RECEP GENEL / SÖZCÜ
Piyasalar artık ABD Merkez Bankası FED’in faiz artırımına başlamasına neredeyse kesin gözüyle bakıyor. Faiz artışının başlaması ile aralarında Türkiye’nin de bulunduğu gelişen ülkeleri ise sert dalgalanmalar bekliyor.
15-16 Aralık’ta yapılacak FED Açık Piyasa Komitesi’nin (FOMC) toplantısından faiz artırımı kararı çıkması ile piyasaların uzun sürecek yeni bir dalgalanmaya sürüklenmesine ise “kaçınılmaz” gözüyle bakılıyor. FED yetkililerinin son bir ay içinde yaptığı açıklamalar dikkate alındığında FOMC’de oy hakkı olan 9 üyeden 6’sı faiz artırımından yana görüş bildirdi. Sadece bu tabloya bakıldığında bile FED’in aralık ayında faiz artışına başlaması artık piyasalar için sürpriz olmaktan çıktı. Nitekim piyasalarda faiz artışı beklentisi de yüzde 80 seviyesine ulaştı.
TL TOPARLANMAYA FIRSAT BULAMADI
Seçim belirsizliğinin sona ermesi ile toparlanma gayretine giren Türk piyasaları bu kez yaklaşan faiz artırımı dolayısıyla yine satıcılı bir seyre girdi. Bu hafta ABD’de açıklanacak enflasyon verilerinin FED’in beklentilerine yakın olması durumunda dolardaki yükselişin hız kazanmasına kesin gözüyle bakılıyor.
Yılın ilk 9 ayında adeta devalüasyona uğrayarak yüzde 24 değer kaybeden Türk Lirası, 1 Kasım seçimlerinden sonra kısa bir toparlanma sürecine girerek, kayıplarının bir kısmını geri almayı başardı. Ancak, TL’nin dolar karşındaki kaybı hâlâ yüzde 19 seviyesinde bulunuyor. Önümüzdeki günlerde piyasalara dolardaki yükselişin damga vuracağı dile getiriliyor. Yakın dönemde piyasalar, FED’in
faiz artırımına gitme olasılığına değil, FED’in faiz artırırken, ne kadar hızlı hareket edeceğine bakmaya başlayacak.
DOLARIN RALLİSİ 6 AY SÜRECEK
ABD merkezli yatırım bankası JP Morgan, FED’in faiz artışına başlaması durumunda dolardaki rallinin 6 ay sürebileceğini öngördü. JP Morgan Londra döviz birimi müdürü John Normand, doların gelecek yılın ortalarında zirve yapabileceğini belirtti. JP Morgan son 6 ayda gelişen ülkelerden 570 milyar dolarlık sermaye çıkışı yaşandığına da dikkat çekti.
Dolarda hızlı bir yükseliş bekleyen tek banka JP Morgan değil. Deutsche Bank ve Barclays de dolarda ralli bekliyor. Bu durumda TL’nin toparlanma umutlarının başka bahara kalması kaçınılmaz olacak. Eylül ayındaki toplantıda FED Başkanı Janet Yellen, Çin piyasasındaki kargaşaya ilişkin artan endişeleri dile getirmiş “Odaklanmamızın büyük bölümü Çin’e ilişkin riskler üzerindeydi” demişti. Ancak Çin’in ekonomik göstergeleri zayıf seyretmesine karşın piyasalar sakinleşti. Şanghay Bileşik Endeksi 26 Ağustos’taki dip seviyesinden yüzde 25 yükseldi. Sermaye kaçışı yönündeki endişeler ise azaldı. Çin para birimi yuan ise ağustos ayından bu yana yüzde 1 değer kazandı. Yani, Çin’e ilişkin kaygılar artık Yellen’ın gündemini belirlemiyor.
FAİZ ARTIŞI UZUN VADEDE RAHATLATIR
Tacirler Portföy Yönetimi Direktörü Aysun Karaytuğ, ABD’de açıklanan güçlü veriler ile aralık ayında FED’in yüzde 75 ihtimal ile faiz artırabileceğine yönelik beklentilerinin öne çıktığını söyledi. Karaytuğ, “Ekonominin iyileşmeye devam etmesi ve enflasyonun artacağına yönelik güven oluşması halinde aralık ayındaki FOMC toplantısında faiz artırımı için güçlü bir zemin ortaya çıkabilecek gibi görünüyor” dedi. Karaytuğ, faiz artırımının kısa vadede yurtiçi piyasaları olumsuz etkilese de ardından daha rahatlamış, piyasa hareketlerine neden olabileceğini söyledi. Karaytuğ, piyasa tarafından pozitif karşılanabilecek bir ekonomi yönetiminin ve uygulanabilir reform takviminin, belirsizlikleri giderebileceğini TL varlıklara alım için destek verebileceğini söyledi.
DIŞARIDA FED, İÇERİDE SİYASET
Yurtdışında FED’in kararlarına kilitlenen piyasaların içeride ise siyaset tartışmaları takip ettiğini kaydeden ALB Menkul Değerler Araştırma Uzmanı Eda Önder Öztürk, bu hafta kabinenin detaylarının şekillenmesinin piyasaların da odağında olacağını belirtti. Uzun süredir telaffuz edildiği üzere ekonomi yönetiminde yer alacak isimler ve bu isimlere piyasaların vereceği tepkilerin merakla beklendiğini anlatan Öztürk, “Yurtiçinde veri akışının sakin olduğu haftada siyaset sahnesi hızlanacak olup, siyasi yetkililerin özellikle başkanlık sistemi ve referandum gibi söylemleri Türk Lirası’nı baskı altında alabilir” dedi.
