4 Kasım, CHP tarihinde önemli bir dönüm noktasıdır. Partililerin büyük ilgi gösterdiği, yer yer gerilimlerin yaşandığı CHP 38. Kurultayında Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile TBMM Grup Başkanı Özgür Özel yarıştı. İlk turda, az bir oy farkıyla Özgür Özel öndeydi. İkinci tur başlamadan Kılıçdaroğlu adaylıktan çekilmeyi kararlaştırdı. Bunu da, Divan Başkanı Ekrem İmamoğlu’na bildirdi. Salonda bambaşka bir hava esecekti.

Ne olduysa oldu, @ekremedit hesabından, son dakika bilgisi olarak “Ekrem İmamoğlu’nun önerisiyle Kemal Kılıçdaroğlu seçim yarışından çekiliyor” diye tweet atıldı. Kılıçdaroğlu’na bunu gösterdiklerinde son derece rahatsız oldu. Ne olduğunu, o an neler yaşandığını Kemal Kılıçdaroğlu, SÖZCÜ’ye şöyle anlattı:



TALİMATLA YAPIYORMUŞUM GİBİ

“Gazeteci olup, aynı zamanda vicdan sahibi olmak güzel bir şey. Kurultayımızla ilgili konulara bu aşamada girmenin artısı, eksisi olabilir. Arkadaşları da yaralamak istemiyorum. Böyle bir gerilimli ortam zaman zaman oluştu. Daha sakin bir sürecin içine süratle evrilmemiz gerekiyor öyle düşünüyorum.”

Kılıçdaroğlu’nun, seçimin ikinci turuna katılmayıp, genel başkan adayı Özgür Özel’in kurultay salonunda elini havaya kaldırmasının engellendiği belirtiliyor. Peki, Kılıçdaroğlu bunu niçin yapmadı, kim engelledi, böyle bir karar almasında kimin rolü vardı? Bunu şöyle açıkladı:

“Evet, ikinci tura katılmama yönünde bir kararım oldu. Divan Başkanı olan Ekrem İmamoğlu ile bu konuyu bir odada görüştük. ‘Özgür Beyi de çağırsın, ben elini de kaldırayım’ dedim.  Fakat daha genel kurul salonuna gitmeden @ekremedit diye bir twitter hesabı var galiba. O hesapta farklı bir dille sanki bunu bir talimatla yapıyormuşum gibi tweet atıldı. Bu tweet hesabının Ekrem Beye yakın olduğu söylendi.

DEPREMZEDE MUHTAR

Bu tweet çok ağırıma gitti. Yani kardeşim ben daha geliyorum konuşacağım, ağızımızdan çıkan şey anında sosyal medyada ve sanki bunu bir talimatla yerine getiriyormuşum gibi bir söylem. Bu beni çok rahatsız etti. Sonra gittim oraya tabi bunu diğer arkadaşlarda okumuşlar. Orada ‘Gitmeyin, adaylıktan vazgeçmeyin’ diye bağıranlar oldu.

Onların hepsi çok önemli değil de önemli olan orada bir depremzede muhtar ağlayarak ‘Adaylıktan çekilirsen ben de, çocuklarım da  hakkımızı helal etmiyoruz’ dedi. Öyle deyince de tabi akan sular duruyor yani. Bir insanın hakkını helal etmemesi gibi bir tabloyla karşılaşmak istemem. O kişinin sonra muhtar olduğunu öğrendim. O muhtarın isteği üzerine böyle bir gelişme oldu. İki şey üst üste geldi: O tweet ve bir de ‘Ben hakkımı helal etmem’ diyen muhtar.”

CHP’Yİ BÜYÜTMESİNİ İSTERİM

Kurultayla ilgili, “Sonuçta demokratik bir süreç içerisinde seçim gerçekleşti. Hepimizin saygıyla karşılaması lazım” diyen Kılıçdaroğlu’nu bu süreçte üzen önemli olaylar da var. Onlara girmek istemiyor. Özgür Özel’in durumuna bağlı olarak bu akşamüzeri devir-teslim yapacağız. Hayırlı olsun” diyor.

Yeni Genel Başkan Özgür Özel’e bir önerisinin olup olmadığını sorduğumda, “Ben, öneri yapacak pozisyonda değilim. Çalışmasını, geniş kitlelere ulaşmasını, CHP’yi büyütmesini isterim. Ben, partimizin bir üyesi, eski genel başkanıyım. Elbette partimizin iktidar olması için herkes çaba harcıyor bende harcayacağım” karşılığını verdi.

