
KAMİL ELİBOL
ASO tarafından hazırlanan raporda, AKP hükümetleri döneminde uygulanan politikanın Türk tarımına büyük zarar verdiği savunuldu. Raporda, yetiştirilecek ürünün iklime, bölgeye, üretim ihtiyacına göre planlanmadığı belirtilerek şu tespitler yapıldı:
“Bazı yıllar bazı ürünler fazla yetiştiriliyor ve maliyetinin de altında satılmak zorunda kalınıyor Birçok takım ürünü, kontrolsüz olarak üretiliyor ve sürekli stoklara giriyor. İhtiyaç ve ihracat fazlası ürünler (örnek şeker gibi) yıllarca stoklanmak zorunda kalınıyor.”
Hükümetten Sözleşmeli Çiftçilik Yasası’nı çıkarmasını isteyen ASO, tarıma dayalı sanayinin desteklenmediğini savundu. Yetiştirilen ürünlerin çiftçinin elinde ve düşük fiyatlar ile satılmak zorunda kalındığına işaret edilen raporda şöyle denildi:
“Sanayici kalitesiz ürünü yurtdışından yüksek maliyetlerle ithal etmek zorunda kalıyor. Birçok tarıma dayalı büyük sanayi kuruluşu, ihtiyacı olan tarım ürünlerinin tohumunu çiftçiye sunup, ürünün alımını garanti altına alıyor. Bu uygulama yaygınlaştırılmalı”
YANLIŞ TEŞVİK POLİTİKASI
ASO, sıkıntılar konusunda Bakanlar Kurulu ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nı göreve çağırdı. Raporda, ithal ürünlerin engellenmesi için ekonomik olmayan tarım ürünlerinin teşvik edildiği kaydedilerek, “Toprağa, ürünün su tüketimlerine, yetiştirme zorluklarına bakılmadan pek çok ürün yetiştirilmeye zorlanmıştır” ifadesi kullanıldı.
NELER YAPILMASI GEREKİYOR?
ASO, Türk tarımının kurtuluşu için şu önerilerde bulundu:
“Yurdumuzun toprak, iklim, su tüketim verileri ile ürünlerin verim miktarları hesaba katılarak bölgesel en uygun ürünler seçilmeli. İthal ürünlerin ülkeye girişini engellemek düşüncesi ile ekonomik olmayan üretimler teşvik edilmemeli. Ürünler, gerektiğinde ekonomik olarak yetiştirildikleri bölgelerden ithal edilmeli ve bu işlemler kolaylaştırılmalı. Bir ürün, ihtiyaç miktarları hedeflenerek en uygun yere, iklime ve belirtilen miktarda ekilmeli.”