Oyun başladığında en azından hücum bölgesinde bir şeyler yapmaya çalışan bir Beşiktaş gördük. Bu takım bu sezon hiç korner atmadan maç bitirmişti. Atağa bile çıkmaya çekinen yapı tabii ki  Beşiktaş’ın genetik yapısına çok ters gelecekti ve öyle oldu. Hırs, mücadele ve hücumu düşünmek Beşiktaş’ın olmazsa olmazları. Bu duruma tekrar dönmek mümkün ama bunun için süre ve çok olumlu transferler gerekiyor.

Bu kadro içinde orta alanda oyunu rahatlatacak, koordinasyonu sağlayacak isimlere ihtiyaç var. Oyuna katılacak, orta sahaya destek verebilecek stoperlerin bu kadroya gelmesi gerekiyor. Muci’ye özgür ortam sağladığınız zaman golünü de atar hücum bölgesini de yönetir.

Serdar Topraktepe yeni metotlar peşinde koşan bir teknik adam değil. Yaptığı tek bir hamle var. Her oyuncuyu kendi bölgesinde oynatmak. Mesela Musrati boşu boşuna yedek kulübesinde  ekledi. Kasımpaşa’da oynadığı dönem çabuk ataklarda Muleka etkili bir santrafordu. Dün akşam oyun onun istediği gibiydi. Golünü de attı. Yalnız kaybolmuş güvenini bu kadar çabuk kazanması kolay değil. Ghezzal ve Rashica çıkana kadar iyi niyetliydiler ama o kadar.

Bu sezon, Beşiktaş’ın yaşadığı en kötü dönemi görüyoruz. Buna rağmen Beşiktaş, forması ile  dördüncü sırada ve kupada iddialı. Lig için artık iyi futbol ve kötü geçen haftaların telafisi gerekiyor. Kupa alınırsa taraftarın biraz da olsa yüzü güler.

Chamberlain oyuna girdiğinde temposuyla faydalı olmaya çalıştı. Aboubakar ile taraftarın barışması çok zor gözüküyor. Kendisi de kayıp santrfor rolünü çok sevdi herhalde.

Galibiyet, kazanmayı unutan takıma güven getirir elbette. Bunu nihayet başardı Beşiktaş.