Öğrenciler 24 yaşındaki Ayşe Gizem Gülleç’i çok seviyor.
‘BURADA ÇOK MUTLUYUM’Öğrencilerine bir abla, anne gibi yaklaşan Ayşe Gizem Gülleç, “Burada çok mutluyum” dedi.
OKUL PIRIL PIRIL OLDU MEB’in koordinasyonuyla okulun içi dışı yenilendi. Okulun bahçesine basketbol potaları yerleştirildi.
“EĞİTİMİN SİGORTASI : ÖĞRETMENLERİMİZ”
Milli Eğitim Bakanlığı, Türk Eğitim Derneği’nin fikri ve Zurich Sigorta’nın katkılarıyla ‘Eğitimin Sigortası : Öğretmenlerimiz’ başlıklı bir proje yürütüyor. Öğretmenler hem bölgeye ve köy koşullarına uyum için eğitimler alıyorlar, hem de öğrencilerine daha faydalı olmak adına materyaller ve etkinliklerle destekleniyorlar. Yapılan araştırmalar özellikle köy öğretmenlerinin ilk aylarda büyük travma yaşadıklarını ve verimlerinin düştüğünü göstermiş.
Bu proje kapsamında öğretmenler önce Ankara’da 5 günlük bir kamp geçiriyorlar, kişisel gelişime yönelik seanslar yapıyorlar. Bu psikolojik destek görev süreleri boyunca devam ediyor. Ardından düzenli aralıklarla seminer ve toplantılara çağırılıyor, okul süreçlerinde de materyallerle destekleniyorlar. Milli Eğitim Bakanlığı’nın koordinasyonunda Zurich Sigorta ve Türk Eğitim Derneği şu ana dek 7 okulda 50 öğretmene dokunmuş. Batman’da, Gaziantep’te, Siirt’te, Şanlıurfa’da 10, Diyarbakır’da 7, Kastamonu’da 1 kadın köy öğretmeni bu programa dahil olmuş. Kasım ayı içinde 50 kadın köy öğretmeni İzmir’de buluşup, mesleki gelişim eğitimi alacaklar. Ocak ayında da sosyal girişimcilik ve liderlik eğitimi yapılacak. Bu kapsamda, 2023 yılı sonuna kadar 1000 kadın köy öğretmenine ulaşılması hedefleniyor.
BU PROJE İLE KÜÇÜK YILDIZ OKULUNDA NE DEĞİŞTİ ?
Okul binasının iç boyası - dış cephesi ve çatısı tamamen yenilendi. Dış duvarlar elden geçirildi ve renklendirildi. Okul bahçesine ağaçlandırılma çalışması yapıldı. Tuvaletler baştan sona yenilendi ve su deposu değiştirildi. Okul bahçesinin bir bölümüne beton döküldü ve okul girişine taş döşendi. Böylece kışın çamur sorunun ortadan kalktı. Basketbol potaları ve voleybol direklerinin fileleri temin edildi ve boyandı. Bayrak direği ve bayrak yenilendi. Her bir öğrenciye özel kırtasiye malzemeleri temin edildi. Yaş gruplarına uygun etkinlik kutuları, zeka oyunları ve oyuncaklar verildi. Sınıf içi pano, harita, küre, vücudumuz, mevsimler, yazı ve matematik panoları temin edildi. Her bir öğrenciye mevsimlere uygun yazlık ve kışlık olarak 3 parça kıyafet sağlandı.
“BURASI CEHENNEMDİR...”
Küçük Yıldız Köyü’ne yaptığımız kısa ziyaretten hayatım boyunca unutmayacağım iki olay var. Vali’yi beklerken köyde bir yürüyüş yaptım. O sırada 15 yaşlarında bir erkek çocuk yanıma yaklaştı, adı Halit’miş, “hoşgeldin abla” dedi “beğendin mi burayı ?” “Beğendim... ya sen, seviyor musun köyü ?” “Abla, burası cehennemdir, burada doğarsın, sonra da hiç çıkamazsın...” “Çıkmanın tek bir yolu var, biliyorsun...”
“Biliyorum abla, okumaktır. Ama babamla amcam göndermiyor beni okula, pamuk tarlasında çalışacak insan lazımmış...” Aklımda Halit’in bu cümlesi okul bahçesine geri döndüğümde ise kız öğrencilerden birinin “İstanbullu misafirler”den biriyle şu sohbetine tanık oldum. “Ne kadar güzel bir kızsın sen, canım benim, gel seni İstanbul’a götüreyim... ama annen kızar bize...” “Yooo, hiç kızmaz, annem beni sevmez ki... “ Evlatlarına sevgi bile veremeyecek yaşta anne olan 10 çocuklu kadınlar ve tarlada çalışmak zorunda olan erkek çocuklar... İşte Türkiye’nin gerçeği. Ne dersiniz, köy öğretmenleri bu gerçeği de değiştirebilir mi ?