SÖZCÜ, ABD’nin derin ismi Barkey’i çok rahatsız etti


Barkey, 21 Şubat günlü yazım üzerine hakarete başvurdu...


Çünkü, TSK’ya yapılan operasyonlardaki rolü SÖZCÜ’de deşifre oldu


Soru şu: Barkey 2014-2016 arasında kimlerle görüştü?


ABD derin devletinin etkili ismi Henri Barkey... SÖZCÜ’de, 21 Şubat günlü, “Barkey ve Fuller’in yanında yer alan liberal-muhafazakar” başlıklı yazımdan rahatsız olduğunu sosyal medya hesabı üzerinden verdiği yanıtla dile getirmiş... Hakaret etmiş: “Geri ... dediğin böyle olur. . . adamın ne bir bildiği var ne de söylenenleri anlama kabiliyeti. Yazık...” Anlamamışım! Neyi?

Henri Barkey


Barkey neden rahatsız olmuş biliyor musunuz? Yazımdaki ilgili bölüm: “... Henri Barkey 22 Kasım 2010’da Fetullahçıların Anayasa referandumunun ardından şöyle demişti:  ... Bir kimsenin Türkiye’de laikler ve İslamcılar arasındaki bölünme hakkında edindiği izlenim yanlış sonuca götürür. Kavga bugün Kemalizm üzerinde yürümektedir. Yani ismini Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün ardından alan devletin resmi ideolojisi üzerinde. Kemalizm’in katı destekçileri orduda, yargıda, üniversitelerde, medyada ve üst-orta sınıfta yer tutmaktadırlar. Eylül referandumu, Türk devletinin ideolojik altyapısını dağıtmanın başlangıcıdır...”

12 Eylül 2010, Türk devletinin ideolojik altyapısını dağıtmanın başlangıcı...”olmadı mı?

Kemalizm yani Atatürk hedef tahtasına konulmadı mı?

TSK bitirilmedi mi?

Aydınlar Silivri’ye atılmadı mı?

İnsanlar ölmedi mi? Ve... En önemlisi, Türk devletinin kurucusu, devrimci Atatürk’le hesaplaşmayı Fetullahçılarla, liberallerle birlikte yapmadılar mı?

Darbe girişiminin arkasında ABD var mı yok mu? Artık karar verin


Hatırlayın...

16 Temmuz 2016 gecesi o dönem Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı görevini yürüten Süleyman Soylu, “Darbenin arkasında Amerika Birleşik Devletleri var. Oradan yayınlanan birkaç dergi, bir kaç aydır faaliyette bulunuyordu. ABD bize Fethullah Gülen’i vermek zorundadır” dedi...

Bitmedi...

Başbakan Binali Yıldırım, 16 Temmuz 2016’da Amerika’yı sert bir dille eleştirmişti.


BAŞBAKAN NE DEMİŞTİ?

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, İçişleri Bakanı Efkan Ala, Milli Savunma Bakanı Fikri Işık ve Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ile kameraların karşısına geçen Binali Yıldırım 16 Temmuz 2016’da net konuştu:  “Dün akşam yaşanan olaydan sonra bu şahsın (Fetullah Gülen), bu adamın arkasında, bu çete liderinin, bu terör örgütü başının arkasında duracak ülke göremiyorum. Bunun arkasında duracak ülke, Türkiye’ye dost değildir, Türkiye’ye karşı ciddi bir savaşın içindedir.”

Ve kritik bir yazı...

Tarih 20 Temmuz 2016... SÖZCÜ yazarı Soner Yalçın köşesinde “Darbeyi izleyen bir çift göz” başlıklı bir yazı kaleme aldı. Okuyalım:

İLK YAZAN SONER YALÇIN

“Darbe girişimi gecesi CNN International TV’ye çıkan ABD’li analistler aynı cümleyi kurdular: ‘Bu olağan ve beklenen bir askeri müdahaledir!’ Şaşırtıcı değil. Pentagon danışmanı Michael Rubin’den, Dick Cheney’nin ulusal güvenlik danışmanı John Hannah’a kadar Amerikalılar sadece bu yıl neler yazmadılar ki? Henri J. Barkey adını duydunuz mu? Bu köşede yazdım: Türkiye’de CIA istasyon şefliği yapan ve Ilımlı İslam Modeli’ni savunan Graham Fuller’in yakın çalışma arkadaşıydı ve birlikte ‘Kürt Sorunu’ adlı kitabı yazdı. Abdullah Öcalan’la İtalya’dayken görüşmek için birlikte Roma’ya gittiler. Selahattin Demirtaş’ın, Washington’daki Holiday Inn otelindeki basın toplantısında yanı başında oturan kişi Henri Barkey idi. Eşi Elen Barkey de CIA’nin üst düzey görevlisi.  Bunları niye anımsattım? Fetullah Gülen’e sürekli övgüler dizen, ‘Ilımlı İslam’ teorisyenlerinden Henri Barkey, darbe gecesi İstanbul Büyükada Splendid Palace’da konuktu. Niye acaba?”

Gerçek soru şu: Bu darbenin arkasında ABD’nin olup olmadığını ortaya çıkarmak önemli değil mi? Barkey’in o gece neden İstanbul’da olduğunu ortaya çıkarmak, somut deliller üzerinden hesaplaşmak önemli değil mi?

BARKEY TAKİP EDİLDİ Mİ?

Örneğin...

Barkey’in 2014’ten 2016’ya kadar kimlerle nasıl bir görüşme trafiği içinde olduğunu bulmak zor mu?

ABD derin devletinin en etkili kişilerinden Barkey’i takip eden bir kurum yok muydu?

Sonuç: Karşımızda yabancı servislerin kurduğu bir örgüt var! Unutulmasın!