Alın teriyle geçinenler. Emekleriyle dayanışanlar. Fikir ve düşünce, iş ahlakı ve inanç cephelerinde birleşebilenler; yani güçlerini 1 Mayıs’ın tarihinden alanlar bugün “Emek Bayramı’nı” kutluyorlar.

Ben yazı emekçisiyim.

Sınıf bilincim var.

Ben de kutluyorum.

En yüce değer:

Emek.

Yaşasın 1 Mayıs.

★★★

Taksim’e çok pahalı, gösterişli cami diktiler. Tam karşısına, daha az harcamayla eskisini onarmak varken, yıkıp çok pahalı kültür sarayı da yenilediler. Camiler ve kültür merkezleri emek sayesinde yükseldi. Taksim’de 1 Mayıs Emek Bayramı’nın kutlanması ise bu yıl yine yasaklandı.

Altı boş bir iddia.

“Güvenliği sağlayamayız” diyorlar. İstanbul’un başka büyük meydanlarında “güvenliği sağlayabilen” nasıl oluyor da söz konusu Taksim olunca güvenlik yetersiz kalıyor?

★★★

İngiltere Londra.

Trafalgar Meydanı.

Şehrin merkezi.

1 Mayıs kutlanıyor.

Fransa Paris.

Bastille Meydanı.

Şehrin merkezi.

1 Mayıs kutlanıyor.

ABD Washington.

Beyaz Saray bitişiği.

Şehrin merkezi.

1 Mayıs kutlanıyor.

Rusya Moskova.

Kızıl Meydan.

Şehrin merkezi.

1 Mayıs kutlanıyor.

Almanya’da Berlin’de, İtalya’da Roma’da, Avusturya’da Viyana’da, İspanya’da Barcelona’da, Yunanistan’da Atina’da şehir merkezlerindeki meydanda 1 Mayıs kutlanıyor.

★★★

Bu meydanların hepsinde “emek bayramı hafızası” doğduğu için Taksim Meydanı’nın da 1 Mayıs’ta emekçi dayanışmasına açılması bir hak kabul edildi. Bizim Anayasa Mahkemesi de aldığı kararla bu hakkı kabul etti. Bu hakkın tarihi çok özetle şöyle: Fabrikalarda seri üretim sırasında makine ve insan emeğinin buluştuğu yıllardı. Emekçi olmadan üretim, üretim olmadan “artı değer” ve artı değer olmadan “sermaye sınıfı, fabrika, holding sahibi” olamazdı. İşçi sınıfı, sermaye sınıfı ile birlikte doğdu.

Erkek emeği.
Kadın emeği.
Çocuk emeği.

Fabrikalarda, atölyelerde, madenlerde, taş ocaklarında günde 16 ile 18 saat dinlenmeden, ara vermeden, her tür haktan yoksun, karın tokluğuna çalıştırılıyorlardı.

★★★

Çalışma koşulları işçiler için korkunçtu. İlk adım gerekiyordu. İlk adımı taş ve inşaat işçileri attılar. 1856 yılında Avustralya’nın Melbourne şehrinde taş ve inşaat işçileri, “sekiz saatlik iş günü” isteğiyle üniversitenin kapısından Parlamento’nun kapısına yürüyüş yaptılar. Bunu 30 yıl sonra Amerika’da “1 Mayıs 1886 günü” işçilerin “günde 12 saat yerine 8 saat çalışmak” talep eden iş bırakma eylemi izledi.

500 bin işçi yürüdü..

En önemlisi “siyah ve beyaz derili işçiler” aynı istek için birlikte ayağa kalkmıştı.

Bir sınıf uyanıyordu.

Gazeteler birinci sayfasına; “İşçiler Amerika’da ön yargı duvarını yıktı” manşetini attılar.

Dayanışmanın.
Gücü ortaya çıktı.
1 Mayıs doğdu.

★★★

1889’da solcu partilerin katılımı ile toplanan İkinci Enternasyonal’de; “1 Mayıs işçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü” kabul edildi. Ve 8 Mart günü de “Dünya Emekçi Kadınlar Günü” ilan edildi. Zamanla, “8 saatlik iş günü” bütün dünyada kabul edildi. 1 Mayıs İşçi Bayramı Türkiye’de ilk kez 1912 yılında kutlandı ve Cumhuriyet kurulunca 1923’te ilk kez “resmi olarak işçi bayramı” yapıldı.

★★★

Tutarsızlığın cilvesi!

1 Mayıs’ın Emek ve Dayanışma Günü olarak kutlanmasının yasaya bağlanması bu iktidar döneminde oldu. Erdoğan iktidarı, 2002’den 2012’ye kadar işçiden emekten yana görüntü verdi. 2009’da 1 Mayıs Taksim Meydanı’nda kutlandı. 2010, 2011 ve 2012’de Taksim Meydanı dev mitinglere açıldı.

Sonrası Taksim yasak!

Bu iktidardan önce Türkiye’deki işveren sınıfı, “sarı sendikacılık” yaratmıştı. Bütün güçleri tek elde ve tek adamda toplama modeli ile bu iktidar sarı sendikacılığı “iktidar sendikacılığına” dönüştürdü. Bugün 2024 yılı 1 Mayıs’ında her 3 işçiden 3’ü de enflasyon karşısında gelirini kaybetti. Türkiye işsizlikte Avrupa birincisi ülke oldu.

Diyanet İşleri Başkanı Rahmi Koç’un rolünü çaldı!

Rahmi Koç, uzun menzil uçabilen, 14 koltuklu, 3 motorlu uçağını 42 milyon dolara sattı. Üstüne 10 milyon dolar daha koydu gitti yeni bir uçak satın aldı. Vergisi ödenmiş kendi kazancı. Rahmi Koç, eskisini satar, daha pahalıya yenisi alır. Kimse eleştiremez. Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, makam aracı Auidi A6’yı Diyanet Vakfına iade etti kendine 15.000.000 TL’ye (15 milyon) Audi A8 aldırdı. Diyanet İşleri’nin bütçesi Ali Erbaş’ın vergisi ödenmiş kişisel kazancından oluşmuyor. Ali Erbaş, halkın vergileriyle kendini holding başkanı Rahmi Koç sanıyor. Ali Erbaş, halkın vergileriyle holding başkanı rolü oynamayı hangi İslam Hukuku’na ve hangi dinin bilinen kuralına dayandırıyor? Ali Erbaş, holding başkanı rolü oynama gücünü dinin siyasete alet edilmesi ortamından mı alıyor? Açıklasa da müminler öğrense!