İsrail'in eski başbakanı 85 yaşındaki Ariel Şaron, tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Şaron, 4 Ocak 2006'da geçirdiği felç nedeniyle sekiz yıldır komadaydı.
Ariel Şaron'un ölüm haberini, İsrail Ordu Radyosu duyurdu.
Tel Aviv'de tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitiren Ariel Şaron'un, Necef'te, 2000'de ölen karısı Lili'nin yanına gömüleceği açıklandı.
Ariel Şaron'un sağlık durumunun son iki haftadır giderek kötüleştiği belirtiliyordu.
HAMAS’IN AÇIKLAMASI
İsrail’in beş büyük savaşında da önemli rol oynayan, 1982’deki Lübnan’ın başkenti Beyrut’un batısındaki Filistinlilerin Sabra ve Şatilla kamplarına yönelik katliamdaki “dolaylı” sorumluluğu tescillenen Şaron’un ölümü, Filistinlileri ise sevindirdi. Batı Şeria’daki iktidarda olan El Fetih Partisi’nin üst düzey yetkilisi Cibril Recub, “Şaron bir suçluydu. (Filistin lideri Yaser) Arafat’ın ölümünden de o sorumludur. Onu Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde bir savaş suçlusu olarak görmeyi umardık” dedi. Gazze ‘de iktidar olan Hamas ise ölümü, “Elleri Filistinlilerin kanına bulanmış bir suçlunun yok olduğu tarihi bir an” diye niteledi.
Buldozer’den güvercine
İsrail Ordusu’nun kurulduğu ve bağımsızlık savaşı verdiği 1948’te komutan olan paraşütçü kökenli Ariel Şaron, Kudüs için savaşırken ağır yaralanmış, tek gözünde kısmi körlük oluşmuştu. 1956 Süveyş Krizi’nden 1973 Yom Kippur Savaşı’na sayısız muharebede yer almış, ordudan emekli olup siyasete atılmıştı.
Beyrut Kasabı: Belarus kökenli olan Şaron, 1982 yılında Lübnan’ın Sabra ve Şatilla kasabalarında aşırı sağcı Hıristiyan Falanjistler’in Müslümanlar’a karşı gerçekleştirdiği katliamdan sorumlu tutuldu ve özellikle İslam aleminde “Beyrut Kasabı” diye anıldı. Filistin toprakları olan Gazze Şeridi ve Batı Şeria’ya Yahudi yerleşimleri kurma planının fikir babalarından biri de Şaron’du.
İkinci İntifada: Şaron, 2000 yılında kendi kurduğu sağcı Likud Partisi mensuplarıyla El Aksa Camisi’nin bulunduğu Harem-üş Şerif’e giderek “İkinci İntifada”nın tetiklenmesine yol açtı. O dönemde intihar saldırılarıyla bunalan İsrail, 2001’de başbakanlığı Şaron’a emanet etti. Terörle mücadele başlatan Şaron, Batı Şeria ile İsrail arasına duvar ördü, Arafat’ı Ramallah’ta abluka altına aldı.
Halkın nabzını tuttu: Şaron, İsrail kamuoyunun o dönemde yükselen barış talebini görerek, 2005 eylülünde Gazze Şeridi’nde 38 yıldır süren işgali sonlandırıp geri çekildi. Fazla sağa kayan Likud’u terketti ve bir merkez parti olarak Kadima’yı kurdu. Şaron’un komaya girmesi ve Binyamin Netanyahu’nun Likud’a yeniden lider olmasıyla İsrail siyaseti kısa sürede eski yapısına geri döndü.
Son konuşan liderlerden biri Erdoğan’dı
Şaron, 18 Aralık 2005’te kan pıhtılaşması nedeniyle hafif bir inme geçirdi. İsrail Cumhurbaşkanı Katsav, o günlerde Hürriyet’e, “Başbakan Erdoğan’ın geçmiş olsun telefonu Şaron’u derinden etkiledi” demişti. 4 Ocak’ta ağır bir beyin kanaması geçirdi. Toplam 21 saat süren iki ameliyata rağmen komaya girdi.
