Bölgemiz yangın yeri. 3’üncü Dünya Savaşı kibrit çaksan patlayacak kıvamda. İklim desen? Kuraklık, sel, tayfun. Dönüp liderlere baktığımızdaysa tablo felaket.  

Mesela Trump’ı ele alalım. Kriminal bir süperstar. Megaloman. 34 dolandırıcılık suçlaması, Kongre baskını suç ortaklığı, beraber olduğu porno yıldızına sus payı ödemesi, devlet belgelerini saklama... ABD başkanlığı onun için bir reality şov; “Survivor: Oval Ofis!” 

★★★

Karşısında Putin. Çarın modern yorumu. Muhalefet liderini, iş insanlarını zehirleten, gazetecileri içeri tıkan, gözüne kestirdiği ülkeyi işgal eden adam. Çözdüğü tek sorun, gücünü pekiştirmek. Dünya barışı mı? Kendi imparatorluğunu kurarsa belki. 

★★★

 Zelenskiy. Komedyenlikten başkanlığa geçiş yapan biri. Ukrayna’ya akan paraların offshore hesaplarda olduğu artık ayyuka çıktı. Bir halk kahramanı mı, yoksa dikkatle kurgulanmış bir medya figürü mü? 

★★★

Netanyahu, İsrail’de 2009’dan beri neredeyse kesintisiz başbakan. Hitler’in Yahudi olarak dirilmiş hali. Soykırımcı. Üstelik üç farklı dosyada rüşvet ve dolandırıcılıktan yargılanıyor. Katar parasıyla Hamas’ı finanse etmekle suçlanıyor. Yetmezmiş gibi işgalleriyle Orta Doğu’yu yangın yerine çevirdi. 

★★★

Fransa’da ‘küçük adam, büyük sorun...’  Kaç kişi, lise öğretmenini ayartabilir? Ya da kaç lise öğretmeni, öğrencisine aşık olur? Emmanuel Macron 15, Brigitte 40 yaşındayken ilişkileri başlamış. Boy kompleksini kerpeten gibi el sıkarak aşan bir liderin, halkının sorunlarını çözmesini beklemek fazla iyimserlik olur. 

★★★

Gelelim Almanya’ya... 16 yıl şansölyelik yapan demir leydi Merkel’in koltuğunda düşük profilli, karar almada yavaş, kararsız, sürekli uzlaşmacı, kendine güveni olmayan, pısırık bir Sosyal Demokrat Scholz oturuyor. Kemal Kılıçdaroğlu bile bu adama nal toplatır. 

★★★

Geçiyorum uzaklara...   

Kuzey Kore’de Kim Jong-un; korku imparatoru. Amcasını köpeklere yedirtmiş. Nokta.  

Onun altında Güney Kore. Lideri, ismi lazım değil. Asya Kaplanı bir ülkede geçen hafta darbeye kalkıştı. Hapsi boylayacak.  

★★★

Bunların komşuları Çin. Lideri Xi Jinping (Şi Cinping). Büyük biraderin ta kendisi. 2013’ten beri başta. 2023’te üçüncü dönemine başladı. Ve dönem sınırını kaldırdı. Ömür boyu başkan yani. Liderlik anlayışı ‘tek adam, sıfır muhalefet.’ İnsan hakları mı? Bu terimi ancak Google’da aratıyordur. 

★★★

Güney Amerika’ya uzanıyorum. Orası da çok eğlenceli bir kıta. Arjantin’in başında ‘Deli adam’ (Madman) lakaplı çılgın saçlı Javier Milei. Trump’ın en favori başkanı. O kadar popülist sağcı ki, Viktor Orban’ı (Macaristan başbakanı) bile geride bıraktı. Deri ceket giyiyor, punk rock dinliyor, elinde elektrikli testereyle pozlar veriyor. Üstsüz ata binen Putin’le bir araya gelseler kim bilir neler olurdu? 

★★★

Brezilya lideri Lula da Silva’ya halk ikinci kez şans verdi. Ama hakkındaki skandallar unutulmuyor. 2017’de rüşvet ve kara para aklama suçlarından hüküm giydi. Bakalım Amazon Ormanları’nın kesilmesini önleyecek mi? Yoksa ekonomik kalkınmayı tercih edip, odun sobasına yakıt mı çıkaracak, göreceğiz. 

★★★

Geriye Venezuela Devlet Başkanı Maduro kaldı. Ülkesini tam bir ekonomik felakete sürükledi. Gıda ve ilaç kıtlığı, hiperenflasyon, kitlesel göç... Ayrıca, muhalefete baskılar, tutuklamalar, seçim şaibeleri, (ya ben bunları bir yerden hatırlıyorum), Maduro’yu uluslararası camiada ‘diktatör’ yaptı. Hadi onların petrolü var içmeye, bizim ayranımız bile yok. 

★★★

Ve tabii ki en son Türkiyemiz geliyor. Esad’ın devrilmesiyle ilgili, “Dünyada liderler arasında iki kişi kaldı. Bir ben varım, bir de Putin. Diğerleri hepsi elimine oldu” diyen bir dünya lideri başta.   

Hani George Clooney’nin ‘Kusursuz Fırtına’ adlı bir filmi vardı. Tekne kasırgada 40 metrelik dev bir dalgaya ilerliyordu. O teknedeki tayfalar biziz işte. Dümende bu liderler varken, teknede can yeleği bulan şanslı sayılır.