Çapsızlık, aptallık, mantıksızlık... Ne ararsanız var günümüzde!

Bir fikri, fikirle yenemiyorlarsa, sahibini hapse tıkıp mı yenecekler?

Bu çağda var mı böyle bir dünya?

Başta siyasiler olmak üzere, hiç kimsenin yapılan eleştirilere kızmaması gerekir.

Eleştiri “ağrı” gibidir. Ağrı da, eleştiri gibi aynı işi görür, vücutta bir arıza olduğunu haber verir.

Ülkede, siyasetten futbola kadar her şeyimiz ters gidiyor ne yazık ki...

Futbol dünyamız, karmakarışık!

★★★

Türkiye’de futbol hiç bu kadar kavgalı hale gelmemişti...

Benim spor yazarlığı yaptığım dönemlerde sevgi vardı, saygı vardı, dostluk vardı...

Rekabet mertçe, yiğitçe yapılırdı...

Şimdi öyle mi?

Türkiye Futbol Federasyonu ile kulüpler birbirlerinin can düşmanı sanki...

Karşılıklı ağır suçlamalar, öfke ve hakaret dolu sözler, mafya benzeri tehditler!

Ne oluyoruz böyle?

★★★

Türkiye Futbol Federasyonu önemli, ciddi bir kuruluştur. Bunun başkanı olan kişi kalkıp da, kulüp başkanlarıyla kavga eder mi? Onlara tehditler savurur mu?

Böyle bir kargaşa ortamında Türk futbolu nereye gider? İlerler mi? Gelişir mi?

Futbol Federasyonu Başkanı ile Galatasaray Kulübü Başkanı arasındaki “çirkin söz düellosunu” izledikçe utanç durmamak elde mi?

Ya savcılığa kadar intikal eden tehditler? Bir Futbol Federasyonu Başkanı’na yakışır mı?

★★★

Türkiye Futbol Federasyonu’nun önceki unutulmaz başkanlarından Mustafa Kemal Ulusu’dan “Türk futbolu adına eski bir TFF Başkanı olarak hicap duyuyorum” diye üzüntülü bir mesajı aldım. Ulusu (özetle) şöyle diyor:

“Futbol Federasyonu Başkanı’nın, Galatasaray Kulübü Başkanı’nı alenen tehdit etmesi, onun da bizzat savcılığa şikâyette bulunması, ülkede futbol yönetiminin ne kadar acıklı bir hale geldiğini gösteriyor.

Benim başkanlığım dönemimde, Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş kulüpleri başta olmak üzere bütün kulüp başkanlarıyla ‘abi-kardeş’ gibiydik. Benden yaşça büyük olanlara ‘Ağabey’ derdim, onlar da bana ‘Kemal’ciğim, Sevgili Başkanımız’ diye hitap ederlerdi.

Şimdiki tablo ne? Rezaletin şaheseri!

Eskiden bir tabir vardı. Şaka yollu ‘Bu maç karakolda biter!’ denirdi.

Şimdi, karakoldan geçtik, savcılıkta bitecek! Geldiğimiz nokta bu!”

★★★

Ulusu eleştirilerinde haklı...

Siyasileri de uyarıyoruz!

Türk futbolunu, kulüpleri, yöneticileri ve hakemleri bu hale düşürenler, eserlerinden utanç duyuyorlar mı acaba? Aynaya bakıp özeleştiri yapmalılar!

“Balık baştan kokar” diye boşuna söylenmemiş!

Büyüme rakamları züğürt tesellisi gibi!

Uluslararası derecelendirme kuruluşu “FİTCH Ratings” Türkiye ekonomisinin bu yıl yüzde 2.3, gelecek yıl yüzde 2.6, 2026 yılında yüzde 3.5 büyüyeceği tahmininde bulundu.

Bu öngörü tutar mı, bilmiyoruz. Ancak iktidar yandaşlarına bir sevinç var. “Gördünüz mü? Büyüyoruz işte!” diyorlar.

Hiç büyümemekten ya da küçülmekten iyi tabii ki, ama çok yetersiz bir büyüme oranı bu... Züğürt tesellisi gibi!

Türkiye ekonomisi yüzde 2, yüzde 3 büyümeyle kurtulmaz!

FİTCH’in açıkladığı rakamlar gerçekleşirse, önümüzdeki iki yılda Türkiye’de işsizlik daha da artacak, ortaya yüz binlerce yeni işsiz çıkacak demektir.

Türkiye ekonomisinin sağlıklı bir yapıya kavuşması için her yıl en az yüzde 5, yüzde 6, hatta yüzde 7 büyümemiz gerekiyor. İktidarın mevcut yönetim anlayışıyla bu da mümkün görünmüyor.

Sözün özü, açıklanan rakamlar, gelecek yıllar için bize umut vermiyor!   

Ulusça akıntıya karşı kürek çekiyoruz.

Çare, yapılacak erken seçimle bu yönetimin değişmesi!

GÜNÜN SÖZÜ

“Aşırı hırs” kudretli olma isteminin hastalıklı halidir!