Ya bendensin ya hiç. İçinde ya da dışındasın hayatın. Hem bir “Arif” olamadıktan sonra kıymeti de yok bu dünyanın. Hangi okulu bitirdiğinin, senden daha başarılı olanların, sistemde kayıt dışı kaldığı öyle bir dönem. Partinin hiçbir önemi yok aslında al birini vur ötekine, birini diğerinden üstün kılan liyakat üzerine hiçbir hikâye yok aslında.

Yazılı sınav birincisinin sonuncu olmaktan aldığı puan dışında hiçbir farkı yok aslında, hatta bazen puana bile gerek yok. Sınava girmen kâğıda adını soyadını yazman bile yeterli. Zaten isme tahsisli bir kadro var senin için. Ne olursan ol gel, yine gel. Kardeşim ol, yeğenim ol, kuzenim ol, bacanağım ol, yengem ol, eniştem ol gel… Verilecek makam mı yok… Sen gel kardeşim sana da bir yer buluruz elbet…

Geçmiş aslında hiç değişmedi.

İbni Haldun bundan yedi yüzyıl önce yazdığı Mukaddime adlı eserinde aslında tamda bu konuyu işlemiş. Yani o zamanda varmış bu akraba kayırmacılığı. Yani senin niteliğin önemli değil benim akrabamsan, benden birisi isen zaten bu senin bir şey olman için fazlası ile yeterli. Haklı da olsa haksızda olsa akrabanın tarafını tut düşüncesi hukuk sosyolojisinin temel eserleri arasında gösterilen Mukaddime de 1400 lü yıllarda ele alınmış…

Bugün de değişen hiçbir şey yok. 2010 yılında aynı bakanlığın yaptığı kurum sınavlarından birine girdim. Sınavı kazandım. Mülakata gittik. Ne olduğunu anlayamadım bile. Elediler bizi… Mülakattaki heyet yüzüme bile bakmadı. 2011 de tekrar yazılı sınavı kazandım, 2012 yılında yeniden mülakattan elendim. 2013 yılında yeniden yazılı sınavı kazandım, 2014’te yine kazandım. Diyeceğim o ki ömrümüzün en güzel yıllarını sınavları kazanmakla ve mülakattan elenmekle geçirdik.

Hani “Ankara’nın en çok İstanbul’a dönüşünü seviyorum” derler ya işte benim acı hatıralarım tamda böyle bir hikâye aslında her dönüş yine yeniden kaybetmenin verdiği büyük bir acı, yıkılan hayaller ve bir kucak göz yaşı…

Yıllar boyunca değişen hiçbir şey olmadı aslında, bu acı hatırlarımı Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkan Vekili Özlem Zengin bir kere daha hatırlatmış oldu sadece sevgili Yeğeni Arif ‘e kura töreninde verdiği o sıcacık selam ile… Ne güzel.

Ha iktidar tarafı böyle muhalefet başka mı yok o da aynı… Enişteler, kardeşler, yeğenler orda da durum aslında hep aynı…

Yaklaşık 20 gün önce, İstanbul’da Hakimlik Sınavını kazandığı halde mülakattan elenen Avukat Mert Akdoğan’ı, 2013 yılında intihar eden Didem Yaylalı’yı ve 11 Ocak’ta intihar eden Cumhuriyet savcısı adayı Mithat Can Yalman’ı derin bir üzüntü, büyük bir keder ve rahmetle anıyorum.