“Benim için bu bir final. Yasanın verdiği yetkiyle bu seçim son seçimim ama buradan çıkacak netice benden sonra gelecek kardeşlerim için bir emanetin devri olacak...”

Süpermeni bile kıskandıran ‘tek adam’ gücüne sahip olmayı uman partinin gizli ve açık isimlerinin yüreği bu açıklama ile hop etti önceki gün.

Çünkü Reis şarkıdaki gibi ‘Zaman sadece birazcık zaman / Geçici bu öfke, bu hırs, bu intikam / Gidiyorum bütün aşklar yüreğimde’ final dedi.

Türkiye’de sistem partisi yerine ‘lider’ partileri olduğunu, AKP’de bırak sistemi ikinci adama bile izin verilmediğini, tutulmayan sözlerden kararsız hale gelen seçmene verecek müjde de kalmadığı için ‘bırakıyorum’ dendiğini bildiğimden Erdoğan’ın finalini kendi haline bırakacaktım.

Fakat o dün yine çıktı kürsüye ve İsrail hakkında konuştu “Tayyip Erdoğan 15 yıl önce katillerin yüzüne ‘one minute’ derken nerede duruyorsa bugün de aynı yerde dimdik durmaktadır” dedi.

Alakasız gibi görünse de iki konu da aynı, seçim malzemesi. Biri, bak bırakırım haaa, diğeri yağmasan bile gürle.

İş yapar mı?

Üç vadeye kadar, eli kulağında, bırakabilirim sözleri milleti değil gözünü yükseklere dikmiş AKP’lileri heyecanlandırır ancak.

Diğeri, one minute peki?

Her seçimde olduğu gibi kesin iş yapar. Açlıktan nefesimiz koksa da severiz hamasetle cart curt edeni.

Davos’ta one minute denilen 29 Ocak 2009’a gelene dek ve ondan sonra yaşananları özetleyeyim siz de görün ‘bi dakka’ lafının nelere kadir olduğunu...

Ekim 2008’de PKK Aktütün Karakolu’na saldırmış 15 askerimiz şehit düşerken, 20 askerimiz yaralanmış, iki askerimizden haber alınamamıştı. 2008 biterken AKP il başkanlığına bombalı paket gönderdi hainler. Patladı, beşi polis 12 kişi yaralandı. Yaralı polislerimizden biri şehit düştü. 1 Ocak 2009’da Kürtçe yayın yapan TRT 6 yayına başladı. 14 Ocak’ta derecelendirme kuruluşu Fitch, Türkiye’nin kredi notunu BB- yani yatırım yapılamaz olarak açıkladı!

29 Ocak... İsviçre’nin Davos kentinde Dünya Ekonomik Forumu paneline Başbakan Erdoğan, moderatör David Ignatius ve İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres katılmıştı. Bitime doğru süre konusunda gerilim yaşandı.

Erdoğan “One minute, one minute, one minute... Olmaz! One minute” diye çıkıştı.

Sonra ayağa kalktı daha da gelmem Davos’a diyerek Bizim Aile filmindeki Yaşar Usta gibi arkasına bile bakmadan yürüyüp gitti!

Uçağı ertesi gün sabaha karşı Atatürk Havalimanı’na inerken yer yerinden oynuyordu. Binlerce partili alana akın etmişti. Türkiye seninle gurur duyuyor, kahrolsun İsrail sloganları atılıyor, metro seferleri uzatılıyor, Erdoğan gazetecilere “Bizim milletimize sünepelik yakışmaz” diyordu.

İçeride gurur fırtınaları eserken 2009’un Şubat ayında Oslo’da PKK ile görüşmeler başladı!

2 Mart’ta Kadıköy’de metrobüs hattı açılışına katılan Davos fatihi Erdoğan için enteresan bir pankart açıldı... Son Osmanlı Padişahı I. Recep Tayyip Erdoğan!

29 Mart’ta yerel seçimler yapıldı. One minute derken 16 büyükşehirin 10’unu, 2 bin 900 belediyenin yarısından fazlasını AKP silip süpürdü. CHP ise 503 belediye alabildi.

Sonra?

Girdiği her seçimi kazandı Erdoğan. Her seçimde sayesinde düzelen ekonomi, refah seviyesi tavan yapan yurttaşlar, işe yaramadığı söylenen muhalefet, dış mihraklar ve punduna getirip illa ki Davos çıkışı vardı...

Dünya bir yana one minute bir yana. Kim ne derse desin, misal Erdoğan çıkıp mevzu aslında öyle değil şöyle oldu dese bile, ki bakın ne demiş!

Erdoğan toplantıyı terkettiği günün ertesinde Davos’ta Forum Başkanı Klaus Schwap ile basın toplantısı düzenledi. Schwap keşke olmasaydı falan dedikten sonra sözü dünya liderimiz aldı, “Herhangi bir şekilde ne İsrail halkını ne Cumhurbaşkanı Perez’i ne de Musevi halkını hedef almadım! İsrail Cumhurbaşkanı zaman zaman yüksek sesle hitap ediyordu. Objektif tutum sergilemesi beklenen yönetici (moderatör) de kriterlerin dışına çıkarak bize söz hakkı tanımadan paneli bitirmek istedi. Moderatöre karşı bir tepki ortaya koydum! Bitmek üzere olan toplantıyı terk ettim. Bunu açıklamak istedim ki, çünkü burada da hedef saptırılabilir. İsrail Cumhurbaşkanı olaydan sonra arayarak Türkiye’ye ve bana duyduğu saygıyı ifade etti. Üzüntü duyduğunu, salonda sesi duyulmadığı için sesini yükselttiğini belirtti” dedi.

Erdoğan’ın finali, bırakıyorum tekerlemeleri iş yapmaz ama one minute denince dünya liderimizi bile dinlememiş milletimiz!

İnsan merak ediyor...

Gazze’de çoğu masum 30 binden fazla Filistinli katledilirken, İsraille ticaretimizin rekor kırmasına, Türk gemilerinin baklavadan petrole vızır vızır İsrail’e mal taşımasına, atınca mangalda kül bırakmayanların İsrail hakkında Güney Afrika’nın açtığı soykırım davasında Türkiye’nin ‘müdahil’ değil ‘gözlemci’ yapılmasına bu seçimde tepki gelecek mi?

Yoksa one minute lafını duymak yetecek mi kıymetli seçmene?