Başbakan Davutoğlu, 3. Köprünün şantiyesinde incelemelerde bulundu. Burada açıklama yapan Davutoğlu, şu ana kadar projenin yüzde 88’inin tamamlandığını belirterek, “Bağlantı yollarıyla köprünün birlikte bu yaz içinde açılmasına, inşallah olağanüstü bir durum söz konusu olmazsa, karar verdik. Dolayısıyla köprü ve bağlantı yollarını birlikte, inşallah bu yaz içinde mümkün olan en erken vakitte İstanbul’umuza ve ülkemize kazandırmış olacağız” dedi. Bölgenin ekolojik dengesinin de en detaylı çalışmalarla korunacağı taahhüdünde bulunan Davutoğlu, “Hiçbir şekilde yeşil dokudan bir kayıp yaşanmıyor, yaşanmayacak. Bu konuda da gerekli bütün tedbirler alındı” diye konuştu.
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Davutoğlu, Kuzey Irak’taki Başika kampına IŞİD tarafından düzenlenen saldırı değerlendirdi. Bu kampın kuruluş amacının belli olduğunu vurgulayan Davutoğlu, “Irak hükümetiyle ve geçen yıl yaptığımız diğer temaslar neticesinde bir eğitim kampı olarak devreye girmişti. Daha sonra DEAŞ’tan gelen bazı saldırı ihtimalleri ve güvenlik gerekçeleriyle askeri olarak bir tahkimat yapma söz konusu oldu. Daha sonra bu riskler de göz önüne alınarak yeniden tanzimler yapıldı” dedi.

"HER HANGİ BİR OLUMSUZLUK SÖZ KONUSU DEĞİL"
Saldırıda şehit verildiği iddialarının ise doğru olmadığını belirten Davutoğlu, “Başika kampındaki askerlerimizde şu ana kadar herhangi bir olumsuzluk söz konusu değildir. Güvenlikleri bağlamında hiçbir olumsuz gelişme yaşanmamıştır. Dün ve daha önce bazı münferit saldırılar söz konusu olduğunda da silahlı kuvvetlerimiz anında mukabele edip gerekli cezalandırma da, gerektiğinde teröristlere dönük bulunuyorlar. Geçtiğimiz dönemlerde de bazı saldırılar söz konusu olduğunda, iki hafta önce, 40-50 araçlık bir DEAŞ konvoyu, 9 DEAŞ mevzii bu anlamda tasfiye edilmişti. Oradaki askerlerimizin çok açık bir görev tanımı vardı, Musullu, Arap, Türk, Türkmen kardeşlerimizin kendi şehirlerini korumalarını ve kurtarmaları için uluslararası çerçevede alınan kararlar bağlamında eğitim faaliyeti veriliyor. Askerlerimiz için de gerekli güvenlik tedbirleri alındı. Bu anlamda hiçbir vatandaşımızın kaygı duymamalı” diye konuştu.

"HİÇBİR ZAMAN TAVİZ VERİLMEYECEKTİR"
Uluslararası yapılan açıklamalara da yanıt veren Davutoğlu, “Geçmişte Türkiye’yi ‘DEAŞ’e karşı yeterince mücadelede bulunmuyor’ diye eleştirmeye kalkanlar, şimdi DEAŞ’e en doğrudan, Musul bağlamında söylüyorum, etkide bulunacak, mücadele edecek oradaki Iraklıları eğittiğimiz ve bulunduğumuz için eleştiri yönelten kesimler olabiliyor. Biz teröre karşı mücadelede hiçbir zaman, herhangi bir taviz vermedik ve Irak’ın toprak bütünlüğüne ve egemenliğine de sonuna kadar saygılıyız, sadığız. Orada bulunuşumuz, Irak’ın toprak bütünlüğü ve egemenliğini korumak, bu konuda onlara destek olmak içindir. Ümit ederim ki bir gün Irak’ta bütün bu terör unsurları, sadece DEAŞ değil PKK da temizlenir ve Irak, Türkiye’yle dost ve kardeş bir ülke olarak yan yana, omuz omuza birlikte var olmaya devam ederler. Esas itibariyle hedefimiz budur” dedi.
