HENÜZ 30. saniyede kaleyi yoklayarak, ‘Biz geldik’ diyen Fenerbahçe ilerleyen dakikalarda rakip altı pas üzerinde yaptığı presle Başakşehir’i ilk dakikadan itibaren bunaltmaya başladı. İsmail’in 12. dakikada, Oosterwolde’ye 20. dakikada haklı sarı kartlar çıkınca gözlerim hemen İrfan Can’ı aradı. Tabii ki arkadaş beni yanıltmayarak ‘Yıldırım Ekipler Amiri’ gibi hakemin dibinde bitti! ‘Niçin bu çocuk uyarılmaz antrenörü ya da yöneticileri tarafından’ diye düşünürken, ekrana İsmail Kartal’ın da itiraz eden görüntüsü geldi ve o an anladım ki ortada bir imam-cemaat ilişkisi var. Burun farkıyla şampiyonluğun belirleneceği ligde ilerleyen günlerde bakalım hangi oyuncu takımını yakacak saçma sapan bir kart görecek, ben de “Ben demiştim” diyeceğim!
FIGUEIREDO’NUN 37’de hızlı hücumda itilmesini bir hakem nasıl değerlendiremez anlamakta zorluk
çekiyorum. Figueiredo’nun 45+2’de sarısı varken, rakibin ayağına neredeyse kırmızı kartlık basarak ‘At beni’ demesi, incelenmesi gereken bir vaka. Çünkü bu kartı görmek normal zekada bir oyuncunun yapacağı şey değil.
NEREDEYSE 2. yarı oyun Başakşehir kalesine 30 metre mesafede oynandı. Figueiredo’nun atılması güzel giden maçın bütün ayarlarını değiştirdi. Maçın geri kalanı eksildiği için etten duvar ören rakibin açığını arayan takımın mücadelesi şeklinde sıkıcı bir hal aldı.
FENERBAHÇE’Yİ penaltı ipten alırken kartlarını yerinde kullanan hakemi tebrik eder, bu konuda yönetici ve antrenörleri neden bu kadar eleştirdiğimi anlamaları için Keny’nin kırmızı kartına bakmalarını tavsiye ederim.