11 Şubat 2022...

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, 21 elektrik dağıtım şirketinin temsilcileriyle bir araya geldi.

Toplantıdan iki gün sonra...

13 Şubat 2022...

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) açıklama yaptı: “Görevli Tedarik Şirketleri’nin (GTŞ), Elektrik Üretim Anonim Şirketi’nden (EÜAŞ) 32 kuruşa elektrik alıp, sanayiye 1 lira 75 kuruş, ticarethanelere 2 lira 74 kuruş, hanelere 1 lira 37 kuruş, 2 lira 6 kuruş fiyatlar ile satış yaparak; yüzde 330-yüzde 546 kâr yaptığı şeklindeki bilgi doğru değildir. Kar oranı ‘Net Kar Marjı’ ile sınırlandırılmış olup; bu oran 2021-2025 dönemi için yüzde 2.38 olarak belirlenmiştir. Yani iddia edildiği gibi 32 kuruşa elektrik satın alınarak astronomik düzeyde kar elde edilmesi kesinlikle söz konusu olamaz.”

Sanki bu toplantı halk için değil de, şirketlerin ‘kaygılarından’ dolayı yapıldı ve EPDK’dan bu açıklama geldi.

Devam edelim...


Omega’nın faturadaki rolü...


Hatırlatalım: 2004-06 arasında TEDAŞ bünyesinde Türkiye’nin tamamını kapsayacak şekilde 21 bölgede faaliyet gösteren 21 elektrik dağıtım şirketi kuruldu. 2008-2013 yılları arasında ise 21 kuruluşun tamamı özelleştirildi. Devlet, elektrik dağıtım ve satış alanından tamamen çekildi. 21 kamu şirketinin toplam özelleştirme bedeli, 12 milyar 914 milyon dolardı. Bugün... Türkiye’de yıllık yaklaşık 291 milyar kilovat elektrik tüketiliyor. Dört kişilik bir ailenin ortalama tüketimi ise 253 kilovat. Ocak’tan yapılan zamlarla hem hanelere hem esnafa, hem de üreticiye gelen yüksek elektik faturaları cep yaktı.

İddia şu: Dağıtım şirketlerinin maliyeti kabartmak için masrafları faturaya yansıtıyor! Bu iddianın peşine düştüm...

Elektrik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi Olgun Sakarya, “Aytunç Bey, 17 Kasım 2020 tarihli Resmi Gazete’yi açın. ‘Perakende Satış Tarifesinin Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ’in 5’inci Bölümü’nde bir formül var. 15’inci maddede ‘Enerji Tedarik Maliyeti Hesaplamaları’ yapılmış. O hesapta çok karmaşık bir formül vardır” dedi.

Formüle baktım... Konunun uzmanı olmayanların içinden çıkamayacağı bir formül. Sözü Olgun Sakarya’ya bırakalım: “Teminat giderlerini, takas piyasasındaki yükümlülüklerinden dolayı maliyetleri faturaya yansıtıyorlar. Buna benzer çok kalem var. Örneğin... Formülde, Omega 1, Omega 2, Omega 3, Omega 4, Omega 5 var. Omegaların içerisinde ne tür giderlerin tarifelere yansıdığı yazıyor. Omega1’de, Yenilenebilir Enerji Kaynaklarını Destekleme Mekanizması (YEKDEM) kapsamında üretilen elektrik enerjisinin tüketiciye yansıyan maliyetlerini görüyoruz. Omega 2’de, teminat mektubu giderleri, Takasbank komisyon giderleri var. Omega 5’te,  kâr majı olan yüzde 2.38 NKMO olarak yazılmış ve bunu önce 1’le, sonra da Omega 1-2-3-4-5’le toplamış. Yani... Dağıtım Şirketleri’nin faturaya yansıttıklarıyla! Şirketlerin gideri tarifelere yansıyor.”

BİR SORU DA ŞU: Dağıtım şirketleri, tercüme giderlerinden denetim giderlerine, hukuk-müşavirlik-finans giderlerinden insan kaynakları giderlerine kadar kalemleri faturaya mı yansıtıyor?

Enerji Bakanı Dönmez’e çağrı


Şimdi... EPDK’nın 2016’da yaptığı düzenlemeye gidelim.  Buna göre, “İletim Sistemi Kullanım Bedeli, Dağıtım Sistemi Kullanım Bedeli, Kayıp Enerji Bedeli ve Sayaç Okuma Bedeli” kalemleri “Dağıtım Bedeli” altında tek kalemde birleştirildi. Peki, dağıtım şirketleri müşterilerini bilgilendirirken ne dedi: “Faturanızda yer alan ‘Dağıtım Bedeli’, EPDK tarafından belirlenmekte olup, elektriğin kaliteli ve sürekli bir biçimde elektrik abonelerine ulaştırılması için yapılan şebeke yatırım, işletme ve bakım giderlerinden oluşmaktadır.” Yani, elektrik satışı için gerekli olan tüm harcamalar bu kapsamda yer alıyor ve tüm tüketicilerden tahsil ediliyor.

Gelin 10 Aralık 2021’e gidelim... İYİ Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta şu cümleleri kurdu:

“... Şimdi bizim faturalarımıza iki tane şey yansıtılıyor; bunlardan bir tanesi yatırım bedeli. O nedir? Dağıtım şirketleri hatları zaman zaman yenileyecekler, elektrik dağıtım kalitesini artırmalarını bekliyoruz ve bunun için bir tahsisat yapılıyor. Nereden yapılıyor? Vatandaşın faturasına yansıtıyorlar, her birimiz birey olarak veya sanayici bunları ödüyor. Diğeri... Dağıtım şirketleri, dağıtım yapmasına karşılık onlara bir hizmet bedeli veriliyor. 2020 yılında 7 milyar TL olan toplam dağıtım bedeli, 2021 yılında 22 milyar TL yükseltiliyor. Türkiye’de ne değişti de bu miktar yükseldi. Trafo, şebeke, abone sayısında bir artış var mı? Yok. 2020 yılında, ortalama bir tüketicinin bu kapsamda dağıtım bedeline yansıtılan miktar yıllık 184 TL imiş. Şimdi bu 30 milyar TL üzerinden hesap ettiğimizde, bu rakam 769 TL’ye çıkıyor...”

SONUÇ: Enerji Bakanı şirketlerden sonra yurttaşla da bir toplantı yapmalı!