“YÜRÜTÜLEN FAALİYET SADECE VE SADECE DEAŞ’E KARŞIDIR”
ABD Başkanı Obama’nın açıklamalarına ilişkin de Davutoğlu, şunları kaydetti:“Bizim Tutumumuz Amerika tarafına açık bir şekilde aktarılmıştır. Bu tutumun parametreleri bellidir. Bir, Türkiye uluslararası terör faaliyetlerine karşı uluslararası toplumla birlikte, koalisyonla birlikte, Irak hükümetiyle birlikte bir çaba yürütmektedir. İki, Başika’daki varlığımız bu çabanın doğal bir sonucudur ve sadece teröristlere karşıdır. Üç, Musul’un kurtarılması, Kuzey Irak ve Türkiye için de bir ulusal güvenlik alanı halindedir. Çünkü PKK’nın ve DEAŞ’ın mevcudiyeti herhangi bir başka ülkeden daha çok Türkiye’yi tehdit etmektedir. Dört, Bütün bu faaliyetler Irak’ın toprak bütünlüğü ve Irak egemenliğine saygı çerçevesinde yapılmaktadır, başka herhangi bir gündemi, gizli bir hedefi yoktur. Varlığımız açıktır, yaptığımız faaliyet şeffaftır. Yürütülen faaliyet sadece ve sadece DEAŞ’e karşıdır. Irak Merkezi Hükümeti bütün bu toprakları, egemenliğini koruyacak şekilde, tümüyle kontrol altına aldığında zaten Türkiye’nin orada bulunmasına da ihtiyaç kalmayacaktır ama o döneme kadar Türkiye’nin PKK ve DEAŞ’a karşı sınır bölgelerinde ve mücavir alanda aldığı tedbirler uluslararası çabaların bir parçasıdır.”
“ÜÇ KONUDA MUTABIK KALDIK"
Davutoğlu, Anayasa komisyonuyla ilgili üyelerin belli olup olmadığının ve AK Parti’nin çifte metin önerisi iddiasının sorulması üzerine şunları kaydetti:
“Bizim yaptığımız faaliyet kamuoyunun önünde oluyor ve her konuyu bizzat ben kamuoyumuzla paylaşıyorum. Muhalefet liderlimizle yaptığımız görüşme sonucunda, Sayın Meclis Başkanımızı ziyaret ettim ve üç partinin, üç konuda mutabık kaldığını ilettim. Bunlardan birincisi, yeni bir anayasaya duyulan ihtiyaç ve 12 Eylül anayasası ve darbe hukukunu ortadan kaldıracak şekilde, sivil bir anayasa yapımı için uzlaşma komisyonun temel ilkeleri etrafında bir mutabakat oluştuğu. İkincisi, Meclis iç tüzüğünde, Meclisin etkin bir şekilde çalışabilmesi için düzenleme yapılması. Üçüncüsü de AB reformları çerçevesinde muhalefet ve iktidar birlikte çalışma kararlılığı gösterdi. Biraz önce de Sayın Merkel’le yapılan çalışmalar ve vize muafiyeti bağlamında bir telefon görüşmem oldu.
"BUNDAN SONRA Kİ SÜREÇ TBMM'DE"
Bundan sonra artık TBMM’nin değerli Başkanı Sayın İsmail Kahraman tarafından çalışmalar yürütülecek. O da dün zaten bir açıklama yaptı ve partilere Anayasa uzlaşma komisyonuna üye verme konusunda davette bulundu. Biz de AK Parti olarak değerlendirmelerimizi yetkili kurullarımızda yapacağız, arkadaşlarımızı tespit edeceğiz ve Sayın Meclis Başkanımıza bildireceğiz. Önümüzdeki hafta MYK'yı topladığımızda bunları istişare eder, bildiririz. Metinlerin iki mi olacağı, ne olacağı, nasıl bir yol takip edileceği hem parti yetkili kurullarımızda hem de Anayasa uzlaşma komisyonunda ele alınacak konulardır. Bizim tutumumuz konusunda doğrudan benim, hükümet ya da parti sözcümüzün açıklamalarına itibar edilmesi lazım.” ANKA


