Bayram bitti... Yarın, 9 günlük tatilin son günü... Pazartesi günü her şey yeniden başlayacak!

Büyüyen sorunlar...

Devam eden hukuksuzluk...

Artan fiyatlar... Eriyen maaşlar...

Devlet hastanelerinde randevu çilesi...

Büyüyen borçlar...

Artan yoksulluk... Ve daha bin bir türlü dert!

Nedir bu başımıza gelenler?

NOT: Nüfusun en tepedeki yüzde 20’lik bölümü (17 milyon 200 bin kişi) için sıkıntı söz konusu değildir)

★★★

Görünen gerçek şu:

AKP iktidarının sorunlara çözüm getirme gücü kalmadı!

Ekonomiyi çıkmaza sokan zihniyet değişmedikçe, yanlış teoriler terk edilip bilime dönülmedikçe ülkede hiçbir şey düzelmez!

Türkiye’nin direksiyonu AKP’nin elinde oldukça ülkede sıkıntıların bitmesi pek mümkün görünmüyor.

Yabancı yatırımcı neden gelmiyor?

Batı’nın bol para içinde yüzen zengin şirketleri hemen her ülkeye gidiyor da neden Türkiye’de yatırım yapmıyor?

Bunun sebebini defalarca yazdık!

Ülkemize güven yok...

Demokrasimiz sakat... Hukukumuza inanan azaldı... Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararları uygulanmadı, haksız yere cezaevlerinde tutulanlar var...

Ülkeye keyfilik hâkim!

★★★

SÖZCÜ’nün kardeş gazetesi “Korkusuz” dünkü manşetinde, Bayram tatilinden sonra vergi zamlarının yağacağını haber veriyor ve şöyle diyordu:

“Allah gözünüzü doyursun”

Kaygı verici, üzüntülü halimizi özetleyen, kısa ve çarpıcı bir cümle bu!

Sinekten yağ çıkarmaya çalışan ekonomi yönetimi, 150 lira olan yurt dışına çıkış harcını önce 10 misli arttırarak 1500 lira yapmaya hazırlanırken bunu az bulmuş, 20 misli arttırmaya karar vermiş... Yeni vergi paketi Meclis’te kabul edilirse, birçok vergiyle birlikte, yurt dışına çıkma harcı da müthiş bir oranda artacak, yurt dışı gezisine gitmek isteyen herkes devlete 3000 lira HARAÇ ödemek zorunda kalacak. Yüzde 2 bin zam! Şimdiye kadar dünyada benzeri görülmüş değil!

Korkusuz Gazetesi “Allah gözünüzü doyursun!” demekte haksız mı?

Ülkede yoksulluk her geçen gün biraz daha derinleşiyor.

TÜRK-İŞ’e göre ülkemizde açlık sınırı 17 bin 725 lira...

10 bin lira maaş alan emekliler yardıma muhtaç bir halde, âdeta sürünüyorlar.

17 bin 2 lira asgari ücretle (açlık sınırının altında) yaşamak zorunda bırakılan milyonlarca insanımız da,  müthiş yaşam savaşı veriyor.

Böyle bir yoksulluğu hiçbir millet, hiçbir toplum uzun süre kaldıramaz.

Ey Mehmet Şimşek ve avanesi! Bu sefalete acil çözüm bulmanız şart!

Özgür Özel-Yılmaz Özdil kavgasında kim haklı?

Gerçek bir lider, eleştirilere açık, hoşgörülü ve yüce gönüllü olmalıdır.

Aksi halde “lider” değil “lidercik” olur...

Geçmişte, İsmet İnönü, Süleyman Demirel, Bülent Ecevit, Turgut Özal gibi, hoşgörüleriyle ünlü nice liderler gördük...

Günümüzdeki liderlerin çoğu ne yazık ki, eleştirilere kızan, hoşgörüden uzak siyasetçiler...

Hoşgörüsüz liderler sınıfına, CHP Genel Başkanı Özgür Özel de katıldı.

Meslektaşımız Yılmaz Özdil’in eleştirilerine tahammül edemeyerek, ona kızıp köpürmekle Özgür Özel de bazı CHP’liler de hata ettiler. Parti Sözcüsü Deniz Yücel’in, Yılmaz Özdil için “Şuurunu kaybetmiş” ifadesi ve “Mahalle kabadayısı gibi efeleniyorsun” sözleri, doğrusu, ana muhalefet partisine hiç yakışmadı.

Sizin göreviniz, eleştiri hakkını kullanan gazetecilere lâf yetiştirmek değil, 22 yıldır ülke ekonomisini batma nokrasına getiren, Milli Eğitimi gerici bir müfredata mahkûm edip, cemaat ve tarikatların eline düşüren iktidarla mücadele etmektir ey CHP yönetimi!

Siz asli görevinizi yapın! Ayrıca...

“Keskin sirke, kabına zarar verir” atasözünü unutmamanızda fayda var!

GÜNÜN SÖZÜ

Hata yapmaktan korkma ama aynı hatayı iki kez yapma!