Spor sponsorlukları ile ilgili bu yıl yapılan araştırmaya göre de futbol (erkek) yine en çok izlenen branş olmayı sürdürüyor Türkiye'de; yüzde 74'le... İkinci sıradaki kadın voleybolu ise yüzde 58 izlenilirlik oranına ulaşıp futbolla farkı kapatırken, yüzde 30'lara gerileyen erkek basketbolu resmen 'öte yandan' sporu haline geldi! Kadın basketbolunun zaten esamesi okunmuyor.
Araştırmaya göre, kadınların yüzde 67’si, erkeklerin ise yüzde 49’u; Türkiye'nin en başarılı spor branşı olan kadın voleybolunu takip ediyor.
Hal böyleyken... Basketbolun neden ve nasıl dibe vurduğunu yıllardır yazan bu köşenin sahibi, yaşanan son devşirme tartışmalarına şaşırmıyor!
2010'lu yıllardan itibaren hızla çakılan basketbolu yönetenler, tarihi rezilliklerin bahanesi olsun diye, akılları sıra iki devşirmeye 5'er maç ceza verip yerli statülerini ellerinden aldılar. Olan, Türk lisansı için fazla maaş ödemek zorunda kalan kulüplere oldu! Aslında; faturayı oyunculara değil, Türk basketbolunu ayakta tutan iki kulübe kestiler... Oysa son seçimde onlar da mevcut yönetime oy vermişti! Neyse...
Federasyonun 'danışman' unvanlı patronu son olarak; yaz başında, yüz yüze konuşarak bizzat izin verdiği Cedi Osman'ı kamuoyunun önünde ateşe atıp yine hedef şaşırttı... Anlamadığı bir şey var: Artık kimse yemiyor! Oyuncuyken milli kadroya iki yaz gelmediği unutuldu sanıyor herhalde... Ceza veremedikleri Cedi'yi suçlarken "Ben de gelmemiştim" deseydi ya!
Erkek-kadın tüm yaş gruplarındaki milli takımların çöküşü, onu bunu suçlayıp ceza verilerek örtbas edilmez. Salon inşaatı da kurtarmaz! Kulüplerin nasıl kapandığını, neden oyuncu yetişmediğini, liglerin kalitesizliğini, MHK'yı, seyahat harcamalarını, sümenaltı dosya iddialarını, sponsorların neden kaçtığını bir ara açıklasınlar...
Önümüzdeki yaz voleybolcular olimpiyatta, futbolcular da Avrupa Şampiyonası'nda ter dökerken boşta olan basketbol camiası bol bol dinlenip seçim hazırlıkları yapacak!
Aslında; Türk basketbolunun Melissa Vargas gibi devşirme sporculara değil devşirme başkanlara ihtiyacı var! Yanlış mı?
Kovun Alimpijevic'i!
2020'den beri ülkemizde çalışan ve Türk basketbolunu yakından tanıyan Dusan Alimpijevic "Türk oyuncular tembel" dedi; dokuz köyden kovdular! Bu işten ekmek yiyenler kıyameti kopardı. Pasaportu yüzünden Sırp koçu ipe çekenler bile oldu.
Peki; camiayı bilen tüm yazar-çizer takımına, yorumculara, eski oyuncu veya koçlara sorduğunuzda "Adam haklı" yanıtı verilmiyor mu? Salonun dışına çıkar çıkmaz aynı şeyden şikayetçi olup, klavye kahramanlığıyla veya mikrofonlarla tepki göstermek ne oluyor?
Türk basketbolundaki sıkıntılardan birini kendince dile getiren adama kızacağınıza bir şeyler yapsanıza!
Reklamın kötüsü
"Reklamın iyisi kötüsü olmaz" derler ya... Olur!
Türk sporunun en büyük kulüplerinden ikisi... Yapmaya ısrarla devam ettikleri hatalar ve yanlışlar yüzünden borçları giderek artıyor. Bu yüzden her kuruşa ihtiyaçları var. Ama...
Fenerbahçeli kadın voleybolcular, şortlarında; kara para akladığı iddia edilen, MASAK'ın takibindeki şirketin reklamını yapıyor. Galatasaray'ın sponsorlarından birinin sahibi, bir suç örgütü operasyonunda gözaltına alınıp serbest bırakılıyor.
Bu nasıl iş?
Futboldaki rekabetinizi, saha dışında ergen kavgasına dönüştürüp ortamı gereceğinize daha ciddi işlerle ilgilenin!