İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na “siyasi yasak” ve hapis cezası öngören “Ahmak Davası”nda sona yaklaşılıyor. CHP’nin örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ensar Aytekin, Hukuktan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftçi, Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, Basından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut, muhtemel karara karşı neler yapılacağını belirlemek amacıyla bugün İstanbul’da bir araya gelecek. CHP’nin Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, olumsuz bir karar çıkması durumunda Anadolu’yu karış karış dolaşıp haksızlıkları, hukuksuzluğu anlatacaklarını, Yargıtay’da muhtemel istinaf kararının bozulması yönünde çaba göstereceklerini söyledi.
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, SÖZCÜ Medya Gru- bu Ankara Temsilcisi ve yazarımız Saygı Öztürk'e konuştu.
Gökhan Günaydın, AKP’nin Anayasa değişikliğinin altında başka hesaplar yattığını, Anayasa’ya uymayan siyasi partiyle Anayasa değişikliği için masaya oturmayacaklarını, Erdoğan’ın amacının başka olduğunu belirtti. Günaydın, SÖZCÜ’nün sorularını şöyle cevaplandırdı:
BU GİDİŞ, GİDİŞ DEĞİL
Dilan Polat müebbet hapis istemiyle hapiste yargılanırken bir gün salıveriliyor. Diğer tarafta örneğin Gezi olayında haklı isyanı dile getiren insanlar yıllar boyunca içeride tutabiliyorlar. Farklı görüşlerde olunabilir. Ama bir tek noktada birleşmek zorundayız: Bu memlekete yeniden demokrasiyi getirmek, demokrasi ile cumhuriyetin yeniden inşasına yönelik bir zemini kurmak zorundayız. Anayasa’da tarif edilen demokratik, sosyal hukuk devletinden Türkiye önemli ölçüde uzaklaştı. Seçimde en az hata yaparak asgari müştereklerde birleşmeli. Mesele CHP’nin yararı, parti çıkarı falan değil. Mesele çok açıkça ülkenin yeniden ayağının üzerine dikilme meselesidir. Bu gidişin gidiş olmadığını gören tüm yurttaşları yanımıza almak onları başımızın üzerinde tutmak, derdimizi onlara iyi anlatmak zorundayız.
TOPUNU, İSTANBUL’DA TARİH YAPTIK
“AKP’nin TBMM’ye taşıdığı HÜDA PAR’ın, genel başkanı Anayasa ile ilgili konuda, ‘Ahmaklara anlatır gibi anlatıyorum’ dedi. Bizleri kastediyor. Adam, değiştirilmesi teklif dahi edilemez olan ilk 4 madde ile ilgili açıklamasıyla Anayasa’yı açıkça ihlal ediyor. Harekete geçecek Cumhuriyet Savcısı yok mu? Süleyman Soylu diye bir bakan vardı. Soylu, Ekrem İmamoğlu’na, ‘Bizi gidip Avrupa’ya şikayet eden ahmak’ dedi. İmamoğlu da aynı kelimeyle ona cevap verdi. Bu cevabın Yüksek Seçim Kurulu üyeleriyle ilgisi olmamasına rağmen, İmamoğlu’na yerel mahkeme hapis cezası verdi. Şimdi de, istinafta bunun onaylandığının açıklanacağı yazılıyor. İmamoğlu, 2019’da Mart ve Haziran’da yapılan seçimleri kazandı. 2024’de seçimi kazandı. Binali Yıldırım’a, Murat Kurum’a karşı değil, bütün bakanlara, devletin gücüne rağmen kazandı. Cumhurbaşkanı doğrudan müdahil oldu. Bunların topunu İstanbul’da tarih yaptık. Şimdi en güçlü cumhurbaşkanı adaylarımızdan birisi.
VİCDANLI AKP VE MHP’LİLER
İmamoğlu’na, ‘Sana biz faul yapacağız’ diyorlar. CHP buna eyvallah ederse, İmamoğlu oyun dışında kalırsa kimi yedek olarak öne sürmeliyiz diye düşünürse, o oyunun bir parçası ya da bu oyunun kurulmasına yardım eden birisi haline dönüşür. Bize düşen yalnızca CHP’ye değil, vicdanlı olan AKP’li, MHP’li bütün vatandaşlara düşen şey, faul yapmamaktır.
BİZİM PLANIMIZ ŞU
Bizim planımız şu: İstinafta, İmamoğlu kararı onanırsa, bunun Yargıtay’da çıkmamasını sağlamaya çalışacağız. Şüphesiz yapacağımız darbe değil. Yapacağımız Anadolu’yu adım adım dolaşacağız. Hiç kimse temyizde o kararı çıkartmaya cesaret edemeyecektir. Erken seçimi 2026- 2027’ye bırakmadan memleketi seçime zorlayacak bir hale dönüştüreceğiz.
‘Sizinle istediğim gibi oynarım’ diyebilen, mahkum edebilecek bir gücü ben tanımıyorum ve CHP bunun sınavını Anadolu’da illerde teker teker verecek. Milyonlarca vatandaş memleketin gündemine bunu hep beraber getireceğiz. Böyle bir karar çıkması halinde hukukta da, siyasette de, uluslararası alanda da yapacağımız bellidir. Onlara, çok yanlış düşünce içerisinde olduklarını kanıtlayacak güce sahibiz.
CHP’NİN TAVRI NE OLUR?
Türkiye’nin teslim alınamayan kalesi CHP’dir. 17 milyon insan CHP’ye oy verdi. AKP’nin bugün yerden yere vurduğu Anayasa’yı 2010-2017’de değiştirdiler. İstediğini değiştirdi. Hangisinde elini tutan vardı? Demek ki Meclis’te de izin vardı, sosyolojik tabanında da vardı. En ufak bir demokratikleşme adımı attın mı?
