Adana Altın Koza Festivali’nin tarihi 1969 yıllarına uzanıyor.

O zamanki ismiyle Birinci Altın Koza Film Şenliği 15-22 Mayıs 1969 tarihleri arasında gerçekleştirilir.

İlk jüri, ünlü Türk romancısı ve senaryo yazarı Kemal Tahir’in başkanlığında toplanır.

İlk Altın Koza’yı Metin Erksan, Kuyu filmi ile En İyi Yönetmen ve En İyi Film dallarında evine götürürken, Fatma Girik, Ezo Gelin ile En İyi Kadın Oyuncu, Yılmaz Güney ise Seyyit Han ile En İyi Erkek Oyuncu ödüllerine sahip olan ilk Altın Koza’lı sanatçılar olur.

Sonrasında Yılmaz Güney ve Güney ekolü diyebileceğimiz filmlerin saltanatı damga vurur Altınkoza’ya…

Türkiye’de büyük yankı uyandıran bir sanat etkinliğidir artık Altınkoza…

Türk Sineması’nın kalbi, 100’den fazla yazlık sinemanın bulunduğu Adana’da atmaktadır o yıllarda…

1980 darbesinin araya girmesiyle artık festival yapılamaz olur.

19 yıllık aradan sonra Belediye Başkanı Selahattin Çolak döneminde 1992’de tekrar başlar heyecan…

Ve geliriz 2022’ye…

“Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali” artık 29. Yılındadır ve Başkan Zeydan Karalar’ın himayesinde sürdürülmektedir.

Adana’nın sesini Türkiye’ye duyuran en önemli sanat etkinliği olarak ve son yıllarda giderek artan bir tonda…



Gerçekten de Altınkoza Film Festivali; Zeydan Karalar’ın göreve getirdiği Altınkoza A.Ş. Genel Müdürü Hüseyin Orhan ve Kültür Daire Başkanı Mahmut Göğebakan’ın inanılmaz özverili çaba ve koordinasyonu, yıllar içinde deneyimlerine deneyim katan aralarında İsmail Timuçin gibi ustaların da bulunduğu koca bir ekibin alın teri ve emeğiyle giderek daha da parlak geçmekte, daha geniş kitlelere ulaşmakta…

İşbirliğinde çok iyi bir uyum yakalayan Hüseyin Orhan ve Mahmut Göğebakan’ın, sorumluluk makamındaki kişiler olarak 29. Altınkoza’nın ulaştığı başarıyla haklı bir gurur duyuyor olmaları son derece normal…

Çünkü festivalin ulaştığı, dokunduğu, göz kırptığı kişi sayısı rekor sayıda…

Dile kolay, film gösterimlerini tam 125 bin kişi izlemiş…

Adana Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden Altınkoza A.Ş. Genel Müdürü Hüseyin Orhan ile Kültür Müdürü Mahmut Göğebakan, aylar süren hummalı çalışma dönemi sonrası başarıyla geçen yarışma, seçki ve gösterim gibi etkinliklere sinemaseverlerin gösterdiği ilgiden dolayı mutluluklarını dile getirirken, herhalde Başkan Zeydan Karalar da bu tablodan gurur duyuyor olmalı…

Karalar’ı, Adana’nın sesinin Toroslar’dan öte duyulmasına neden olan bu önemli sanat etkinliğinin sorumluluğunu  “doğru adamlara” vermesi nedeniyle kutluyoruz.

Demek ki, işler ehil ellerde yürütüldüğü zaman sonuçlar “farklı” oluyor…

Gerçekten de geçmiş yıllarda bir takım spekülasyonlarla anılan Altınkoza, artık yarattığı sanatsal etki ve güzelliklerle anılıyor.

Orhan ve Göğebakan festivalle ilgili çalışmalarını anlatırken, lise öğrencileri gibi heyecan duyuyorlar.

Sanırım başarının altında yatan da bu heyecan olmalı…

Altınkoza, Adana il sınırları içinde 7 salon ve 42 noktada 150 filmin 250 gösterimi, 5 ayrı noktada 7 sergi, 38 söyleşi, yüz binden fazla  izleyici sayısına ulaştı.

Adana’ya konuk olarak gelip festivale katılan sinemacılar, gösterimlerin ardından izleyicilerin sorularını yanıtladı, panel ve konferanslarda sanatseverlerle buluştu.



Ülke ve dünya sinemasının yeni yapımları ile sinema tarihinin unutulmaz klasiklerini buluşturan, Türkiye ve dünyadan alanının deneyimli ya da umut veren isimlerinden ağırlandığı 29. Uluslararası Altın Koza Film Festivali’nde sinema salonları ve açık hava gösterimlerine yoğun ilgi yaşandı, çoğu filmde boş yer kalmadı.

Ayrıca, festivalde bu yıl ekolojik sorunlara dikkat çekilmiş olması çok önemli bir ayrıcalık ve incelikti.

Festival süresince hazırlanan basılı materyaller yüzde yüz geri dönüştürülebilir malzemelerden üreterek iklim krizine karşı dikkat çekti.

Festivalin ulaşım sponsoru firma festival konuklarının şehir içi ulaşımında kullanılmak üzere elektrikli araçlar tahsis etti.

Festival, tüm bu projelerin yanı sıra bu sene çocuklar için başlattığı "Her Çocuk Bir Fidan’’ temasıyla oluşturulan "Altın Koza Hatıra Ormanı’’ ile de doğaya saygı duruşunu gösterdi.

Çocuk etkinliklerine ve film gösterimlerine katılım sağlayan her çocuk için Adana Sarıçam’da, geçen yıl yangınla kaybolan orman alanına iki bin adet fidan dikildi.

Festivalin sonunda yapılan yarışmalarda jüri tarafından layık görülen sanatçılar ödüllendirildi.

Festivalin yükünü çeken, isimsiz kahramanları Hüseyin Orhan ve Mahmut Göğebakan’a gelince…

Onlar ödül falan beklemeden işlerini yapıyorlar…

Şimdi de Lezzet Festivali için kolları sıvadılar…

Adana’nın kültür ve sanatına katkıda bulunmak için çabalayan bu insanlar hiç değilse bir teşekkürü hak etmiyorlar mı sizce?...