Modern turizm sürecine baktığımızda ülkemizin yaklaşık 40 yıllık bir geçmişi var. Özellikle Turgut Özal’ın başbakanlığı döneminde yatırım teşvikleri oluşturuldu, yüksek standartlarda konaklama tesisleri açıldı. Bugün Türkiye en fazla turist ağırlayan 10 ülke arasında.
Bu yılın ilk 9 ayında ülkemize gelen turist sayısı 45 milyon kişiyi buldu. Hedef, yıl sonunda bunun 60 milyona çıkarılması. Yani hem turist sayısı, hem turizm gelirimiz arttı. Bunları, Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği’nin (AKTOB) 13. Kongresinde duydum.
HEDEF 100 MİLYONLAR
AKTOB Başkanı Kaan Kaşif Kavaloğlu, 100 yıl önce, eşitlik, özgürlük, bağımsızlık ateşiyle, cesur adımlarla ve cumhuriyetimizin devrimlerle temellerinin atıldığını belirtiyor, “İlerici, yenilikçi, cesur, yüzyılın lideri Mustafa Kemal Atatürk ve yol arkadaşlarını, her dönem olduğu gibi bugün de derin bir hayranlık ve minnetle bir kez daha rahmetle saygıyla anıyoruz” diyor. Kavaloğlu konuşmasını şöyle sürdürüyor:
“Bugün burada bir araya gelip turizmi konuşabiliyorsak, 100 milyon turist ve 100 milyon dolar turizm geliri elde etmeyi planlıyorsak, bu hedef cumhuriyeti kuran vizyonerliğin devamı, mevcut potansiyelimiz düşünüldüğünde ise tamamıyla gerçekçi bir gelecek planlamasıdır.”
EN BÜYÜK FARKLILIĞIMIZ
Kavaloğlu’nun sıkça kullandığı bir söz var, “Turizm insana insanla hizmet etme zanaatıdır.” Turizm gücünü insandan alan bir endüstri. Ülkemiz turizminin itici gücü Türk girişimcisidir. Turizm yatırımcılarımız hem ulusal hem küresel ölçekte kayda değer bir gelişimi başarmış, sınırları aşarak turizm yatırımları yapmış ve yapmaya devam ediyor. Küresel ölçekte yaşanan krizlerin olumsuzluklarına rağmen ülkemiz en hızlı şekilde toparlanmayı başarıyor.
Turizm, kültürel değişim yoluyla karşılıklı anlayış için araç görevi görüyor. Ulusal ve uluslararası düzeyde barışı teşvik ediyor. Mahatma Gandi’nin de söylediği gibi “Turizmin dili barıştır.” Turizmcilerin de dileği, yaşanan olumsuzlukların en kısa zamanda çözüme ulaşmasıdır.
Başkan Kaan K. Kavaloğlu, Türkiye’nin bu ortamda yerinin her zaman olduğu ve olacağı gibi; Mustafa Kemal Atatürk ve yol arkadaşlarının cumhuriyetin temeline yerleştirdiği “Yurtta sulh cihanda sulh” ilkesi olduğunu belirtiyor, bu felsefenin ülkemizin ve milletimizin vazgeçilmez özelliği olduğunu vurguluyor.
EN ÇOK ETKİLENECEK SEKTÖR
Dünya ve turizm gündeminin başında yer alan, “geçici bir kriz” olmayan iklim değişikliğinin yol açtığı, halihazırda hissedilmekte olan olumsuz etkilerle turizm sektörü karşı karşıya. O yüzden kongrenin ana teması da “Sürdürülebilir Turizm” olarak belirlendi.
Türkiye’nin de dahil olduğu konaklama işletmeleri için “Sürdürülebilir Turizm Programı” uygulanmaya başlandı. Üstelik bunu uygulayan ilk sektör ve ilk ülkeyiz. Tüketici talepleri de göz önünde bulundurulduğunda, yakın dönemde ülkemizin turizm pazarlamasında bu programa büyük destek verilecek.
İYİ YIL OLDU, ANCAK...
Turizmcilerin duayenlerinden, ünlü bir otelin genel müdürlüğünü yıllardır yürüten AKTOB Yönetim Kurulu Üyesi Zafer Alkaya turizm sezonunu şöyle değerlendirdi:
“2023 sezonu, turist sayısı anlamında iyi bir yıl oldu. Ancak, üst segment otellerin müşteri sayısı beklediğimiz düzeyde gerçekleşmedi. Bu nedenle, üst segment otellerimiz, fiyatı daha ekonomik otellerimize göre gelir anlamında düşüş yaşadı. Dolayısıyla da 2022’ye göre üst segment oteller için hedeflenen rakamlar gerçekleşmedi. Turizm bir bütündür. Bu bütünlük içerisinde her segmentteki otelde elde edilen gelirde bir bütünlük sağlamak esastır. Bu gerçekleşmediğinde, sadece ekonomik otellerden elde edilen gelirle ideal bir sonuç elde etmek mümkün değildir.”
PAZAR ÇEŞİTLİLİĞİ
Alkaya’nın “Üst segment” dediği daha lüks oteller. “Ekonomik” dediği de fiyatı onlara göre ucuz olanlar. Alkaya, “Ülkemiz turizmi sadece ekonomik ürünleri talep eden turistin gözdesi olmak yerine, her segmentten ürünü talep edebilen ve bu anlamda aradığını bulup mutlu olan turistin gözdesi olabilmeyi mutlaka başarmalı. Ülkemiz gerek otel kalitesi, gerekse son yıllarda yükselişini sürdüren hizmet kalitesi ile dünya turistinin dikkatini çekmeyi başarmış bir ülkedir. Burada bütün mesele hiç şüphe yok ki her segmentten oteli hak ettiği doğru fiyattan satarak en ideal turizm gelirine ulaşabilmektir” diyor.
Turizmciler şunu gördü, turist için sadece belli ülkelere sıkı sıkıya bağlı kalınıp yol almak yerine mevcut pazarları çeşitlendirip seçenekler oluşturulmalı. Bunun için yapılması gerekeni de Zafer Alkaya şöyle açıkladı:
HER ŞEY DAHİLDEN KAÇIŞ
“Sorunun çözümü turizmdeki tüm paydaşların üzerine düşeni layıkıyla yapabilmesindedir. Burada en önemli mesele odaları hak ettiği doğru fiyattan satabilmek ve gereksiz, dramatik indirimlerden kaçınmaktır.”
Olan şu: Genelde Belek’te olduğu gibi üst segment oteller, bu yıl beklediği müşteriyi bulamadı. Turist, fiyatı daha ekonomik otelleri tercih etti. Açıkçası çok turist yerine, paralı ve çok harcayan turist bekleniyor. Bu arada “Her şey dahil” sistemini kaldırmak otelcilerin gündeminde. İşte en zor olanı da bu konuda otelciler arasında henüz bir uzlaşma yok.