Instagram filtresiyle başlayan yolculuk, sonunda ameliyathanede bitiyor. Çünkü sosyal medya sadece fotoğrafı değil, yüzü de ‘update’ istiyor. Bir de üstüne zayıflama iğneleri çıktı. Kilo gitti, yanaklar çöktü, deri sarktı. ‘Ozempic yüzü’ geldi. Çözüm? Cerrahın makası. 

İngiltere’de geçen yıl 2 bin yüz germe ameliyatı yapılmış. Bir önceki yıla göre artış yüzde 8... Kadınlar hâlâ çoğunlukta ama asıl sıçrama yüzde 26 artışla erkeklerde... 40’lı yaş grubu öne çıkıyor. “Orta yaş krizi” artık spor arabadan çok ameliyat masasında yaşanıyor.

Üstelik fiyatlar da cep yakıyor. Tam teşekküllü yüz-boyun germe 15 bin sterlinden başlıyor, çoğu hasta 20-40 bin sterlin arası ödüyormuş.  

The Guardian’a göre bu ameliyatların ömrü 5-10 yılla sınırlı. Birkaç yıl gençleşmek adeta “lüks bir abonelik” gibi. Düzenli gerdirmek gerekiyor.  

Diğer taraftan son iki  yıldır muayenehanelerdeki yüz germe konsültasyonlarının yarısı, kilo verme ilaçları kullanan hastaları kapsıyormuş.

Tanrım! Bir ‘like’ uğruna, ne işlere kalkılıyor.  

3 kâse yoğurt, 1 ömür fazla

İspanya’da 117 yıl yaşayan Maria Branyas’ın sırrı araştırıldı. Bilim insanları kanını, bağırsaklarını, genlerini taradı. Sonuç: Yoğurt

Kadın her gün üç kâse yoğurt yemiş. Uzmanlara göre yoğurt bağırsakta “iyi bakterileri” besliyor, vücudu düşük iltihap seviyesinde tutuyor. Yani basitçe paslanmayı yavaşlatıyor.

Maria Branyas

Ama hikâyenin püf noktası tek başına yoğurt değil. Maria aynı zamanda Akdeniz usulü beslenmiş, 2000’li yılların başlarına kadar günde 1 saat yürüyüşe devam etmiş, sigara içmemiş, alkol tüketmemiş, dostlarını hiç eksik etmemiş. 5 yıl öncesine kadar piyano çalmayı da sürdürmüş. Yani hem bedeni, hem ruhu beslemiş. 

Bugün “uzun yaşamın sırrı” diye milyon dolarlık araştırmalar yapılıyor. Halbuki yanıt çoğu zaman mutfakta. Bir kâse yoğurt, bir tabak zeytinyağlı, biraz sohbet ve müzik. Bu reçetenin yan etkisi yok, üstelik market reyonunda kolayca bulunuyor.

Hav hav vergisi

Köpeğiniz varsa artık İtalyan Alplerinde vergi ödeyeceksiniz. Haber Corriere della Sera’dan...  Bolzano kasabası turist köpeklere günlük 1.5 Euro, yerli köpeklere yıllık 100 Euro vergi koymaya hazırlanıyor. Gerekçesi, sokaklarda bitmeyen köpek pisliği. 

Aslında şehir daha önce dahiyane (!) bir yöntem denedi. Her köpeğe DNA testi... Tuvaletini bırakan köpekten örnek alınıp sahibine ceza kesilecekti. Ama 30 bin köpekten sadece 12 bini kayıt oldu. Çünkü test 50 Euro civarında, pahalıydı. Uygulama başarısız olunca, “hadi vergilendirelim” denildi.

Yeni yasayla DNA testini daha önce yaptıranlar iki yıl vergi muafiyeti kazanacak. Ama yakalanan sahipler için cezalar ağır. Kaldırıma köpek pisliği bırakanlar 200 ile 600 Euro arasında ceza ödeyecek. Ve bu cezaların artırılması da gündemde. 

Toplanan parayla hem sokak temizliği yapılacak hem de Bolzano’da eksikliği hissedilen köpek parkları kurulacak. Muhalifler ise ayağa kalktı. Hayvan hakları örgütü ENPA, “Aileleri ve turistleri cezalandırıyorsunuz, hayvanları ATM’ye çeviriyorsunuz” dedi. Belediye başkanı da vergiye soğuk, “Köpeklere vergi koyarsak biz köpek oluruz” diyor. 

Kısacası Bolzano’da havlamak artık bedava, ama tuvalet pahalıya patlayacak.

Paris’in kızgın çatısı

Paris’in o masmavi-gri çatıları, Monet’nin tablolarından Hollywood filmlerine kadar bir şehrin imzası oldu. Ama iklim değişikliği sahneyi bozdu. O romantik çinko çatılar, yazın 70 dereceye kadar ısınan dev kızartma tavalarına dönüşüyor.

Şehrin yüzde 80’inin çatısını kaplayan çinko levhalar, bir zamanlar III. Napolyon’un “düzgün görünsün” hayaliydi. Bugünse sorun o çatıların altındaki dairelerin kavrulması...  

Bu yazdaki sıcak dalgasında çatı altı odalarda ölüm riski 4 kat arttı. 2019’da termometre 42.6 dereceyi gördü. Yakında 50 derece ihtimali konuşuluyor.

Belediye, dışarıdan yalıtım ya da yeşil çatılar istiyor. Ama Kültür Bakanlığı mimarları “Panorama bozulur” diyerek frene basıyor. Öyle ki, 2024’te koca Paris’te sadece 26 binaya dış yalıtım izni verilmiş. UNESCO da geçtiğimiz yıl çinko ustalığını kültürel miras ilan etti. Parisliler için mesele artık “miras mı, hayat mı?” sorusuna dönüştü.