Yönetim değişimi olmadan evvel şampiyonluğa olan inancını kaybeden Fenerbahçe, zirve yarışındaki rakiplerinin puan kaybı ve yönetimde yaşanan kan değişimi ile umut ışığını yeniden görmüştü. Çok değil, geçen hafta liderlik hayalleri kuran camia, kritik virajda duvarlara çarpa çarpa ikinci sırayı da ateşe attı.
Can çıkar huy çıkmaz derler ya, Fenerbahçe’nin oyunu da o misal yavaş yavaş Mourinho dönemine göz kırpmaya başladı. Fenerbahçe, Tedesco'nun ilk geldiği günlerdeki oyununu hatırlattı. Beşiktaş, Ferençvaroş, Galatasaray ve Başakşehir maçları, taraftara saç baş yoldurtan Kasımpaşa-Dinamo Zagreb karşılaşmalarının bir replikasıydı. Oyun yeni bir anlayışla ileri gitmek yerine geriye gitti.
Sezon başında 'tarihin en iyi Fenerbahçe kadrosu' olarak lanse edilen oyuncu grubunun bu kalıba hiç de uymadığı apaçık ortada. Kadro şişkin ama bir sisteme oturmuyor. Birbirine yakın yetenekte isimler var ancak sahada fark yaratacak, sorumluluk alıp, durağan oyunda takımı çekip çıkaracak isim sayısı bir elin parmaklarını geçmez.
Domenico Tedesco'nun kanatlara yeni formül aradığı aşikar. Başakşehir karşısında Kerem ve Nene'yi kulübeye çekip, Asensio’yu ilk defa sağ kanatta görevlendirdi. Sol kanat ise, formu tartışmalara konu olan Oğuz Aydın'a emanetti. Planlara inancı yüksek olan bir teknik adam için Semedo gibi değişilmez bir ismin sakatlığı da işleyen çarka takılan çomak gibi oldu. Semedo'nun sakatlığı gibi Kerem Aktürkoğlu da Tedesco'nun planında yoktu. Zorunlu değişiklik hem sistemi bozdu hem de maç planlarını.
Tedesco, son 2 maçtır kenar müdahalelerinde ciddi hatalar yapıyor. Fenerbahçe'nin şampiyonluk yarışı veren rakipleri Galatasaray ve Trabzonspor'da sakatlık veya form durumu bağlantılı 1-2 değişiklik haricinde ideal 11 belli. Ancak Tedesco'nun aklındaki formata oturan, istediği geçişleri yapan ve oyunu ezbere bilen bir 11'i henüz yok.
Oyunun yanı sıra Fenerbahçe'de iyi 'atan' da yok. Galatasaray maçında ıslıklarla kenara alınan En Nesyri, oyuna sonradan dahil olduğu Başakşehir deplasmanında da puan kaybının yol haritasını çizdi. Maç 1-0'ken son 15 dakikaya girildiği anlarda karşı karşıya pozisyon harcayan forvet, şampiyonluğa olan umutları da harcar. Nitekim Bertuğ Yıldırım, kaçan balığın ne kadar büyük olduğunu 4 dakika sonra attığı golle net bir şekilde gösterirken 'ah'lar 'vah'lar fayda etmedi.
Şayet şampiyonluk hala canlı bir hedefse, Fenerbahçe'de yönetimin bu dakikadan sonra yapması gereken belli; Tedesco'nun aklındaki planları sahaya yansıtabilmesi için, biri golcü olmak şartıyla A kalite 3 transfere imza attırmak... Hem atanı hem de oyunu olmayan takımı kurtarmanın yolu buradan geçiyor.