Taş Devri’nde avlanıyor, yiyecek peşinde koşuyordun ya da mevsimine göre doğadan topluyordun. Şansına zehirli değilse besleniyordun. Yediğinden ötürü ölsen bile başkaları için deneyim oluyor, boşa gitmiyordun. Başını sokacak bir mağara da bulduysan, daha ne?

Para yok, maaş yok, emeklilik yok, mağara kirası yok, kredi kartı yok, devamlı para basan süper zeka iktidar yok, çıkıp çıkıp aniden düşen enflasyon yok, hayat herkese ne kadar pahalıysa sana da o kadar. Pahalı elbiseler yok ama herkesin en az bir kürkü var!

Huzur yani...

Pek modern olduk, şaha kalktık, aya yolculuk yakında, kendi silahlarımızı kendimiz yapar olduk. Gerçi ilaç yok, doktorlar, hemşireler kaçıyor, tedavi için bir yıl sonraya gün veriliyor ama hastanelerimizi dünya kıskanıyor. Her şeye tek bir kişi karar verse de demokrasimiz parmakla gösteriliyor. Hukukumuz ultra şahane. Yazlık, kışlık hatta her mevsime ayrı saraylarımız var. Allaha şükür ölülerimiz artık ortada kalmıyor, onları yıkayacak çok sayıda din görevlimiz var.

Bunca olana dolana rağmen olmayan, tükenip kalmayan şey ne peki hayatlarımızda?

Sizi bilmem ama benim hiç huzurum yok!

Çevreme bakıyorum, genci yaşlısı durum aynı!

Ferdi Tayfur’un şarkısındaki gibiyiz, huzurumuz kalmadı...

Çok sevdiğim bir insan şöyle dedi: Parayı pulu, refahı geleceği çoktan geçtim... Huzurum yok. Dünyanın dört bir yanından, memleketten devamlı dürtülüyoruz, dürtüyor olaylar ve birileri bizi!

Doğruydu, kaygılarımın tercümanı oldu sözleri.

Karşılaştıklarımızla, duyduklarımızla, yaşadıklarımızla ve bu gidişle kaçarı yok karşılaşacağımız şeylerin kaygılarıyla dürtülüyorduk...

Misal, Kalaşnikov şirketi açıkladı: 2022 yılında üretimde tarihimizin rekorunu kırdık! 7.62x54 milim Çukavin keskin nişancı tüfeği, 5.56 milim Kalaşnikov AK-19 piyade tüfeği, 9 milim Kalaşnikov PPK-20 makineli tabanca, Sayga-9 avcı tüfeği, TR3 avcı tüfeği üretiminde bir önceki yıla göre artış yüzde 40’mış!

Ya da ne denirse yapılmaya çalışılan, yediğinden yenilen, dediğinden denilen, o konuştuğunda susulan, sözünün üstüne söz söylenmeyen, kutsal sayılan, din büyüğü sayılıp guru denilenlerden biri, Hintli Jalebi Baba’nın 100’den fazla kadına tecavüz edip, şantaj yaptığının ortaya çıkması!

Mesela 2021 yılında Diyanet İşleri başkanı Ali Erbaş’ın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni ziyaretinin şerefine KKTC Din İşleri Başkanlığı’na atadığı kendisi gibi profesör olan Ahmet Ünsal’ın Aile Okulu’nda söylediği şu laflar: “Bir kadın kocasının yatak davetine icabet etmek zorundadır! Kocasının ihtiyacı karşılanacak!”

Son iki üç günün, bizi dünyadan ve memleketimizden dürtükleyip duran (iktidarı muhalefeti siyasetçilerin yapıp ettiklerini saymıyorum bile) haberlerinden sadece üç örnek... Gel de üstüne üstüne gelen hoyratlıklardan huzur bul, gelecek için hayal kur!

İnsanlardan yana durum bu ama hayvanlardan yana umut hep var...

Ukrayna’nın Belarus sınırında Rus askerleri ilerleyemez hale geldi mesala! Çünkü arazi bataklığa döndü, çamur ve suyla doldu her yan. Bu yüzden Kiev’deki askeri uzmanlar, Belarus topraklarından bir Rus saldırısının mümkün olmadığını düşünüyor. Peki ne oldu da Rus Ordusu bu bölgede bataklığa saplandı?

Kunduzlar yüzünden! Bölgede savaş nedeniyle sayıları artan kunduzlar nehir yataklarına o kadar çok baraj inşa etti ki nehirler taştı, uçsuz bucaksız alanlar sular altında kaldı, her yan çamur deryasına döndü.

Pazar pazar huzurunuzu biraz daha kaçırdıysam kusura bakmayın. Küçük çocuklarınız varsa şanslı sayılırsınız, sarılın onlara. Büyüdüklerinde masumiyetin sihri kaçıyor! Yoksa ya da evden uçup gittiyse çocuklar kediniz, köpeğiniz ne bileyim kuşunuz da olabilir, sıcacık sarılın, okşayın başlarını... Kala kala elde, onların masumiyetindeki huzur kaldı çünkü.