Geçmişte de AKP Genel Başkanı ile CHP Genel Başkanının karşılıklı ziyaretleri olmuştu. Her ne kadar, ilk kez AKP Genel Merkezi’ne CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in gittiği söylense de, ilk ziyaret Deniz Baykal tarafından 22 yıl önce yapılmıştı. O zaman biz biraz gerilere gidelim...

AKP, 2002 yılında yapılan milletvekili genel seçimini kazandı. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, parti yöneticileriyle yaptığı değerlendirme sonrasında, AKP Genel Merkezi’ne “Kutlama” ziyaretinin yapılmasının hem parlamento çalışmaları, hem de insani açıdan uygun olacağını belirtti. CHP heyetinde Deniz Baykal, Genel Sekreter Önder Sav, Genel Başkan Yardımcıları Eşref Erdem ve Mehmet Sevigen vardı. AKP heyetinde ise Recep Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül, Bülent Arınç, Yaşar Yakış ve Ertuğrul Yalçınbayır bulunuyordu.

 ÇOK CİDDİ UYARILARI OLDU

AKP’nin iktidara geldiği ilk yıl, halkta Atatürk ilkelerinin, Cumhuriyet değerlerinin aşındırılacağı, insanların yaşam biçimine karışılacağı konusunda kuşkular vardı. O görüşmenin tanıklarından dönemin CHP Genel Başkan Yardımcısı Eşref Erdem, SÖZCÜ’ye şunları anlattı:

“2002’de AKP’ye yaptığımız ziyarette, Deniz Bey’in, o gün Atatürk, Cumhuriyet, laiklik, demokratik hak ve özgürlükler, Türk toplumunun hassasiyetleriyle oynanmaması konusunda önemli sözleri oldu. Toplumun hassasiyetlerini dile getirdi. ‘Şuna dokunmayın, buna dokunmayın’ dedi. CHP’nin duyarlılığını anlattı ve bunlara dokundurtmama konusunda ciddi bir uyarıda bulunmuştu. 2006’da Erdoğan’ın partimize yaptığı ziyaret ise yeni genel merkezimize hayırlı olsun içindi. Orada önemli bir konu konuşulmadı. Yani 2002 ile 2006 görüşmeleri çok farklıydı.”

YALÇINBAYIR: ÖNEMLİ GÖRÜŞMEYDİ

Dönemin AKP Bursa Milletvekili ve Başbakan Yardımcısı Ertuğrul Yalçınbayır, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, yardımcıları Eşref Erdem, Mehmet Sevigen ile Genel Sekreter Önder Sav’ın kendilerine hayırlı olsun ziyaretine geldiğinde, Baykal’ın çok önemli mesajlar verdiğini belirtti. Yalçınbayır şunları anlattı:

“Baykal, ‘Tayyip Bey’in siyasi yasaklı olarak Meclis dışı kalmasını siyasi ayıp olarak gördüğünü, siyasi partilerin kapatılmasına karşı olduğunu’ söyledi. Biz, mesajı aldık ve Anayasa değişikliğiyle sorunu aşabileceğimizi anladık. Hazırladığımız Anayasa
değişikliği, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından ‘Kişiye özel düzenleme olmaz’ diye geri çevirdi. Biz, kişiye özel değil, normalleşmenin gereği olduğunu belirttik. Baykal’ın samimiyeti belliydi. Anayasa değişikliğine destek verildi. Daha önce partilerle ilgili davalar açıldığını, kapatılan partiler olduğunu Baykal belirtip bu konuda hassasiyetlerin dikkate alınmasını, laiklik, sosyal hukuk devleti, Atatürk ilkelerinden asla vazgeçmeyeceklerini anlattı. O ziyaret, çok önemliydi.” 

ARSALARI GÖSTERİP SORDU

Erdoğan, 2006’da Başbakan olarak CHP Genel Merkezi’ne geldi. O ziyarette bulunan Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek, şunları anlattı: 

“Erdoğan’ı, 1989’dan bu yana tanırım. Erdoğan heyetiyle birlikte genel merkezimize geldiğinde, bir ara AKP’li bir yetkili fıkra anlatıyordu. Sanırım bu fıkrayı kaçıncı defa dinlemiş olacak ki pencerenin önüne geçip dışarı bakmaya başladı. Yalnız kalmasın diye yanına gittim. Bana, ‘Yav, şu karşıda ki arsalar kimin?’ diye sordu. Ben yıllardır gelip gidiyorum ama orada arsa olduğunun bile farkında değilim. ‘Aaa evet orada bir boşluk var ama vallahi kime ait olduğunu bilmiyorum’ deyince, ‘Çok değerli arsalar bunlar’ dedi. Sonra yerimize oturduk.”

