“Tarihin en büyük felaketini yaşadığımız günlerde seçim yapılamaz” sesleri yavaş yavaş koro halini alacağa benziyor.
“Fırsat bu fırsat... Seçimleri erteleyip iktidarda mümkün olduğu kadar çok kalalım” diye düşünüyorlar sanırım!
Seçimden kaçmak için mızıkçılık başlangıcı mıdır bu?
AKP Sözcüsü Ömer Çelik’in “Bülent Arınç bir takım görüşler paylaşmış. Arınç’ın açıklamaları partimizin kurumsal görüşünü bağlamamaktadır. AK Parti ile ilgisi yoktur” şeklindeki açıklaması “Tavşana kaç, tazıya tut” sözünü hatırlattı.
★★★
Günümüzde tüm uygar ülkeler keyfi kararlarla değil, yasalarla yönetilir.
Yasaları bir yana bırakıp “Deprem oldu, seçimi erteleyelim” demek Anayasa’ya aykırı olur ve suçtur!
Bunların Anayasa kitapçığını açıp bakmaları lâzım...
“Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Genel Seçimleri’nin 5 yılda bir yapılmasını” emreden Anayasa’nın 77’nci maddesi seçimin “Ancak ilan edilmiş bir savaş sebebiyle” ertelenebileceğini hükme bağlıyor.
Bu madde Anayasa değişikliği ile genişletilip, maddeye büyük deprem felâketleri de eklenebilir ama iktidarın sayısal olarak Meclis’te böyle bir değişikliğe gücü yetmiyor.
★★★
Eski adalet bakanlarımızdan Prof. Dr. Hikmet Sami Türk, “seçimlerin ertelenmesi” konusunda bir açıklama yaparak şunları belirtti:
“Cumhuriyetimizin 100’üncü yılının en önemli siyasi olayı, Anayasa’nın 77. Maddesi uyarınca ‘5 yılda bir aynı günde yapılan ‘Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı’ seçimleri olacaktır.
Yasaya göre, bir önceki seçimin yapıldığı tarihten itibaren 5 yılın dolmasından önceki son pazar günü oy verilir.
Oy verme gününden geriye doğru hesaplanacak 60 günlük sürenin ilk günü seçim kampanyasının başlangıç tarihidir.
Bu hükümlere göre önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimlerinin yapılması gereken tarih 18 Haziran 2023 Pazar, seçimlerin başlangıç tarihi ise 17 Nisan 2023 günüdür.
Cumhurbaşkanı Erdoğan daha önce 14 Mayıs 2023 Pazar gününü açıklamıştı. Fakat bu, ne Meclis’te, ne Cumhurbaşkanı tarafından bir erken seçim kararına dönüştürülmedi. Bu nedenle 14 Mayıs 2023, artık seçimlerin yapılabileceği tarih olmaktan çıkmıştır.
Anayasa’nın hükmü çok açıktır. Ancak resmen ilan edilen bir SAVAŞ halinde TBMM, seçimlerin bir yıl ileriye bırakılmasına karar verebilir. Başka hiçbir şekilde seçimler ertelenemez. Yaşadığımız deprem afeti, savaş değildir.
Kısacası, ertelemeyi gerektirecek bir neden yoktur. Seçimler için yapılacak hazırlıklar ve çalışmalar için önümüzde yeterli zaman vardır.”
Nasıl “Tek Yürek” olacağız?
Depremin yarattığı felâketin yaralarını sarmak için başlatılan “Türkiye Tek Yürek” kampanyasında sanatçı Halûk Levent ile onu destekleyen diğer ünlü sanatçıların dışlanmasını yüreğim burkularak izledim.
Haluk Levent kişisel birikiminden 500 bin lira bağışlamasına rağmen ekranlar ve mikrofon ona açılmadı.
Kurtarma ve yardım denilince iktidar sadece kendisinden yana olan isimleri duymak ve görmek istiyor.
Oysa Halûk Levent’in bağışladığı 500 bin lira, Türkiye Merkez Bankası’nın bağışladığı 30 milyar liradan, Ziraat Bankası’nın 21, Vakıfbank’ın 12, Halkbank’ın 7 miyar kirasından çok daha anlamlıydı... Çünkü hepsi de devletin ve milletin paralarıydı. Milletin parasını millete verdiler, bunun adına bağış dediler!
Gerçek bağış, kendi kişisel varlığından yapılardır.
Kendi paranızı bağışlasanıza!
Toplanan 115 milyarın 90 milyar lirası devlet kurumlarından geldi.
Kampanya, iktidarın şovu haline dönüştürüldü ve “Türkiye Tek Yürek” denilirken, her zamanki gibi “bizden olanlar” ve “bizden olmayanlar” ayrımı yapıldı, Haluk Levent gibiler dışlandı. Bu ayrılıkçı zihniyetle nasıl tek yürek olacağız?
GÜNÜN SÖZÜ
Bir kez aldanırsan, kabahat aldatanındır. İkinci kez aldanırsan kabahat senindir!