Öztürk, başta Janet Yellen olmak üzere diğer FED yetkililerinin sözlü yönlendirmeleri doğrultusunda aralık ayına ilişkin faiz artırım beklentilerinin de şu sıralar piyasaların gündem maddesi olduğunu belirti. Öztürk, “Yetkililerin ifadelerini değerlendirdiğimizde 2015 yılı içerisinde faiz artırımı konusunda piyasaları hazırlamaya çalıştıklarını düşünüyorum” dedi.
ENFLASYON VERİSİ ÖNEMLİ OLACAK
Işık FX Araştırma Uzmanı Veli Kocatürk “Geçtiğimiz hafta dolarda bir miktar gevşeme görsek de ABD’den açıklanan rakamlar aralıkta faiz artırımına işaret etmeye devam ediyor” dedi. Bu hafta piyasaların enflasyon verilerini takip edeceğini dile getiren Kocatürk “ABD enflasyonda olası bir yükseliş dolarda yeniden yükseliş hareketini tetikleyebilir. Son dönemde istihdam kanadından gelen verilerin enflasyon rakamları ile desteklenmesi durumunda faiz artırımına kesin gözüyle bakabiliriz. Çekirdek TÜFE’de 1.9 rakamının üzerine çıkılması durumunda kur da yeniden 2.90 seviyesinin üzeri test edilebilir” dedi. Kocatürk, altında satış baskısının devam ettiğini kısa vadede altın yatırımından sakınmak gerektiğini dile getirdi.
ALTININ KADERİ FED’İN ELİNDE
FED’in aralık ayında yapacağı toplantıdan önce ABD’de açıklanacak veriler ile FED üyelerinden gelecek açıklamaların altının yönünü belirleyeceğini dile getiren Destek Menkul Değerler Araştırma Uzmanı Aysun Göksu, düşüş trendinde olan altının kaderinin FED’in elinde olduğunu vurguladı. Göksu “FED faiz artırım sürecinde işsizlik, büyüme ve enflasyon datalarını dikkatte alıyor. Önümüzdeki hafta açıklanacak olan ABD enflasyon verilerinin iyileşme göstermesi durumunda, son açıklanan istihdam verilerinin etkisiyle birlikte FED’in faiz artırım sürecinde eli güçlenebilir” dedi. Bu hafta siyasi gelişmelerin de öne çıkacağını belirten Göksu “Yeni ekonomi kabinesinin hangi isimlerden oluşacağı, ekonomi politikalarının nasıl yönlendirileceği piyasaların yakın takibinde olacak” dedi.
FAİZ ARTIRMAMA İHTİMALİ HALA VAR
Alan Menkul Değerler Analisti Ayşegül Bayram, FED’e dair beklentilerin bu hafta piyasalarda bir geri çekilme yaratabileceğine dikkat çekerek, ABD tarafında son iki aydır pas geçilen faiz artırım kararının aralık ayında gerçekleşeceğine yönelik olasılığın piyasada yüzde 66 oranında mümkün görüldüğünü aktardı. Dolayısıyla hâlâ FED’in faiz artırımına gitmeme ihtimalinin olduğunu kaydeden Bayram, önümüzdeki hafta ABD’de enflasyon, konut ve inşaat verileri açıklanacağını söyledi. Bayram, “ABD’de enflasyonun beklentileri aşması halinde 2.85’li seviyelere gerileyen doların tekrar 2.90 seviyesinin üzerine tırmanabilir” dedi. Bayram, FED’e dair beklentilerin gelişmekte olan ülke piyasalarından çıkışları tetiklemesi halinde borsanın 79.400 puana gerileyebileceğini belirtti.
HAFTANIN KİLİT İSMİ ALİ BABACAN OLUR
Saxo Capital Menkul Değerler Strateji Uzmanı Cüneyt Paksoy, bu haftanın en önemli gündem maddesini siyaset olarak gösterirken, ekonomi kabinesinin piyasalar tarafından merakla beklendiğini söyledi. Paksoy, uzun yıllar ekonomiden sorumlu olan Ali Babacan ismini duymak isteyen piyasanın istediğini alması durumunda, hem TL varlıklarda hem de borsada kanadında değerlenme görülebileceğini dile getirdi. Paksoy, “Kısa süreli tepki niteliğinde bir hareket yaşansa da dolarda 2.85 seviyesinin altında yeniden 2.83-2.80 aralığına gerileme olabilir. Ancak son dönemde yoğunlaşan Merkez Bankası bağımsızlığına ilişkin Merkez Bankası’ndan desteğini çekecek ve faiz indirimi tarafında yer alacak bir isimin açıklanması durumunda dolar kanadında önemli değerlenme tetiklenebilir” yorumunu yaptı. Paksoy, FED’in faiz artıracağına yönelik beklentilerin güç kazanması durumunda gelişen ülke piyasalarında sert fiyatlamalar gündeme gelebileceğini ve durumun yurtiçi piyasaları da derinden etkileyecebileceğini dile getirdi.