Cumhurbaşkanı dünkü ziyarette eğer pencereden bakabilse o değerli arsalar üzerinde yükselen kuleleri görecekti.

O ziyarette genel merkez binasının hayırlı olması dileğinde bulunulduğunu anlatan Özyürek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Çok önemli bir şey konuşulmadı. 2002’de Baykal, AKP’ye yaptığı ziyaretle ilgili olarak ‘Çok ciddi şekilde uyarılarda bulunduğunu’ bize aktarmıştı. Dünyanın her tarafında liderler birbirleriyle görüşür ama bizde uzun zamandır kanlı bıçaklı duruma gelindi. Bu görüşmeler gerginliğin giderilmesinde faydalı oluyor. Özgür Bey de söyleyeceğini söylüyor, muhalefetimizi de yapıyoruz.”

ÖNDER SAV: İZ BIRAKMADI

Dönemin CHP Genel Sekreteri Önder Sav, 2002’de AKP’ye yaptıkları ziyaretin kutlama amaçlı nezaket çerçevesinde gerçekleştiğini, siyasi derinliğe girilmediğini belirtti. 2006 ise Başbakan Erdoğan’ın CHP Genel Merkez binasına “Hayırlı olsun” dileğinde bulunmak için geldiğini anlatan Sav, bu görüşmelerin Türk siyaseti açısından, kavga zemininden uzaklaşma görüntüsünün toplumda hoş karşılandığını kaydetti. Duayen siyasetçiyi ilginç anılarıyla dinleyelim:

“Rahmetli Deniz Bey’in de, Allah sağlık-selamet versin Kemal Bey’in de dönemlerdeki hitap tarzlarından mutlu olmaz, siyasette bu üslubun değiştirilmesi gerektiğini söylerdim. 12 Mart 2010 Anayasa referandumu sırasında Deniz Bey daha Genel Başkanlıktan ayrılmamıştı ama tartışmaları başlamış, alevlenmişti. ‘Yapamazsın, edemezsin, biz sana referandumda haddini bildiririz’ şeklinde grup toplantısında konuşuyordu. Deniz Bey’e, ‘Yanlış oluyor. Tayyip Bey ile bu tür hitaplaşma, sözleşme insanları inatlaşmaya sevk eder, yapmayacakları şeyleri bile yaptırır. Bu üslubu yumuşat’ dedim. ‘Yok yok’ dedi ve benimsemedi. Deniz Bey’in yarattığı ortam üzerine referanduma girdik. Olanları halkımız biliyor. Genel Başkan olmasında Kemal Bey’in günahı yok. Kemal Bey 22 Mayıs 2010’da Genel Başkan seçildi.

DENİZ BEY’İN ÜSLUBUNU SÜRDÜRDÜ

Kemal Bey de, Deniz Bey’in üslubunu sürdürdü. Ben o aşamada Kemal Bey’e ‘Hasmınızı küçültücü, rencide edici üslup hoş değil’ dedim. Gereğinde en sert sözler kullanan birisiyim ama o zaman dahi üslubumu yumuşak tutan siyasetçiyim. Ben Meclis’te konuşmaya başladığımda ne diyeceğimi AKP’liler de merak ederdi. Önemli olan siyasetçinin kendisini dinletebilmesidir. Dünya görüşümüz, ülkeyi yönetme tarzımız, dış politikada farklı düşünüyoruz, kozmik konularda iktidarın hataları var ona karşıyız. Ama bunları rezervimizde tutup gerektiğinde üslup içinde kullanıp ‘Yukarıdakilerin kavgasından bıktık’ dedirtmemek lazım.”

DAHA SES GETİRİCİ OLACAK

Özgür Bey’in başlangıçtaki tarzının kendisine ters gelmediğini, Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “Müzakere olmaz, mücadele olur” cümlesini benimsemediğini anlatan Sav, görüşmede, “Derinliğine bir Anayasa değişikliği” konusunun gündeme geldiğini sandığını belirtti ve şunları söyledi:

“Ana hatları belirginleşmemiş, Anayasa’da değişikliği isteyen kesimin düşünceleri netleşmemiş bu konuda tartışmaya girilmemeli. Karşınızdakinin projesini bilmeliyiz ki tartışılsın.”

Dün dündür, bugün bugündür. Saat 10.30’da İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu’nu dinleyelim. Bakalım neler söyleyecek...