki göstermeye başlayabilir.

Bazı il teşkilatları da desteklemedikleri/istemedikleri adayların listesini önlerinde bulursa kampanyayı sahiplenmeyebilir.

Anlayacağınız, bu seçimlerde iktidarın işi öncekiler kadar kolay görünmüyor.