Sevgili okurlarım yazının başlığını okuyunca belki merak edip siz de korkacaksınız!
Ya da endişe edeceksiniz.
Öyle ya, bir yanda avuç içi kadar bir İsrail devleti...
Öbür yanda ise koskoca bir Türkiye Cumhuriyeti devleti.
Ortadoğu’da ne oluyorsa olsun.
Biz kendi sınırlarımızı aslanlar gibi bekleriz. Biz nice badireler atlattık bir şey olmadı da şimdi İsrail’den mi korkacağız yani!
★★★
Ancak kazın ayağı öyle değil...
Bu gibi sözleri bizim her konuyu çok iyi bilen, her gece ekranlara çıkıp her konuda ahkâm kesen ‘siyaset bilimciler, strateji uzmanları, araştırmacı yazarlar (!)’ vesaireler değil, bizzat Recep Bey gündeme getirdi.
Bir süre önce Meclis kürsüsünde konuşmuştu...
Biz onun sözleri üzerinde hiç durmadık, hatta ıskaladık.
Özetle şunu söylemişti:
“Sanmayın ki İsrail Gazze’de duracak. Bu azgın terör devleti eğer durdurulmazsa gözünü er ya da geç Anadolu’ya dikecektir.”
★★★
Recep Bey’in büyük bir devlet ve hükümet adamı olduğunu hepimiz biliriz.
Eğer bu endişesi gerçekleşirse ne olacak?
Filistin’i halleden İsrail bizden toprak isteyecek.
Tehlike altındayız, nereleri isteyeceğini şimdiden bilemeyiz.
Muhtemelen Arap sınırlarına yakın bölgeler olabilir.
Gaziantep, Hatay, Mersin...
İnşallah insafa gelir de Ankara’yı, İstanbul’u, hatta Ege sahillerini falan bize bırakmayı kabul eder.
★★★
Lütfen dikkatle okuyunuz, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Şimdi HAMAS’ı destekliyoruz, HAMAS’a sahip çıkıyoruz diye dışarıda ve içeride bizi eleştiriyorlar. Yahu sizde hiç mi vicdan yok? Sanmayın ki İsrail Gazze’de duracak. İsrail Gazze’de sadece Filistinlilere saldırmıyor, bize saldırıyor bize! HAMAS Gazze’de Anadolu’nun ileri hat savunmasını yapıyor. Bunu görmeyecek kadar kör müsünüz? Bunu anlamayacak kadar mı idrakiniz kapandı?..”
Sonra işin içine bize özgü olan Kuvayı Milliye kavramını soktu:
“Ben HAMAS’ı Kuvayı Milliye’ye benzetince rahatsız olanlar var. Neden rahatsız oldunuz?..”
Ve muhteşem mantığını sıralamaya devam etti.
“Kuvayı Milliye’ye de (zamanında) afedersiniz eşkıya demediler mi? Asi demediler mi? Hain demediler mi? Bugün HAMAS’a terör örgütü diyenler, 100 yıl önce olsa, inanın, Kuvayı Milliye’ye de terör örgütü, asi, hain diyeceklerdi.”
★★★
Sonra ağzından muhteşem, gerçekten muhteşem bir cümle çıktı:
“Hem kendi topraklarının istiklali için savaşan, hem de ‘Anadolu’yu savunan’ HAMAS’ın yanında durmaya devam edeceğiz!”
Anadolu’yu savunan HAMAS!
Neredeymiş acaba o HAMAS?
Anadolu’yu nerede, ne zaman ve nasıl savunmuş?
Savunsa kaç yazar savunmasa kaç yazar!
★★★
Sevgili okurlarım, bir devlet adamının tarih bilgisi ‘birazcık eksik ve yanlış’ olunca, ağzından böyle laflar çıkabilir.
Hoşgörüyle karşılamak gerek!
Bakınız aynı konuşmasında ettiği şu sözlere...
“Dün Gazzeli Çanakkale’de bizim toprağımızı savundu. Mezar taşı orada Çanakkale’de. Bugün biz elbette Gazzelinin, Filistinlinin yanında duracağız...”
Hayatın gerçeklerini bilmediği için sürekli gaf yapıyor!
Bir emir versin de öğrensin bakalım Çanakkale’de herhangi bir Gazzelinin, Filistinlinin mezar taşı var mı!
Tam tersine aradan geçen uzun yıllar süresince örneğin Filistin Kurtuluş Örgütü gibi örgütler sürekli olarak Türkiye Cumhuriyeti düşmanlığı sergilediler.
Şimdi çıkarları öyle gerektirdiği için ağızlarında sahte bir ‘Türk dostluğu’ sakızı çiğneyerek piyasada dolanıyorlar.