Bize çok sık sorulmaya başlanan soru, ‘Erdoğan, parlamenter sistem getiren bir Anayasa değişikliğini Meclis’e getirirse CHP’nin tavrı ne olur?’ Cumhur İttifakı AKP, MHP, BBP, HÜDA PAR’dan oluşuyor. Bunların 320 milletvekili var. Bizim 128 milletvekilimiz var.
İSTİSMARCI ANAYASA
AKP ile hiçbir şekilde Anayasa değişikliği için masaya oturulmaması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü AKP’nin demokrasiyi geliştirmek gibi bir derdi yoktur. Daha önce yaptıkları değişiklikle nasıl istismarcı bir Anayasa yaptılarsa, 2024-2025’te de aynı işi yapacaktır. Bunu kendi iktidarını mümkünse bir miktar daha uzatabilmek için can havliyle yapacaktır. CHP olarak neden ben buna destek vereyim, işin içerisinde olayım. Asla bu kabul edilebilir değildir. Bu görüşümü parti içerisinde savunmaya devam edeceğim. Partinin de benzer düşüneceğini ifade ediyorum. Genel Başkanımız Özgür Özel, defalarca Cumhurbaşkanına, ‘Mevcut Anayasa’yı uyguladın mı ki yeni bir anayasanın derdine düşüyorsun’ dedi.
CUMHURİYET AYARLARINA DÖNÜLECEK
Sokağa çıkıp, yürüyen 20 kişiye ‘Türkiye’nin en önemli 5 sorununu söyleyin’ deseniz hemen hiçbirinin önceliği Anayasa değişikliği olmaz. AKP’nin Anayasa’yı sürekli masaya getirmesinin amacı sorunları örtmek, mümkünse siyaseti başka bir evrene sürüklemek gibi iki temel amacı var. CHP, bu oyunun bir parçası olmayacak. Bizim, Anayasayı değiştirebilmek için 360 milletvekiline ihtiyacımız var. Yatıp kalkıp anayasa konuşmanın bir anlamı var mı? Bugün CHP yöneticileri, milletvekilleri her gün size parlamenter sistemi anlatsalar, vatandaşımız, ‘Ben açlıktan ölüyorum, sen ne anlatıyorsun’ der. Memleketin sorunlarına odaklanmalıyız. ‘CHP parlamenter demokrasi istemiyor mu?’ yönünde haklı bir eleştiri olabilir. CHP olarak, şu anda mevcut sistemle seçime gidilirse seçilecek cumhurbaşkanının orada hangi yetkileri kullanmaması gerektiğine çalışıyoruz.
KARŞI DEVLET SÜRECİ
Örneğin, üniversite rektörünü öğretim üyeleri seçecek. Adalet Bakanımız çıkıp da, hakime, savcıya ‘Şu kararı şöyle verirsen seni Yargıtay üyesi, HSK üyesi yapacağız’ diyemeyecek, ya da sen istediğimiz gibi karar vermezsen sürülürsün korkusu yaşatılmayacak. Memlekette 22 yıl boyunca bir karşı devlet süreci havası yürütüldü. CHP iktidarı, cumhuriyeti değerlerine döndürebilecek bir kararlılıkla iktidar olacaktır. O zaman bir anlamı vardır. Yoksa zayıf olalım, kimseye dokunmayalım öyle bir şey olamaz.
ONLARLA DEVAM ETMEYECEĞİZ
Bugün görev yapan 22 bin hakim ve savcıdan yaklaşık 5 bini daha önce AKP’nin il, ilçe yönetimlerinde görev alanlar, aday olan kişiler. Düzmece sınavlarla hakim, savcı olup cübbe giymişler. Bu arkadaşlarla aynen devam etmeyeceğiz. Buna ilişkin, Cumhuriyet önlemlerini alacak, bazı kararlar hayata geçirilecek. Her zaman kazanmak, iktidar olmak anlamına gelmez. Sadece seçim kazanmak değil, memleketi yönetmek ve aynı zamanda iktidarda olmak gerekmektedir.
PARTİMİZİ İKTİDARA HAZIRLIYORUZ
Erdoğan, artık yüzde 50 artı 1’i göremeyeceğinin farkında. Onu indirecek bir anayasa değişikliği hissedebiliyorsunuz. Kendisine ihtiyaç duyulmayacağını düşündüğü için buna en çok MHP karşı çıkıyor. Bu coğrafyada, bu psikolojide Erdoğan yeniden 50 artı 1 görebilmesinin çok zor olduğunu düşünüyor. Gelelim CHP’ye. Çıkarttığımız adayın oy oranı yüzde 56 garantidir diyebilir miyiz arkadaşlar? Bir belde belediye başkanlığı seçiminde bile böyle bir şey söyleyemezsiniz. Önemli olan bu yapıyı muhafaza edebilecek misiniz, şu an itibariyle şüpheli.
Vatandaş şuna bakıyor: Bu ülkeyi kim yönetebilir, benim, memleketin sorunlarını kim çözebilir, dış ilişkilerde etkili olabilirler mi, İçişleri Bakanlığında olan biten meseleleri bunlar halledebilirler mi, dolayısıyla vatandaşa biz iki şeyi göstermek zorundayız. CHP’li belediyelerin her türlü engellemeye rağmen dürüst, namuslu, ahlaklı, etkin, verimli çalıştığını, CHP Genel Merkezinin tüzük, program değişikliğiyle ve yapacaklarımızla partimizi iktidara hazırlıyoruz.”