Borsa, faiz, dolar... Piyasalar hakikaten tuhaf... AKP tek başına iktidara gelse bu kadar coşmazdı herhalde... Borsa seçim sonrası biraz sıkıldı, biraz utandı ama sonrasında bastı gaza seçim öncesi seviyesini geçti. Nitekim dolar kuru, fırladı gitti sonrasında çakıldı kaldı... Neden?
Daha ortada ne hükümet var ne gölgesi... Hadi koalisyon hükümeti kuruldu farz edelim; Dört yıl için mi kurulacak? Bir yıl için mi kurulacak? Ekonomiyi kim yönetecek? Nasıl yönetecek? Politikası ne olacak? Bilinmezler koridoru...
Kurulamadı, erken seçime gidildi diyelim; Üç ayda ne değişecek? Sandıktan değişik ne çıkacak?
YURTDIŞI GELİŞMELERİ Mİ?
Halbuki piyasalar bunları çoktan aşmış, işler rayına oturmuş. Parayı nereye bassak diye düşünmüyorlar bile... Basıyorlar... Gerçekten tuhaf!
Demek ki yurtdışı gelişmeleri satın alıyor bizim piyasalar, diyeceğim ama o da hikaye... Yunanistan bu saatten sonra Euro’dan çıksa ne olur, çıkmasa ne olur? Battı balık yan gider...
Diyorlar ki; Yunanistan Euro’dan çıkarsa, İspanya, İtalya, vesaire ülkelere kötü örnek olur... Zaten oldu... Kurtarsalar da oldu, kurtarmasalar da oldu...
İşin bir başka boyutu daha var. Ne yaparsanız yapın sonbaharda başlamak üzere dünyada küresel likidite daralmaya başlayacak. Bu süreç en az üç yıl sürecek. Amerika’nın faizleri artırmasından bahsediyorum.
ARTAN MALİYETLERİ Mİ?
Tamam, artırmalar belki bebek adımları ile başlayacaklar artırmaya ancak bu durum bile Türkiye’nin borçlanma maliyetlerini çok hızlı artıracak.
İyi, o zaman az borçlansın bizimkiler de diyemiyoruz, Türkiye bir yıl içerisinde 164 milyar dolar borçlanması gerekiyor. Cari açığı da ekleyin... Artan maliyetlerle hoş bir tablo oluşmuyor tabii ki...
Tüm bunların ilacı ne? Hızlı büyüme... Bırakın hızlı büyümeyi, mevcut ortamda geçen yılın kötü performansını bile yakalayamayacağız.
O zaman piyasalarda yaşanan bu bayram havasının esbab-ı mucizesi nedir? Neyi kutluyoruz? Bilsem söylemez miyim? Tuhaf deyip duruyorum ya!