Geçen hafta mahalle karakolundan arandım.
Git-gel, ahbap olduk polislerle ya...
Yine “İfade var, gel” dediler.
Gittim.
Meğer...
Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) İnsan Kaynakları Dairesi Başkan Yardımcısı Nadir Arslan, SÖZCÜ’de yayınlanan ‘Devlet Torpil Meydanları İşletmesi’ başlıklı yazımda, kurumda kendisi dahil, torpilli yandaşların kayrılmasından söz ettiğim için rahatsız olmuş. Arsan, halkı yanıltıcı bilgiyi yaydığımı ileri sürüyor.
Hakkımdaki tebligatı okuyunca “Arsızlığın bu kadarı olmaz!” dedim içimden.
YÖNETMELİK İSTİSMAR EDİLİYOR
Malum, bir süredir DHMİ’deki kadrolaşmayı yazıyorum.
Genel Müdür Hüseyin Keskin, yandaşlarını terfi ettirmek için Personel Görevde Yükselme ve Ünvan Değişikliği Yönetmeliği’ndeki boşluğu istismar ediyor.
Yönetmeliğe göre havalimanı müdür ve müdür yardımcılıkları için yükselme sınavı gerekmiyor.
Torpilli yandaşlar ilkin müdür yardımcısı yapılıyor. Ardından alt göreve getirilerek, normalde sınav ve yeterlilikle gelinebilecek şeflik, baş mühendislik ve şube müdürlüklerine atanıyorlar.
Bu görev için sınavın yanı sıra dört yıllık üniversiteden mezun olma, başkontrolör ve AIM şefi olarak iki yıl çalışma şartı gerekiyor.
Birleşik Taşımacılık Sendikası (BTS) Havacılık Şube Başkanı Osman Karaman, terfileri yargıya taşıyıp iptal ettiriyor.
Torpilliler hiç hak etmedikleri koltuklarda otururken Karaman sürülmek isteniyor.
ARSLAN’IN ‘BAŞARI’ HİKAYESİ
BTS’nin terfini iptal ettirdiği torpillilerden biri de beni şikayet
İnsan Kaynakları Daire Başkan Yardımcısı Nadir Arslan.
Arslan’ın ‘başarı’ hikayesi şu şekilde:
2020’de Destek Hizmetleri Dairesi’ne başkan yardımcısı oldu. Dört gün sonra Türkiye Hava Trafik Kontrol Merkezi Başmüdürlüğü’ne şube müdürü yapıldı.
Arslan’ın torpilli ataması, Diyarbakır 1. İdare Mahkemesi’nde iptal edildi.
Kararda, “Liyakat ve kariyer ilkeleri çerçevesinde olduğundan bahsetmenin mümkün olmadığı” belirtildi.
Arslan, karara rağmen İnsan Kaynakları Dairesi Başkan yardımcılığına getirildi.
Karaman’ın sürgün yazısına Daire Başkanı Çiğdem Güvenç ile birlikte Arslan’ın da imzası yer alıyor.
MÜDİRE HANIMDAN KARDEŞE KIYAK
Güvenç, kardeşine torpili hak görürken, Arslan’a şaşmamak gerekiyor.
Güvenç, laborant kardeşi Mehmet Okan’ı yeterliliği olmamasına rağmen memur sıfatıyla Şanlıurfa Havalimanı’na aldırdı.
Okan, kariyer basamaklarını sıçrayarak çıktı.
Önce Havacılık Acil Yardım ve Güvenlik Daire Başkanlığı’nda bilgisayar işletmeni...
Ve 3 Mart 2020’de sınava bile girmeden Tokat Havalimanı’nda müdür yardımcısı oldu.
Tokat’a gitmedi bile.
Bir gün sonra şef olarak atandı.
Ankara Bölge İdare Mahkemesi 1. İdari Dava Dairesi, 12 Ekim 2023’te atamayı iptal etti.
Kararda, idarenin alt görevdeki memurları üst kadroya sınavsız şekilde atama yetkisinin kamu yararı ve hizmet gereklerine göre kullanılması gerektiği kaydediliyor.
Karardan:
“Bu pozisyon için görevde yükselme sınavını bekleyen, sınava hazırlananların olacağı dikkate alındığında, pozisyonların sınırlı olması ve bu şekilde doldurulmalarının kamu yararı ve hizmet gereklerine uymadığı...”
YANDAŞ SENDİKACI MÜDÜR OLDU
İktidar yanlısı Ulaştırma Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Murat Olgun, şef olarak çalışırken Gökçeada Havalimanı Müdürlüğü’ne atandı. Hemen sonra İnsan Kaynakları Dairesi’nde şube müdürü yapıldı.
Ankara 11. İdare Mahkemesi 19 Eylül 2023’te bu atamayı iptal etti.
DHMİ yargı kararını uygulamamak için Olgun’u başuzmanlığa atadı. BTS, yine dava açmaya hazırlanıyor.
Önceki DHMİ Genel Müdürü Orhan Birdal’ın sekreteri Binnur Şahin de 2014’te Trabzon Havalimanı Başmüdür Yardımcısı olarak atandı. Ardından Seyrüsefer Daire Başkanlığı’nda Şube Müdürü oldu.
