Tarih bize ders çıkaralım diye birçok örneği hafızasında her an taze tutuyor. Toplumlar eskiyi atmaya, yeniye sarılmaya karar verdiğinde; geri adım atmıyorlar.

Olanlara bakın!

Erdoğan bitti!

Halkın yarısı ona inanmıştı. Artık inanmıyor. Dindarlar da ona inanmıştı. Onlar da güvenmiyorlar.

Bahçeli de bitti.

İki lider, uzunca süreden beri bir elmanın iki yarısı gibiydiler. Aynı anda ışığı olmayan yıldızlara benzediler.

★★★

Bahçeli Ferdi Tayfur’un acılı şarkılarından video çekerek; elmanın diğer yarısı olmayı bırakabileceğini ilan etmiş oldu. Son seçimlerde AKP’li seçmenler de sandığa gitmeyerek; Erdoğan ile Bahçeli’nin birlikteliklerinden umut kestiklerini açıkça ilan ettiler. AKP’ye 22 yıl destek vermiş dindar insanların pek çoğu olana bitene bakıp; “İslam’ı iktidara getireceğini söyleyenler kendilerini iktidara getirdi ve gitmemek için şimdi birbirini yiyorlar” gerçeğini gördüler.

★★★

Tayyip Erdoğan, 22 yıl boyunca halkın yarısını arkasına aldı yani gücünü halkın yarısından aldı, devleti, ilahiyatı, diyaneti ele geçirdi karşı devrim yaptı. “Egemenlik tek kişiye” verildi.

Güçler tek elde toplandı.
Kuvvetler ayrımı kalktı.

Despotluk hortladı.

Zaman terse akıtıldı.

★★★

Karşı devrimin ana ürünü olan Başkanlık sistemi, derin ekonomik krizi, yoksulluğu, yolsuzluğu, rüşveti, ahlak çürümesini, adaletin hançerlenmesini, demokrasinin derin yara almasını, baskıyı, korkuyu, zengin ile yoksul arasındaki uçurumu, gençlerin umutsuzluğa gömülüşünü, emeklilerin ucuz ekmek ve ucuz belediye lokantası kuyruklarında TV’lerin baş haber konusu olmaları çaresizliğini yarattı.

Karşı devrim!

Haddini bilemedi.

Kendini bilmedi.

Dünyayı okuyamadı.

Kaybedecekti.

Kaybetti.

★★★

Tarih, bizim ülkemizde bu dönemi kapatmaya ve yeni bir sayfa açmaya hazırlanıyor. Türkiye’de önümüzdeki yıllarda üzerinde çok durulacak ve dünyaya örnek olabilecek; “karşı devrimin karşı devrimi yazılmaya” başladı. Politikacıların en iyi bildiği; dara düşen, umudunu yitiren halkın “22 yıl önce var ettiği liderden bıkıp usanıp yeni birine sarılma zamanını” kestirmektir. Nitekim siyaset tecrübesi yıllara yayılmış bir politikacı olan Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Konseyi üyesi Cemil Çiçek de halkın değişim arzusunu ve kararlılığını gördü ve “halkın desteğini yitirmenin sebeplerini bulabilmek için AK PARTİ MR’ını çekme kararı alındığını” açıkladı.

★★★

MR çeksen ne yazar!

Sağlam bir şey kalmadı.

Çoklu organ yetmezliği!

Halk kararını verdi.

31 Mart seçimlerinde; “karşı devrimin liderini” kurduğu düzeniyle birlikte salladı, silkeledi. Sağ, sol, muhafazakar, dindar birleşti bütün enerjisini başta Erdoğan ve Bahçeli olmak üzere zamanı terse akıtmaya çalışanları cezalandırmaya akıttı. Türkiye milli gelirinin yüzde 78’ini üreten kentlerde belediye yönetimlerini muhalefet partisi CHP başkan adaylarına verdi.

★★★

Kitlelerin intikamı: Eski lideri bitirir. Yeni lider diriltir. Kitlelerin huyu: Dirilttiğine sarılır. Yeni Lider Özgür Özel, “kuvvetler ayrılığı, hukuk devleti, ifade özgürlüğü, hesap verebilirlik, şeffaflık, fırsat eşitliği, dini siyasete alet etmeyen, laik, halkı Allah ile aldatmayan, gerçekten tam bağımsızlığı getirecek ekonomik verimliliği başaracağına  inanan, dünyanın ileri ülkeleri düzeyinde çok üretip çok biriktiren, eşit gelir dağılımı ve asla kayırmacılık yapmayacağı, siyaseti bir zenginleşme ve rüşvet yeme aracı olmaktan çıkaracağı” sözünü veriyor. Özgür Özel’in her konuşması ve eylemi destek buluyor.

 

Önce saraydan taşınmalı!

Meclis Bakanı ve Meclis Divanı üyeleri 23 Nisan törenlerine lüks pahalı makam araçlarıyla değil otobüsle geldiler. 23 Nisan resepsiyonun yemeğinde de geçmiş yıllarda olduğu gibi fırınlanmış balıklar, fırınlanmış bütün kuzular yokmuş. Bu yıl “kamuda tasarrufu özendirmek için” çok sade yemekler tercih edilmiş. Meclis Başkanı, devlete bu iktidar döneminde çöreklenmiş ağır israfın yarattığı “kötü alışkanlığı” düzeltmek zorunda hissetti. Türkiye ekonomisi bugün alınmış yanlış ekonomik kararlardan ötürü değil aynı zamanda küçük bir azınlık için yaratılan büyük israftan ötürü de battı. Yüksek enflasyon, yüksek faiz, yüksek döviz sarmalanın sebebi yanlış kararlar ve devletin her alanında ve kararında yapılan ağır israf alışkanlığı. Meclis Başkanı, bayramdan bayrama müsamere çocukları gibi “otobüse binerek” alışkanlığı nasıl değiştirecek? Meclis Başkanı, örnek bir davranış sergilemek istiyorsa; “Cumhurbaşkanı’nı Ankara’daki 1100 odalı Külliye Sarayı’nda oturmayı bırakıp Çankaya’ya taşınmaya” ikna ederdi.