İktidarın “Türkiye Yüzyılı” dediği şey bu olsa gerek!
Haksızlık, hukuksuzluk, tutuklamalar, cezaevleri, derin yoksulluk!
Yarın, Türkiye genelinde yapılacak önseçimle CHP’nin “Cumhurbaşkanı Adayı” ilan edilecek olan Ekrem İmamoğlu’nun önünü kesmek isteyen iktidar onu dört gündür gözaltında tutuyor.
Sorgusundan sonra pazartesi günü mahkemeye çıkartılacak olan İmamoğlu büyük bir ihtimalle tutuklanıp cezaevine gönderilecek... Hazırlıklar onu gösteriyor. Dilerim yanılırım!
Gazeteci Alican Uludağ, (X) hesabından yaptığı paylaşımda “Ekrem İmamoğlu gözaltına alınmadan önce Kocaeli’nde bulunan Kandıra Cezaevi’nde 100 kişilik yer açıldığı, çok sayıda hükümlünün Doğu illerine sevk edildiği bilgisine ulaştım. Bu neyin hazırlığı?” diye sordu.
Tabii ki, insanın aklına İmamoğlu ile birlikte gözaltına alınan 106 kişi için hazırlık yapıldığı düşüncesi geliyor.
Bu arada, İmamoğlu’nun diplomasının iptalini Meclis’te sevinç gösterileriyle, alkışlarla karşılayan bir kısım AKP milletvekilinin, İmamoğlu ve arkadaşları için “Cezaevinde yerleri hazırlandı” diye konuştukları öğrenildi.
★★★
İmamoğlu’nun gözaltına alınışı, Mehmet Şimşek’in düzeltmeye çalıştığı Türkiye ekonomisinin tepesinde balyoz gibi patladı, iki yıldır yapılan tüm fedakârlıklar bir anda sıfıra indi.
Yüksek enflasyon altında bunalan ve kemer sıkmaya mahkûm olan milyonlarca insanımızın fedakârlıkları bir anda çöpe gitti!
Borsa çöktü, dolar ve Euro coşarak rekora koştu, Türk lirası yüzde 11’lere varan değer kaybı yaşadı. Altının bir gramı 4 bin lirayı aştı. Kurdaki dalgalanmalar Türkiye’ye 10 milyar dolara mal oldu.
Türk ekonomisine bir günde bundan daha büyük zarar verilemezdi!
Şimdi, tarafsız ekonomistler “Türkiye’ye bu kötülüğü neden yaptılar?” diye soruyor.
Gerçekten, güçlü bir rakibi siyaseten yok etmek için bu kadar riski göze almak, zaten sıkıntıda olan milleti bir günde yüzde 11 daha yoksullaştırmak mantıklı bir davranış mıdır?
★★★
Toplum olarak dönüp dolaşıp aynı noktaya geliyoruz.
Hani, cama tırmanan sinekler vardır. İnatla, ısrarla, büyük bir gayret içinde tırmanırlar tırmanırlar, tam tepeye yaklaşmışken birden kayıp, en dibe düşerler!
İnanın ki, toplum olarak halimiz böyle... Tırmanıyor, tırmanıyor, tam sıkıntılardan kurtuluyoruz, derken kayıp, dibe kadar iniyoruz.
Ülkede demokrasi kalmadı, yargıya güven sarsıldı, Anayasa Mahkemesi’nin kararları uygulanmaz hale geldi, haksızlık, hukuksuzluk arttı, 86 milyon nüfusun yaklaşık 60 milyonu yoksulluğa mahkûm edildi, sonra da bunun adına “Türkiye Yüzyılı” denildi! Aklımızda alay ediyorlar!
Ah mutluluk! Neredesin? Türk insanı mutsuz!
Bitmek tükenmek bilmeyen, yıkıcı, moral bozucu olaylardan ve çektiğimiz ekonomik sıkıntılardan sonra nasıl mutlu olabiliriz ki?
İktidar, hep iktidarda kalmak istiyor. Bunun için, devletin tüm güçlerini kullanıyor.
Cumhurbaşkanı adayı, parti genel başkanı, belediye başkanları gözaltına alınıyor, tutuklanıyor, haftalarca, aylarca iddianame hazırlanmayarak “peşin ceza” veriliyor.
Her gün yeni bir olay... Böyle bir ülkede, gel de mutlu ol!
Ünlü İngiliz Üniversitesi Oxford, hazırladığı “Dünya Mutluluk Raporu”nu yayınladı.
Türkiye, 147 ülke arasında 94’üncü! Yani “Mutsuz ülkeler” sınıfındayız! Zaten “Mutlu” deseler şaşırırdık!
Kişi başına milli gelir, yaşam süresi, sosyal destek, seçim yapma özgürlüğü ve yolsuzluk gibi kriterlere göre hazırlanan raporda Türkiye’nin karnesi ne yazık ki, çok zayıf!
İktidarın “Türkiye Yüzyılı” dediği şey, bu olsa gerek!
GÜNÜN SÖZÜ
Seni Allah “Hür” yaratmıştır, sakın kula kul olma! (Hz. Ali)