İstanbul Esenyurt’ta bu ay dört adrese silahlı saldırı gerçekleştirildi.

Bir otel iki kez kurşunlandı.

Gerekçe, haraç.

Saldırılarda hep aynı yöntem kullanıldı.

Motosikletli ve kasklı iki kişi geliyor, iş yeri ya da evin camına ateş edip hızla kaçıyor.

YENİBOSNA’DA DOĞAN ÇETE 

Motosikletle gerçekleştirilen silahlı saldırılar ‘Daltonlar’ çetesi tarafından uygulanıyor. 

Daltonlar İstanbul Yenibosna’da kuruldu. 

İddiaya göre iki eş lideri var.

Biri, Bahadır Akdağ.

1993 doğumlu.

Muş Bulanık nüfusuna kayıtlı.

İkamet adresi Bağcılar’da.

Akdağ, 14 Ocak 2023’te Haliç Köprüsü üzerinde Anucur çetesi lideri Halil Ay’a yönelik saldırıda Cumali Aslan’ın öldürülmesinden ötürü tutuklu yargılanıyor.

Daltonların diğeri lideri ise Beratcan Gökdemir.

1997 doğumlu.

Erzurum Horasan nüfusuna kayıtlı.

İkameti Bahçelievler’de.

Sırbistan’da yaşıyor.  

BOYUN’UN SİLAHLI KANADI

Daltonlar uyuşturucu satışı, para tahsilatı, yaralama ve öldürme suçlarını işliyor. 

Barış Boyun ile işbirliği yaparak, örgütün silahlı kanadı oldular. 

Bahadır Akdağ, iddiaya göre Barış Boyun çetesinin uyuşturucu ticaretini de yönetiyor.

Zaten Halil Ay’ın aracı, bu sebeple Haliç Köprüsü’nde saldırıya uğradı.

ŞOFÖRÜ EMEKLİ POLİS

Bahadır Akdağ, 13 Şubat 2023’te Büyükçekmece’deki villasında yakalandı. 

Şoförü, polislikten yeni emekli olmuş O.Ş. idi.

Akdağ’ın işlerini o görüyordu. 

Örneğin, villayı kardeşi H.Ş. adına kiralamıştı. 

Villadaki aramada, bir ruhsatsız Glock marka silah ve sahte sürücü belgesi çıktı. 

Akdağ, baskında telefonu havuza attı.

Şifreyi vermediği için telefonu incelenemedi.

Akdağ, ifadesinde, Barış Boyun ile ilgisinin olmadığını, Halil Ay’a suikast emrini vermediğini, Beratcan Gökdemir’i tanımadığını, Musa Kaya’yı korsan taksici olarak bildiğini ve en son Aralık 2022’de gördüğünü ileri sürdü.

ALTI SAAT ÖNCEKİ FOTOĞRAF 

Bahadır Akdağ’ın “Tanımıyorum” dediği Beratcan Gökdemir, sosyal medyada arkadaşını resmini paylaşarak, üzerine “Seni alan devletin anasını s...… Durdursun bakiyim, bundan sonra durdurabilen” diye yazdı.   

Emekli polis O.Ş.’nin telefonunda yapılan incelemede hasan.sabbah34@icloud.com ve wildman34@icloud.com adlı hesapları Bahadır Akdağ’ın kullandığı ortaya çıktı.

O.Ş., ifadesinde, Akdağ’ın FaceTime üzerinden Beratcan Gökdemir’le görüştüğünü söyledi. 

Akdağ’ın 2022’den beri görüşmediğini iddia ettiği Musa Kara ile saldırıdan altı saat önce, 13 Ocak 2023’te saat 21.54’te Yeşilköy’de kendisine ait otoparkta çekilmiş fotoğrafı bulundu. Bu fotoğraf Kara’nın telefonundan çıktı.

Akdağ, bu kez “Otoparkıma uğrayıp gitti. Ay’ın öldürülmesine ilişkin herhangi bir talimat vermedim” dedi.

Gel gör ki...

Telefondan yalnızca Akdağ ile fotoğrafı çıkmadı.

Beratcan Gökdemir ile suikasta dair dakikalar önceki  yazışmalar da elde edildi. 

FACETİME’DAKİ KONFERANS   

O gece FaceTime’da yapılan konferans görüşmesinde Bahadır Akdağ, Musa Kara, Baratcan Gökdemir, Uğurcan Gündoğmuş ve Gökhan Sedat Bulut da vardı. 

