Avrupa kupası maçlarında bireysel hatadan uzak duracaksın. Takım oyuna iyi başlamış, sahaya iyi yayılıyor derken Çağlar çok kötü yere topu bıraktı ve Olympiakos öne geçti.

Topla oynama oranları her zaman gerçeği yansıtmaz. Atağa çıkmak isterken ani alan baskısında topu kaybetmek kriz yaşamanıza yol açar. Çağlar bu kez ofsaytı bozdu, 2-0 öne geçtiler. Zajc ve Krunic ilk yarının kayıp oyuncularıydı. Osayi ve sakatlanıp çıkana kadar Oosterwolde oyunun iki yönünde de eksik kaldılar. Yediği gollerde Livakovic’in büyük hatası yoktu ama kendisinde bir durgunluk var. Bu konu bana enteresan geldi. Stoperler oyun kurma konusunda başarısız olursa oyun ritminiz bozulur ve çıkamazsınız. Becao da beklentilerin bayağı altında kaldı ikinci devrenin başında.

Çıkarken top kaybı demek topu ağlarda görmek anlamına geliyor maalesef. Büyük umutlarla gelinen Atina’da Krunic’in hatası ile durumun bir anda 3-0 olması çok moral bozucu oldu. Fred’in ve İsmail’in oyuna girmesi takımı kendine getirdi. Maç öncesi İsmail Kartal bu oyuncuların yedekte kalması ile ilgili stratejik düşünüyoruz demişti. Hoca haklı olabilir veya önceliği lig şampiyonluğu olabilir ama Avrupa’da final ve kupa almak daha önemli bence.

Tadic, attığı penaltıyla umuda yolculuğu başlatmıştı. İrfan Can attığı golle tribünleri susturdu. Hormonlu gıdalar gibi suni bir şekilde oluşturduğu farkı koruyamazdı bu Olympiakos zaten. Dünkü maçta rakip Aston Villa veya Lille olsa sonuç tam bir felaket olabilirdi. Bireysel hataları bırakın, takım savunmasında bu kadar boşluk verilmesi çok şaşırtıcıydı. Rövanş tehlikeli olabilir.

Olympiakos kendi evinde dört yediği Maccabi’ye rövanşta 6 gol atıp tur atlamış, dün geceye gelmişti. Umarım İsmail Kartal ve ekibi Kadıköy’de daha stratejik düşünür!