Kamuoyu anketlerimden ve bana gönderilen okur mesajlarından anlıyorum ki, ülkemizde vatandaşların büyük bir kısmı Abdullah Öcalan’ın özgür bırakılmasına karşı...

Aslına bakılırsa böyle hayati bir konu referandum yapılarak halka sorulmalı.

40 yılı aşkın süredir ülkede kan döken terör örgütü PKK’nın ve teröristbaşı Abdullah Öcalan’ın özgür bırakılmasına Türk halkı razı mı?

Bunu sormak siyasilerin akıllarına gelse bile işlerine gelmiyor. Halka danışmadan kendi aralarında işi bitirmek istiyorlar!

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde teröristlere affa karşı olduğunu net olarak dile getiren ve elebaşı Abdullah Öcalan ile diğer teröristlere affın bir “İhanet süreci” olduğunu haykıran tek lider İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu.

★★★

Meclis’teki diğer muhalefet partileri “Ne şiş yansın ne kebap!” politikası izleyip yuvarlak lâflarla milleti oyalarken Müsavat Dervişoğlu:

“9 bin terörist elini kolunu sallaya sallaya aramızda dolaşacak, öyle mi? Öcalan’a özgürlük isteyenler akıllarını Saray’dan, fikirlerini İmralı’dan alıyorlar. Türk Milleti’ne bir sorun bakalım. Mahallelerinde Kandil zebanilerini görmek istiyorlar mı?” diyor ve kendisine saldıranları şöyle yanıtlıyor:

“Apo bebek katili. Siz de fikir ortağısınız. Abdullah Öcalan’a cevap veremeyen bana cevap veriyor! Bana değil, Öcalan denilen caniye cevap verin. Açıkça ‘Bahçeli’yi bu çizgiye ben getirdim’ diyor... Lozan bitti, devleti dönüştürüyoruz’ diyor adam...”

Dervişoğlu’nun bu sözleri, sokaktaki insanlarımızın duygularıyla örtüşüyor. Anketler de bunu gösteriyor zaten...

★★★

Dervişoğlu, Öcalan konusunda Meclis’te neden yalnız kaldı?

Parlamentoda grubu olan muhalefet partilerinden hiçbiri bu konuda açık ve net konuşmuyor.

CHP kendi başının derdine düşmüş, iddianamelerle, açılan davalarla, tutuklamalarla uğraşıyor da ondan bu topa fazla giremiyor.

Belki de, ana muhalefet partisi olarak, Abdullah Öcalan’ı desteklediklerine inanılan Kürt seçmenleri ürkütmemek ve oy kaybına uğramamak için yapıyor bunu...

Siyasi hesaplar, politik çıkarlar, kavgalar, çatışmalar aslında Türkiye’nin geleceğini karartıyor ve tüm partileri aklıselime (sağduyuya) davet etmek gerekiyor!

Bir ziyaret, bir mektup!

Müjdat Gezen yürekli, yurtsever bir sanatçı...

Cuma günü CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır’la birlikte Silivri zindanına giden Müjdat Gezen, Ekrem İmamoğlu’nu ziyaret etti. Başarır, “Müjdat abi bize güç veriyor” dedi.

Müjdat Gezen daha önce de İmamoğlu’na şöyle ilginç bir açık mektup yazmıştı:

“Duyduğumuz kadarıyla 2430 yıl hapsin isteniyor.

2025 yılında olduğumuza göre milattan sonra 4455 yılında tahliyen oluyorsun.

Sen sabırlı insansın. Göz açıp kapayıncaya kadar geçer.

Mantık dahilinde istenmiş bir ceza bu...

Sabırlı ol, dayan, tahliye gününde de yanında olmayı umut ediyorum.

Milattan sonra 4455’te görüşmek üzere canım kardeşim. (Müjdat Gezen)”

TEBESSÜM

Dışarıda çocuk okutmak...

Televizyonların sosyete ve magazin programlarını izleye izleye Temel’e bir şeyler olmuş...

Liseye giden oğlunu bahçede ya da sokak lambasının altında ders çalıştırmaya başlamış.

“Yazık değil mi çocuğa? Neden hep sokakta ders çalıştırıyorsun? Hasta olacak zavallı” diyen karısına:

“Sen anlamazsın bu işten Fadime!” demiş “Televizyonları izlemiyor musun yahu?  Programları dinlemiyor musun? Memlekette ne kadar ünlü ve zengin aile varsa, çocuklarını hep dışarıda okutuyorlarmış!”

GÜNÜN SÖZÜ

Korkaklık yerine cesareti tercih eden milletler özgür yaşar!