Kılıçdaroğlu’dan geriye yüzlerce tazminat ve ceza davası kaldı. Bu davalar devam edecek. Kılıçdaroğlu, bunları genelde kazandığını, söylediklerinin tamamında haklılık payı olduğunu belirtiyor.

ORADA NE OLDU?

Ali Öztunç, 28 Mayıs öncesi CHP’de genel başkan yardımcısıydı. Görevden alınmasına rağmen, kurultay sürecinde Kılıçdaroğlu’nun yanında yer aldı. Öztunç ve bazı arkadaşları ilk tur seçim sonucunu dikkate alıp, ‘Adaylıktan çekilmesini’ önerdiklerinde orada bulunan bazı milletvekilleri ve partililer ‘Sizin yüzünüzden ilk tur kaybedildi. Genel Başkanın çekilmesine izin vermiyoruz. Çekilmeyeceksiniz’ diye bağırdı. Kılıçdaroğlu iki kez çekileceğini söylemesine rağmen hala O’nun adaylığını sürdürmesini isteyenler vardı.

Onlardan birisi de, partide herhangi bir görevi olmayan bir internet sitesinin sahibi İmambakır Üküş’tü. En çok onun bağırdığı, olayın tanıkları tarafından anlatıldı. İmambakır’ın Tuncelili olduğu söylendi, onun da gerçekle ilgisi olmadığını belirtelim. Söz şimdi İmambakır Üküş’te:

GENEL BAŞKANA DEĞİL

“Biz salonda Kemal Beyi bekliyorduk. Seçimin ikinci turu başlamamışken Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylıktan çekildiğine ilişkin tweet atıldı. MYK üyelerine sorduk, ‘çekilmiyor’ dediler. İmza veren il başkanlarıyla, örgüt temsilcileriyle bir araya geldik. Kemal Kılıçdaroğlu geldiğinde biz çekilmemesini isteyecektik. Çünkü, birinci turda oy vermeyip ikinci turda açık destek veren il başkanları oldu.

Kemal Bey, Ekrem İmamoğlu ile bir araya gelip çekilme konusunu konuşmuşlar. Bundan haberdar olduğumuzda, örgütten gelen arkadaşlar arasında ‘Belediye başkanları partinin geleceğine hükmedemez, karar veremez’ diye daha çok itiraz oldu. Kemal Bey geldiğinde ortalık ana-baba günüydü.

Orada benim tartıştığım Sayın Kemal Kılıçdaroğlu değil. ‘Çekilmenize izin vermiyorum’ değil, ‘çekilmenize biz izin vermiyoruz’ cümlesi var. Orada tartıştığım CHP yöneticileri. Zaten onlara yönelik ‘Biz size izin vermiyoruz’ diyorum. Arkasında da ‘Bugüne kadar yalan dolanla geldiniz her konuda genel başkana yalan yanlış söylediniz. Genel seçimleri de bize kaybettirdiniz. Şu anda da kurultayı bize kaybettiriyorsunuz. Bunun sorumlusu sizsiniz’ diye bağırıyorum. Ama genel başkana değil bu sözlerim. Sonra herkes bağırdı, çağırdı. Genel Başkan hiçbirimizden etkilenmedi.

KEMAL BEY, ELİNİ TUTTU

Orada, Malatya’dan gelen depremzede muhtar, Kemal Beyin elini tutup ağlayarak ‘ben seçimlerde çoluk çocuğumun rızkını senin için harcadım, buraya geldim. Depremzedeyim çoluk çocuk çadırda kalıyor, kalacak evim, yiyecek ekmeğim yok. Eğer çekilirsen çoluk çocuğumun da hakkını sana helal etmiyorum, kendi hakkımı da sana helal etmiyorum’ dedi.

Kemal Bey, o muhtarı sakinleştirmeye çalıştı. ‘Ben, şimdi gidiyorum oyumu kullanıyorum, devam ediyorum’ dedi. Oy kullanma bitmek üzereymiş. Çekilip çekilmemenin de bu saatten sonra bir önemi kalmamıştı.”

Aynı konuyu farklı boyutlarıyla aktarmış olduk.