Bulut, şu bilgileri veriyor:

“Halil Ay’ı bu gece öldüreceklerini söylediler. Akdağ, Halil Ay ve arkadaşlarının bulunduğu araca sıkmaları talimatı verdi. Gökdemir de diğer telefondan saldırmalarını söyledi.”

Musa Kara, konferansta alınan karar gereği suikastçıları, aracı ve silahları ayarladı. 

Saldırı anında Haliç Köprüsü üzerindeydi. 

Üç saldırganı araca alıp kaçırdı.  

Gizli Tanık Pamuk, ifadesinde, saldırıdan sonra örgüt üyelerine Akdağ tarafından 10 biner TL gönderildiğini söylüyor. 

Gizli Tanık Pamuk, bir kritik bilgi daha veriyor.

Cumali Aslan’ın öldürülmesinden sonra Sarallar ile Daltonlar’ın ilişkisinin bozulduğunu iddia ediyor.

Cihan Ekşioğlu’na saldırmışlar

Haliç Köprüsü’ndeki saldırıya Furkan Adanur ve Mehmet Han Eren, motosikletleriyle katıldı.

Motosiklet çalıntı ve plakasızdı.

Ateş eden Adanur’un üzerinde çelik yelek vardı.

Adanur ve Eren, Haliç Köprüsü’nden sonra Şirinevler’de F.K. adlı kişiye ait Atlas Motor’a saat 05.25’te 5-6 el ateş etti.

Bu da Daltonların talimatıyla gerçekleştirildi.

İddianameye göre...

Daltonlara başvuran T.K., F.K.’den alacağının tahsilini istedi. Daltonlar’dan Davut Demir, F.K.’yi arayarak, “Beratcan Gökdemir sana 500 bin TL ceza kesti, ister öde, ister ödeme” dedi.

F.K., parayı ödemeyince dükkanı kurşunlandı.

Hem de birkaç kez...

O Davut Demir, itirafçı oldu.

Kendisinin de katıldığı, ölümlü ve yaralamaları kurşunlamaları bir bir anlattı.

Sedat Peker’in ifadelerinde geçen, Bodrum’daki Paramount Oteli’nin sahibi Cihan Ekşioğlu’na yönelik saldırı hakkında bilgiler verdi.

Demir, örgütün baskısı üzerine Erdal Daş’ı motosikletle Esenyurt’tan alıp Beykoz Konakları’nın önüne götürdüğünü iddia ederek, şunları söyledi: 

“Beratcan Gökdemir, Daş’ın silahı Kavacık’ta birine teslim edeceğini, sonra geri döneceğimizi söyledi. Yakalanırsa silahı şahsın üstleneceğini söyledi. Daş’ı Esenyurt’tan aldım. Beykoz Konakları’nın önüne gittik. Daş motosikletten inerek, ayrı bir yerde beklemeye başladı. Polis geldi. Daş’ı üzerinde silah olduğu bilgisini aldıkları için gözaltına aldılar. Beni motosikletten götürdüler. Sonra ben olayın Cihan Ekşioğlu’na saldırı olduğunu öğrendim. Gözaltına alındığımda örgüt avukatlarından Deniz Ateş gönderildi. Deniz Ateş, susma hakkımı kullanmamı söyledi. Talimatlara uydum.”

Erdoğan, MYK’da değişiklik sinyali vermiş

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen hafta Merkez Karar Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısında, yakında Merkez Yürütme Kurulu’nda (MYK) değişime gideceği sinyalini verdi.     

Erdoğan, toplantıda, “MYK’mızda nasıl bir yol yürüyeceğimizi gözden geçirip bir karar vereceğiz” dedi.

Erdoğan, tarih vermedi. 

Ancak MKYK üyeleri, kadro değişikliğinin yakın bir zamanda olacağını düşünüyor. 

Kimlerin kadro dışı bırakılacağı, kimlerin devam edeceği kestirilemese de Hayati Yazıcı, Ali İhsan Yavuz, Yusuf Ziya Yılmaz, Erkan Kandemir ve Fatih Şahin’in tırpandan payını alabileceği konuşuluyor. 

BAKAN KOCA’YI ELEŞTİRDİ 

Erdoğan, toplantıda Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’yı sert bir şekilde eleştirdi. Koca’ya dönerek, “Randevularla alakalı şikayetler var. Sorunu seninle çok ciddi ele alacağız ve gerekeni yapacağız” dedi.

