Dönemin CHP Balıkesir Milletvekili Namık Havutça, Tokat Milletvekili Kadim Durmaz, İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, Bursa Milletvekili Ceyhun İlgil, Kocaeli Milletvekili Haydar Akar, Samsun Milletvekili Kemal Zeybek, Denizli Milletvekili Kazım Arslan’ın da bulunduğu 24 milletvekili, 23 Şubat 2016 tarihinde TBMM Başkanlığı’na sundukları “Araştırma Önergesi”nde sığınmacılar konusunun bütün yönleriyle Meclis tarafından araştırılmasını istemişti.  

Suriye’de, 2011 yılı mart ayında yaşanan iç çatışmalarla beraber, başta komşu ülkeler olmak üzere, Ortadoğu’nun birçok ülkesine sığınmacı hareketleri başlamıştı. Birleşmiş Milletler verilerine göre ülkesini terk eden Suriyelilerin sayısının 4 milyon 700 bin civarında olduğu belirtildi. Türkiye’ye sığınanların sayısı ise o tarihteki resmi verilere göre 2 milyon 600 bin civarındaydı. Bu sayı ülkemizdeki 15 ilin nüfusunun toplamına eşitti. 11 bini Iraklı olmak üzere toplam 280 bin kişi de kamplarda barınıyordu.

O REKOR ÜLKEMİZDE

8 yıl önce TBMM Başkanlığı’na sunulan araştırma önergesinde, dünyada en fazla sığınmacının Türkiye’de bulunduğu, batı ülkelerine kaçak olarak gidebilmek için yüzlercesinin Ege Denizi’nde hayatını kaybettiği hatırlatılıyor ve şöyle deniliyordu:

“Sahil Güvenlik Komutanlığı kayıtlarına göre 2014 yılında 574 göç olayı yaşanırken bu olaylarda 14 bin 961 kişi yakalandı, 69 kişi de hayatını kaybetti. Kaçak göçmenleri yasa dışı yollarla para karşılığı Avrupa ülkelerine geçirmeye kalkan 106 organizatör hakkında yasal işlem yapıldı. 2015 yılında ise yaklaşık 5 kat artan göç olayı yine Sahil Güvenlik Komutanlığı verilerine göre 2 bin 430 olarak gerçekleşti. 2015 yılında yasa dışı yollarla Avrupa ülkelerine geçmek isteyen 91 bin 611 kişi yakalandı, yine denizlerde 279 kişi hayatını kaybetti. 190 organizatör hakkında da yasal işlem yapıldı.

ULUSAL GÜVENLİĞİMİZ TEHLİKEDE           

Türkiye’nin hemen her yanına dağılmış olan Suriyeli sığınmacıların barınma, gıda, eğitim, ikamet, sağlık gibi hizmetler konusunda daha çok yardıma ihtiyaç duydukları kuşkusuzdur. Sığınmacılar konusunda hükümetin, ulusal ve uluslararası sivil toplum kuruluşları ile işbirliği içinde çalışmasına olanak sağlayacak yeni stratejilere ihtiyaç var.

Suriyeli sığınmacıların güvenli bir şekilde ülkelerine geri dönmesi mümkün oluncaya kadar, kendilerine yeterli koruma ve destek sağlanması için gerekli adımların atılması gerekiyor. Kamp dışında, kötü şartlar altında yaşamak zorunda kalan ve geçim sıkıntısı çeken; bu sebeple dilencilik, kaçak çalışma gibi para kazanma yollarına başvuran Suriyeli sığınmacılarla ilgili birçok dramatik habere kamuoyunda sıklıkla rastlıyoruz. Ülkemize bu kadar çok Suriyeli girişi, terör başta olmak üzere birçok açıdan ulusal güvenliğimizi tehdit eder noktaya ulaşmıştır.

Bu gerçekler göz önünde bulundurularak, Türkiye’ye sığınmış olan ve tam sayıları dahi belli olmayan Suriyelilerin ulusal güvenliğimiz başta olmak üzere, ülkemizdeki yaşam koşulları, Avrupa’ya kaçak geçişlerdeki can kayıpları ve ülke ekonomisine maliyeti gibi önemli konuların bir bütün olarak ele alınıp, gerekli araştırma, inceleme ve önlemlerin yapılması adına, Meclis’te araştırma komisyonu kurulması ülkemizin ve Suriyelilerin geleceği açısından son derece önem arz etmektedir.”

8 yıl önce verilen sığınmacılarla ilgili önerge, AKP tarafından reddedilmişti.

PEKİ ÖNERGENİN SONU NE OLDU?

Namık Havutça, araştırma önergesinde sığınmacı sorununun ulusal güvenliğimiz, kamu düzenimiz ve ekonomimize ağır bir tehdit oluşturduğunu gördüklerini belirtti, “Bunları o günlerden görmemek için siyasi kör ve sağır olmak lazım. Her şey emperyalist plan üzerinden adım adım ilerliyor” dedi.

Muhalefetin verdiği her önerge gibi, AKP 2016 yılında verilen bu önergeyi reddetti, uyarıları duymazdan, görmezden geldi. Yıllar önce gerekli adımlar atılsa, buna göre düzenlemeler yapılmış olsa gerek vatandaşlarımız, gerekse sığınmacılar bu kadar diken üstünde olmazdı.

YERİNDE OLMAYANIN YARDIMI KESİLECEK

Sığınmacı konusu yıllarca ihmal edildi. Ali Yerlikaya’nın İçişleri Bakanlığı’na getirilmesinden sonra göçmen kaçakçılığıyla da etkili bir mücadele başlatıldı. İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi’nin kayıtlarına göre ülkemizde halen 3 milyon 114 bin geçici koruma altındaki Suriyeli, 1 milyon 125 bin ikamet izinli, 234 bin ise uluslararası koruma altında olan yasal göçmen bulunuyor. 194 bin 450 düzensiz göçmenin ülkemize girişi engellendi. Yeni mobil göç araçlarıyla denetim artırılıyor.

İçişleri Bakanlığı Suriyelilerin gerçek sayısını öğrenmek, gerekse verdiği adresin doğru olup olmadığını, kaç kişinin o adreste barındığını belirlemek amacıyla “ev denetimleri”ne başladı. Sığınmacının gerçekten belirlenen il ya da ilçede kalıp kalmadığı saptanacak. Böylece hangi ilde kaç sığınmacı olduğu da belirlenmiş olacak.

Adresinden yetkili makamların bilgisi dışında ayrıldığı belirlenenlerin yardımı kesilecek. Kuşkusuz bu durum sığınmacıları hayli etkileyecek. O yüzden, hangi Suriyelinin hangi ilde, hangi adreste olduğu bilinecek ve daha sağlıklı kayıtlar tutulacak.