İçişleri Bakanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’na göreve başladığından bu yana rahat bir çalışma olanağı hiç tanımadı. Evet, denetimler tabii ki yapılmalı, mülkiye müfettişler rehberlik yapmalı. Ama bırakın rehberliği, suç olmayan konulardan bile “Suç varmış” havası yaratılıyor.

Ekrem İmamoğlu ve çalışma arkadaşlarının terör örgütleriyle ne bağlantısı olabilir? Olmadığını da görevi gereği belki en iyi bilen İçişleri Bakanı’dır. Ortada, İçişleri Bakanı imzasıyla Valiliklere gönderilen 29 Ocak 2021 tarihli “Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması” konulu genelge var. Bunun dışına kim nasıl çıkabilir?

“SORUŞTURMA YAPILAMAZ”

Bu köşenin okurlarına Bakan imzalı genelgeyi  belgesiyle birlikte duyurmuştuk. Bakan, valiliklere gönderdiği genelgede, Devlet Memurları Kanunu’nun 48. Maddesinin birinci fıkrasının (A) bendine eklenen “Güvenlik Soruşturması ve/veya arşiv araştırması yapılmış olmak” hükmünün Anayasa Mahkemesi tarafından 29 Kasım 2019’da iptal edildiğini hatırlattı.

Mahkemenin iptal kararını da hukukçular son derece yerinde buluyordu. Çünkü, kişilerle ilgili her türlü bilgi ve belgeye yasal bir dayanak olmadan ulaşılmasının yolu açılmıştı. Bu konuda karmaşa yaşandı. Bazı belediyeler, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması için  valiliğe başvuruyor, valilikler de iptal karşısında ne yapacaklarını bilemiyordu. Bakanlığa görüş soruldu. Sonunda, İçişleri Bakanı şu genelgeyi gönderdi:

“Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılması ancak yeni bir yasal düzenlemeyle mümkün olabileceği, konuya ilişkin yasal düzenleme yapılıncaya kadar güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılmaması gerektiği Bakanlığımızca değerlendirilmektedir.”

ONLAR NEDEN GÖRÜLMEDİ

Mülkiye müfettişleri tarafından hazırlanan ve savcılığa gönderilen rapor 578 sayfa. Bu rapora göre İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, hem İSKİ yönetim Kurulu Başkanı, hem İBB Başkanı olarak güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yaptırmamakla suçlanıyor. Peki, yaptırmış olsa, bu kez de “İçişleri Bakanı’nın genelgesine rağmen niçin soruşturma yaptırdın?” diye soruşturma geçirecekti.

Kanun, Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiğine göre, iptal edilen kanunun uygulama yönetmeliğinde uygulama olanağı kalmıyor. Dayanaksız yönetmelik olur mu? Olmaz ama amaç CHP’li belediye başkanını terör örgütleriyle ilişkili göstermekse, bal gibi olur.

Peki, İmamoğlu’nun seçilmesinden önce işe alınanların güvenlik soruşturmasını, arşiv araştırmasını yaptırmayanları, örneğin Atatürkçü Düşünce Derneği’ne bombalı saldırıda bulunan, Atatürk’e hakaret eden ve hüküm giyen kişiyi çalıştıranlar ilişiklerini kesmeyenler hakkında peki niçin işlem yapılmamıştı? Üstelik, 31 Temmuz 2022 tarihine kadar terör bağlantılı kişilerin işlerine son verme yetkisi valinin teklifi, İçişleri Bakanının onayı ile yapılıyordu.

TERÖR SUÇLAMASI YOK

Mülkiye müfettişlerinin hazırladığı raporda, İmamoğlu’nun yanı sıra genel sekreter, ilgili yardımcıları, daire başkanları, şirket genel müdürlerinden 100’e yakın kişinin adı geçiyor. Ama, “Terör örgütlerine yardım, yataklık yaptıklarına, ya da üye olduklarına” ilişkin suçlama yok. Suçlandıkları konu, terörle iltisaklık olduğu öne sürülen işçilerle ilgili güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapmamak/ yaptırmamak.

Eğer görevden kaynaklanan bir suç belirlenirse, müfettiş buna ilişkin delilleri toplayıp değerlenirdir, ön inceleme raporu yazar ve İBB Başkanı, İETT ve İSKİ yöneticileri  hakkında soruşturma izni verilmesini talep eder. İçişleri Bakanı soruşturma izni verirse, bu soruşturma izni ilgiliye  tebliğ edilir. Bu hükme tabi başkan, İETT ve İSKİ Genel müdürleri 10 gün içinde Danıştay’a itiraz eder. Danıştay itirazı uygun bulur, soruşturma iznini kaldırırsa dosya kapanır. Soruşturma iznine yapılan itiraz Danıştay tarafından reddedilirse, gereği yapılmak üzere C. Savcılığı’na gönderilir. C. Savcısı soruşturma açar. İzin zorunluluğu kapsamında olmayanlar hakkında Savcılık doğrudan işlem başlatabiliyor.

SUÇLAMA ŞU

Müfettişlerin raporunda, “Belediye ve bağlı kuruluşlarına alınan işçilerin terör örgütleriyle irtibatlı olduğudur. Arşiv araştırması ve güvenlik soruşturması yapılmış olsaydı  bunları işe almayacaktınız” deniliyor.

Bakanın “Güvenlik soruşturası, arşiv araştırması yapmayın” genelgesi ne olacak? Raporda, “Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasına ilişkin yönetmeliğe göre işlem yapsaydınız” deniliyor. Yönetmeliğin dayanağı kanundur. Kanun, Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiğine göre hukuken o yönetmeliği uygulamak da mümkün değil.  Bakanın genelgesine uyulmak zorunda.

KAYYUM ATANIR MI?

İmamoğlu hakkında hazırlanan, bazı belediye personelinin işe alımlarında arşiv araştırması veya güvenlik soruşturması yaptırmadığı iddiasıyla hazırlanan rapora dayanarak, Bakan’ın İmamoğlu’nu görevden alabileceği, yerine kayyum atayabileceği belirtiliyor.

Bu konuları bilen bir hukukçuya sordum, “Belediye Başkanlığına kayyum atayabilmek için İmamoğlu’nun terör örgütlerine yardım, yataklık yapmış,  örgütlerle bağlantılı olması gerekiyor. Bu soruşturma, terör değil, görevden kaynaklanan genel hükümlere göre yapılmış bir soruşturmadır. Savcılık bu dosyayı yetkisizlik kararıyla bakanlığa bildirebilir” dedi.

İmamoğlu, “Ahmak” dediği için 2 yıl 19 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı. Peki, Bakan, kamu görevlisi olan Başkan’a “Ahmak” deyince ne oluyor? Onu da İçişleri Bakanı’na soralım, “Sizin için ne yapıldı” diye...