Erdoğan, Yardımcısı Cevdet Yılmaz’a da “Çarşı pazar ve fiyat artışı meselesinin üzerine çok sert gideceğiz” dedi.

AK Partili yetkililer partide köklü bir değişim gerektiğini ifade ediyor. “Sadece üç beş birimle toparlanacak iş değil. Bu genel bir iklim. CHP kaybetseydi tek başına yerel yönetimler başkanı mı suçluydu?” diyorlar.

Bu arada, Monako Yat Kulübü’nde ıstakoz ve Maldivler’de tatil AK Parti’de gündem olmayı sürdürüyor. AK Partili yetkili “Herkes onu konuşuyor. Sahici olmayan hiçbir kimseyi siyasete almamalısınız. Siyaset sahici insanların işi” diyerek, İzmir Milletvekili Şebnem Bursalı’yı eleştiriyor.

Benim gördüğüm, AK Parti’ye siyasetsizlik havası hakim. Bu yüzden AK Parti, içerisinden etkili aktör çıkaramıyor. Ya Murat Kurum gibi bürokratlarla ya da Şebnem Bursalı gibi AK Parti dışından figürlerle yürümek zorunda kalıyor.    

AK Parti, aktör çıkaramadığı gibi...

Siyasi tutum da alamıyor.  

Örneğin, hemen herkes eleştirdiği halde Bursalı’ya bir ceza verilemiyor.

Yeniden Refah Partisi, bu siyasetsizlikten besleniyor.

Yargıtay hakimi: Yargı hiç bu kadar bozulmamıştı

Hafta sonu bir nikahtaydık.

Düğünü AK Partili ilçe belediye başkanı kıydı.

Ekonomiden sorumlu meşhur bir eski bakan, bir milletvekili, bir Yargıtay hakimi ve bir başsavcı
şahitler arasındaydı.

Nikahtan sonra başkan, eski bakan, hakim ve başsavcının bulunduğu heyet çay içmek üzere odaya geçtiler. Beni de davet ettiler.   

Sohbet döndü dolaştı; 20’nci turda da sonuçsuz kalan Yargıtay Başkanlığı seçimine geldi.

Yargıtay hakimine “Seçim 1980 yılı Cumhurbaşkanlığı oylamasına döndü. Uzadıkça uzuyor” dedim.

Hakim bu soruyu bekliyormuş gibi, “Haklısınız” dedi. “Adına ister tarikat, ister cemaat, ister sivil toplum kuruluşu denilsin” grupların yüksek yargıya müdahalesinden söz etti.

Ortam buz kesti.

Hakimin sözlerinden cesaret alarak, Yargıtay’da başta Hak-Yol ve Menzil olmak üzere her grubun bir adayı desteklediğini kaydettim.

“Doğru. Güneş balçıkla sıvanmaz” dedi.

Yargıçların birtakım dini ve siyasi grupların kontrolü altında olduğunu ve özgür iradesiyle oy kullanmadığını söyledi. Gruplar arasındaki pazarlıklar sürdüğü için seçimin çıkmaza girip uzadığını anlattı. 

Eski bakan söz aldı ve karşılık olarak, yargıyı eleştirdi. 

70 yıldır devam eden davasının olduğunu söyledi.

“Yargı bugün tam olarak dağılmıştır” dedi.

Sokakta yargıya güvenin kalmadığını anlattı.

Yargıtay hakimi gülerek, “Sokağı bırakın, bizim hakimlerimizde de öyle. Türk hakimlerine sorun bakalım, bir Türk hakiminde yargılanmak istiyor mu?” dedi.

Eski bakanın ‘ışıltılı’ gözlerinin içine bakarak, 28 Şubat günlerinde hedefe konduğunu hatırlattıktan sonra “Yargı hiç bu kadar bozulmamıştı” dedi.

Eski bakan, yanıt vermek istedi. 

Eski bakanın tanıdığı avukat itiraz etti.

“Siz neden emekli maaşlarında cumhurbaşkanını uyarmadınız” dedi.

Eski bakan sustu.

Gözlerindeki ‘ışıltı’ söndü.

AK Partili belediye başkanı yargının öteden beri problemlerinin olduğunu kaydederek, toparlamak istedi. Fakat pek başarılı olduğunu söyleyemem.

Yargıtay seçimlerine çarşamba devam edilecek.

Adaylardan hiçbiri 348 üyenin salt çoğunluğu olan 175’i bulabilmiş değil.