Özellikle ekonomistler arasında yaşanan iyimserliğe bayılıyorum aslında... Neden 2024 yılının en kötü yıllardan biri olacağını söylemiyorlar açıklamalarında?

Sanki başkasının yönetiminde girdik cendereye... Yeni gelen bu iktidar ekonomiyi kurtaracak yepyeni projeleriyle...

★★★

Benzerlik kuracak olursak eski ekonomik bunalımlar kalp krizi gibiydi; bir anda gelir, bankaları, şirketleri batırır, hemen üç-beş ay içerisinde iyileşme sürecine girilirdi.

Artık değişti... Şimdi kanser gibi... Yatağa düşmeden önce her geçen gün kötüye gidiyorsun. Tedavi süreci dahi acılı geçiyor. Ülkeler biz faniler gibi ölmediğinden süreç yıllar boyu devam edebiliyor.

★★★

Size durumun düzelmediğini verilerle gösteririm, zira gerek yok. Sokağa çıkmanız, etrafına bakmanız, gözlem yapmanız yeterli. Kesmezse dükkanın birine girin, bir dokunun bin ah işitin...

O da olabilir bu da olabilir. Kesin bir görüşü olan var mı? Haziran ayından sonra baz etkisi sebebiyle enflasyon gerileme sürecine girecek. Eyvallah...

Enflasyon yalandan düşecek de sanki koşup alışveriş mi yapacaksın? Gelirin mi artıyor ki? Yoo! Para nerede? Eee! O zaman seni ilgilendiren pek bir şey yok. Çok da şey etme!

★★★

En büyük motivasyon kaynaklarından biri olmasının yanı sıra bilinen en güçlü duygudur korku... Kitaplar en temel korkunun “karanlık” olduğunu yazarlar.

Karanlık korkusu bilinmeyenden korkmaktır. Belirsizliktir... Ne olacağı net değildir. Karanlık kararsızlığı, karasızlık korkuyu tetikler. Korku panikletir, yanlış yaptırır, tat kaçırır.

★★★

Türkiye ekonomisi yıllardır karanlıkta... Belirsizlik, bilinmezlik söz konusu... Her an bir kırılma olabilir. Bu durumdan korkmamak cesaretten değil, olsa olsa cahilliktendir.

Korku kelimesi bile başlı başına ürkütücü, sert ve acımasızdır. Yanlış zamanlamayla telaffuz edilmesi ters etkilere yol açabilir. Genelde yumuşatılıp “endişe” kelimesi kullanılır.

★★★

Karanlığın mimarları kimler? Bugünün tohumlarının atıldığı sıfır noktasına dönersek kimleri görürüz? Neden şaşırmamamız gerektiğini anlıyor muyuz? Yoksa yine mi görmedik, duymadık, bilmiyoruz!

Ciddi ciddi yönetimin huyunun değiştiğine inanan bir kitle var. Bundan sonra hep doğruları yapacaklar! Valla diyorum, bunlar iflah olmazlar.

★★★

Daha iki hafta önce Yargıtay’ın, Anayasa Mahkemesi için açtığı davayı savunmadı mı? Hamas’ı terör örgütü değil mücahit ilan etmedi mi? Vergileri artırma yetkisini bünyesinde toplamadı mı?

Bunlar da sizi kesmediyse yıllardır kullanılmayan mahzenden tıkırtı gelince aşağı pili azalmış fenerle inmenizi öneriyorum!

İp atlayan küçük bir kız görürseniz “eyy” deyin... Kaçmazsa “sizden öğrenecek değiliz”i deneyin. Üstüne de “nereden nereye” ile işi garantileyin. Ortada ne küçük kız ne de ipi kalacaktır.

Geçtiğimiz 21 yıl bunun kanıtıdır.