Ortaçağ’da Papa’nın kurduğu Engizisyon Mahkemeleri, Hitler Almanya’sında Gestapo göz altıları,  Stalin Rusya’sında Gulag Sistemi, 21. Yüzyıl ABD’sinde Guantanamo örnekleri yaşandı. Hukuk, adalet, savcılar, mahkemelerin yanlı, ölçüsüz, orantısız kullanıldığı ve kine, intikama alet edildiği oldu.

★★★

Benzemez olsun.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi şirketlerinden birinin eski Genel Müdürü Dr. İpek Elif Atayman, arife günü avukat ve ailesine haber verilmeden Silivri’den Afyonkarahisar Kapalı Cezaevi’ne nakledildi.

★★★

Şunları anlattı:

“72 gün hücrede kaldım. 7.5 saat bileklerim kepçeli zırhlı araç içinde Afyon’a sevk edildim. Bileklerim morardı. Yerde yatıyorum. MASAK kaydım yok. Şüpheli mal varlığım yok. Belediye şirketindeki 20 aylık genel müdürlük dönemime dair tüm belgeler yargıda; tek bir yasadışı hizmetim olmadı. Savcılıkta aksi yönde bir soru da sorulmadı.”

★★★

İpek Elif Atayman’ın bu açıklamasından sonra Adalet Bakanı, telefon etmiş olmalı ki Afyon Hapishanesi’nde İpek Elif’e “ranzada yatacak” bir yer bulunduğu “müjde haber” diye yazıldı.

★★★

Hapishane hınca hınç!

Ranza, yatak yetmiyor.

Bulduğum bilgilere göre, ülkemizde 100 kişi kalsın diye yapılmış hapishaneye 137 mahpus doldurma durumuyla yüz yüze gelindi. Toplam 396 cezaevi var ve bunların tamamında 297 bin mahkuma yatacak ranza bulunuyor. Mahkum sayısı 405 bini geçti.

★★★

Türkiye hapishaneleri, Latin Amerika ile Afrika ülkeleri doluluk oranına yetişti. Doluluk oranını düşürebilmek ve her mahpusu ranzada yatırabilmek için infaz (tahliye) yasası çıkartıldı. Bayrama girerken 25 bin mahpus evlerine gönderildi.

★★★

Öte yandan “hapishane çoğalt- hapishane boşalt modeli” bu iktidar döneminde zirve yaptı. Arşive girip buldum: Hapishane yapımı ihaleleri sırasında uygulanan “indirim tutarları” arasında yüksek fark uygulanıyor. Yapımcı şirket sahibinin biri: Yüzde 4 indirim almış. Diğeri: Yüzde 27 indirim kapmış.

★★★

Hapishane ihalelerinin tümü davetiye usulüyle yapılmasına rağmen bu kadar yüksek indirim farkı nereden, niçin doğdu sorusuna cevap veren de çıkmamış. Hapishane yapım artışıyla iktidara yakın müteahhit servetlerinin şişmesi birbirine paralel yürüyüp gider olmuş. Neredeyse her yıla 20 yeni hapishane yapımı düşmekte. Son 22 yılda hapishane yapma hızı, fabrika yapma hazını beşe-ona katladı. Hapishaneler yurdun dört bir köşesinde çoğalırken iktidar hapishane yapımını ekonomik kalkınmanın başarı öyküsü diye sundu.

★★★

Arşivde örneği var.

Onu da buldum; sizin için yazayım: 2018 yılında Aksaray AKP İl Başkanı, kente yapılan hapishane ihalesini anlatırken gazetecilere; “Aksaray’a çok önemli ve şehrimizin tarihinde tek olarak en yüksek yatırımı kazandırdık” diye gururlanan basın açıklaması yapmış

★★★

Bu açıdan bakınca hapishane çoğaltarak ve içini mahkum doldurarak ekonomiyi büyütmüş olduk. Adalet Bakanlığı ile TÜİK’in 2023 yılı ceza istatistiklerine göre Türkiye günde 3 bin 300-3 bin 500 arası kişinin mahkum olduğu ülke haline geldi. Hapishane nüfusu ayrı ayrı 35 şehrin (Bayburt-Tunceli-Kilis- Gümüşhane-Artvin-Ardahan-Iğdır-Bartın-Karabük-Sinop gibi) nüfusunu da geçti.

★★★

Hapishane çoğalt.

Hapishane doldur.

İstanbul’da son yapıldığı gibi; seçilmiş belediye başkanları muhalefet partiden diye Ortaçağ’da Papa’nın kurduğu Engizisyon Mahkemeleri, Hitler Almanya’sında Gestapo göz altıları,  Stalin Rusya’sında Gulag Sistemi, 21. Yüzyıl ABD’sinde Guantanamo ve CIA Kara Hapishaneleri örneklerine benzer uygulamalarla hapishaneye koy.

Benzemez olsun!

KAAN Savaş Uçağı gururu!

KAAN uçağı henüz seri üretime geçmedi. 2028 sonrası seri üretime geçecek. Şu ana kadar bir KAAN uçağı üretip ihraç etmiş değiliz ancak Endonezya ile imzalanan “48 Kaan Savaş Uçağı satışı” bir niyet anlaşması da olsa gurur verici. KAAN uçağı ABD’nin F-35 Lightning, Rusya’nın Su-57 Felon, Çin’in J-20,  AB’nin Eurofighter Typhoon, Kore’nin KF-21, Hindistan’ın AMCA savaş uçaklarının ihracat rakibi oldu. Böyle bir uçağı üretmek (motorunu henüz yerli yapamadık) ihraç kalemleri arasına koymak alkışlanır. Türkiye’nin ihracatta rekabet edebilir ürün sayısı 1980’de sadece 50 idi ve tekstil, hazır giyim, fındık, kuru üzüm, demir çelik türü ürünlerle sınırlıydı. Ancak Türkiye 1990’dan sonra ihracatta rekabet edebilir ürün sayısını hızla artıran ülkelerden biri oldu ve rekabet edebilir ürün sayısını 700’e kadar çıkardı. Böylece KAAN uçağı ile ihracatta rekabet edebilir ürün sayımızın 701 olması gerekir.  Tamam da son krizin yarattığı olumsuz etki yüzünden Türkiye ihracatta rekabet edebilir ürün sayısında ne kadar kayıp verdi, onu bilmiyoruz.