30 Ekim 1918'de Osmanlı, İtilaf Devletleri'yle çok ağır şartları olan Mondros Ateşkes Antlaşmasını imzalamıştı.
İtilaf Devletleri;
5. maddeye göre, hudutların korunması ve iç asayişin temini dışında, Osmanlı ordusu derhal terhis edilecekti.
6. maddeye göre, Osmanlı harp gemileri teslim olup, gösterilecek Osmanlı limanlarında gözaltında bulundurulacaktı.
7. maddeye göre, İtilaf Devletleri, güvenliklerini tehdit edecek bir durumun ortaya çıkması halinde herhangi bir stratejik yeri işgal etme hakkına sahip olacaktı
Mondros Antlşmasına dayanarak 13 Kasım 1918'de İstanbul'a gelen Batılı ülkeler 16 Mart 1920 günü İstanbul işgalini resmen başlattılar!
Mustafa Kemal'in o zaman ifade ettikleri üzere; Osmanlı Hükümeti bu mütareke ile kendini kayıtsız şartsız düşmana teslim etmeye muvafakat etmiştir.
Mustafa Kemal Atatürk ve ordusu, tek tek İngiltere, Fransa, İtalya, Yunanistan, Rum, Ermeni ve yerli işbirlikçilerle savaşılan veya onları saf dışı bırakan Kurtuluş Savaşı zaferini Türk milletine kazandırdı!
24 Temmuz 1923 tarihinde imzalanan Lozan Barış Antlaşması imzalanmasından sonra İstanbul’u terk etmeye başladı.
Sömürgeci ülkelerin yaklaşık 5 yıl süren işgali 5 Ekim 1923'te sona erdi!
İşgal, Türk Ordusu’nun coşkulu bir karşılamayla şehre girdiği 6 Ekim 1923 günü sona erdi.
Mustafa Kemal Atatürk de tarihe geçen "Geldikleri gibi giderler..." sözünü bu işgal üzerine söyledi. Dediği de oldu... İşgalci ülkeler geldikleri gibi gittiler!
M. Faruk Gürtunca o günü şu şiiriyle anlatmıştı:
MEHMETÇİK'İN ALAYI
Kurtarınca Ata’mız,
İzmir’i, Edirne’yi
Çekemezdi İstanbul
En büyük işkenceyi.
Bin dokuz yüz yirmi üç
6 Ekim sabahı,
Güzel İstanbul’umuz
Artık kesmişti âhı!…
Sarayburnu’na çıktı,
Mehmetçik’in alayı.
İstanbul’un şenlendi,
Her yeri, her dolayı.
(M. Faruk Gürtunca)
İSTANBUL'UN KURTULUŞU ŞİİRLERİ
İSTANBUL’UN KURTULUŞU
Gözlerimde Atatürk,
yüreğimde Albayrak.
Yatıyorum yatağımda,
uyuyorum rahat rahat
Güneşim ışığı,
seninle yansıyor
İstanbul'un sokakları,
seninle çınlıyor
Türk milletinin gücüyle,
hepsini birden yendik.
Bu vatan uğruna,
canımızı feda ettik
Şanlı bayrağımız gölgesinde,
yaşıyoruz özgürce.
Kutluyoruz bu günü,
hep birlikte el ele
(Sudenaz Yıldız)
6 EKİM İSTANBUL’UN KURTULUŞU
İtilaf Devletleri donanmaları 30 Ekim 1918’de imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması’na dayanarak 13 Kasım 1918’de Haydarpaşa önlerine demirleyip İstanbul’a girdi. Fiilen gerçekleşmiş olan işgal, 16 Mart 1920 tarihinde resmi işgale dönüştü.
Türk Ordusu’nun İzmir’e girmesinden sonra Fahrettin Paşa komutasındaki 5. Süvari Kolordusu İtilaf Devletleri kontrolündeki tarafsız bölgeye doğru ilerlemeye başladı. Bunun üzerine Müttefik kuvvetlerde bulunan Fransız ve İtalyan birlikleri derhal geri çekildi. Çanakkale’de bulunan İngiliz birlikleri General Harrington’un emriyle savunma pozisyonu aldı.
İngiltere, Ankara Hükûmeti ile anlaşma yolları aramaya başladı. Ankara Hükûmeti İstanbul ve Çanakkale boğazlarının denetimini istedi. İngiltere başbakanı Lloyd George bu istekleri reddetti. Birliklere savaş pozisyonu alması emrini verdi. Fakat Harrington ateş açılmaması emrini verdi. Türk birlikleri, İngiliz direnişi ile karşılaşmadan tarafsız bölgeye girerek Çanakkale Boğazı’na doğru ilerlemeye başladı. Türklerle savaşılmasını istemeyen Winston Churchill’in başını çektiği bir grup bakan istifa etti.
Diğer taraftan İzmir’in Kurtuluşu’ndan sonra Damat Ferit Paşa 21 Eylül 1922’de ülkeden kaçtı. Mudanya Mütarekesi gereği Trakya topraklarının teslimi yapılırken Türkiye’yi temsil edecek kişi olarak Mustafa Kemal Paşa’nın isteği ile Refet Paşa; İstanbul komutanı olarak da Milli Müdafaa Umumi Katibi Selahattin Adil Paşa görevlendirildi. Refet Paşa, 19 Ekim tarihinde TBMM Muhafız Grubu’ndan 100 kişilik bir kuvvetle Gülnihal vapuru ile Mudanya’dan ayrılıp İstanbul’a geldi. Ardından “İstanbul Komutanı” sıfatıyla Selahattin Adil Paşa, 81. Alay ile İstanbul’a geldi. Refet Paşa ve Selahattin Adil Paşa’nın İstanbul’a gelmesine rağmen işgal sonlanmadı. Çünkü mütarekeye göre işgal kuvvetleri barış antlaşması imzalanmasından hemen sonra İstanbul’u boşaltacaktı.
24 Temmuz 1923 tarihinde Lozan Barış Antlaşması’ndan sonra, 23 Ağustos 1923’ten itibaren İtilaf kuvvetleri İstanbul’dan ayrılmaya başladı. Son İtilaf birliği ise 4 Ekim 1923 günü Dolmabahçe Sarayı önünde düzenlenen bir törenle Türk bayrağını selamlayarak şehri terk etti.
6 Ekim 1923’te ise Şükrü Naili Paşa komutasındaki 3. Kolordu İstanbul’a girdi ve işgal resmen sonlandı. İşgal 4 yıl 10 ay 23 gün sürdü. Her yılın 6 Ekim’i böylece İstanbul’un kurtuluş günü olarak belirlendi ve kutlanmaya başlandı.