Ankara 8. İdare Mahkemesi 28 Eylül 2023’te atamayı iptal etti. Şahin, bu kez başuzmanlığa getirildi.
BTS, itiraz edecek.
İNŞAAT HALİNDEKİ HAVALİMANINA ATADILAR
DHMİ adını kayırmacılık tarihine altın harflerle yazdıracak bir yöntem daha icat etti. Torpilli yandaşları henüz açılmamış havalimanlarına müdür olarak gönderiyorlar.
Örnek mi?
Şef Hakan Çöl, 2020’de Isparta - Burdur Havalimanı’na müdür olarak atandı.
Bir gün sonra İşletme Şube Müdürü yapıldı.
BTS’nin atamayı iptal ettirdi.
DHMİ eski görevine iade etmesi gereken Çöl’ü 30 Kasım günü açılmamış Yozgat Havalimanı Müdürü olarak atandı.
Ancak bu havalimanı açılmadığı için DHMİ’deki görevine devam ediyor.
Aynı gün...
Hasan Hakan Karakuş da açılmamış olan Gümüşhane - Bayburt Havalimanı Müdürü yapıldı.
Karakuş, şefken Trabzon Havalimanı’nda başmüdür yardımcısı olarak atanmıştı. Birkaç gün sonra şube müdürü yapılmıştı. Mahkeme atamayı iptal edince Gümüşhane-Bayburt Havalimanı’na müdür oldu.
Atama yazısı bile kayırmacılığın itirafı sayılır.
Yazı şöyle:
“Karakuş’un şube müdürü olarak atanmasının iptaline karar verilmiştir. Çanakkale Havalimanı Müdürü kadrosuna atanması gerekmekte ise de kadro dolu olduğundan Gümüşhane - Bayburt Havalimanı Müdürlüğü emrinde boş bulunan havalimanı müdür kadrosuna atanması uygun görülmüş olup inşaat süreci devam eden havalimanının tamamlanmasına kadar Trabzon Havalimanı Başmüdürlüğü emrinde görev yapacaktır.”
YARDIMCILARI DA TORPİLLİ
Açılmamış havalimanlarının müdürleri değil, yardımcıları da torpilli.
Örneğin, Hakan Çiftçi.
Bu kişi Kahramanmaraş Havalimanı’nda itfaiyeciyken Malatya Havalimanı Müdür Yardımcısı oldu. Bir gün sonra Kahramanmaraş’a Havalimanı’na şef yapıldı.
Mahkeme iptal edince Yozgat Havalimanı Müdürlüğüne atandı.
Burası açılmadığı için şu an Esenboğa’da...
Bir diğeri Neşe Ünsal.
KÖİ Daire Başkanlığında memurken Sinop Havalimanı Müdür Yardımcısı oldu.
Ardından KÖİ’ye şef yapıldı.
Mahkeme iptal edince Gümüşhane-Bayburt Havalimanı Müdür Yardımcısı atandı.
HABER BEKLİYORUM
İşte, böyle.
Mahalle karakolundaki ifademde, bütün bu kayırmacılıkları bir tamam anlattım.
Dedim ki:
“Liyakatsizliğin, kayırmacılığın, torpilin, partizan kadrolaşmanın bürokraside çürümeye ve toplumda rahatsızlığa yok açtığı kanaatindeyim. Ben gazeteci olarak denetim görevimi yerine getiriyor, liyakatsizliğe ve adaletsizliğe karşı mücadele ediyorum.”
Bakalım dava açılacak mı?
Bir gözüm, sürekli cep telefonumun ekranında.
Karakoldan haber gelir diye beliyorum.
Depremde 100 canın gittiği blokta zemin etüdü yokmuş
Kahramanmaraş’ta 22 blokluk Ebrar Sitesi 6 Şubat depreminde enkaza ve toplu mezarlığa dönüştü.
22 bloktan 18’i yıkıldı, dördü ağır hasar aldı.
En az 1400 can gitti.
K Blok’taki yaklaşık 100 yurttaşın can verdiği tahmin ediliyor.
Karadeniz Teknik Üniversitesi inşaat ve mühendislik fakültelerinden yedi akademisyen geçen ekim ayında K Blok’a ilişkin bilirkişi raporu hazırladığı
Raporda, K Blok’un zemin etüt raporunun olmadığı beliriliyor. Bu yüzden K Blok’un yakınındaki Hünkar Apartmanı’nın zemin etüt raporu incelenerek, rapor hazırlandı.
Diğer bulgular şu şekilde:
■ Statik hesap raporu yok.
■ Temel donatı alanı yetersiz.
■ Zemin emniyet gerilmesi açısından yetersiz.
■ Kirişler donatı alanı yetersiz.
Raporda, binanın projesini yapan Tevfik Tepebaşı asli kusurlu bulundu. Ancak Tepebaşı’nın çok önce öldüğü anlaşıldı.
Belediyenin proje kontrolünden sorumlu yetlililer tali kusurlu kabul edildi.
