S&P Global kredi notumuzu B+’ya, not görünümünü de pozitife yükseltti. Ancak yatırım yapılabilir seviyeye ulaşmak için 4 kez daha notun artması gerek. Yılda iki değerlendirmeden, her şey mükemmel gitse 2 yıl gerekli.

Yatırım yapılabilir seviyeye ulaşmak ülkeye güçlü sermaye akışı sağlar. Bu sermaye o kadar yoğun olur ki, kur geriler ve halkın da hissedeceği bir enflasyon düşüşü sağlanır. Ancak bu duruma oldukça uzaktayız…

Neden?

Çünkü Merkez Bankamızın rezervi eksi 50 milyar dolar civarında. Notumuz çöp seviyesinden yeni yeni kurtulmaya başladı. Yatırımcı güveni yerlerde sürünüyor. Bu nedenle Türk tahvillerine yeterli sıcak para gelmiyor. Not arttıkça peyder pey giriş görebiliriz ancak gelecek sermayenin en büyük alıcılarından birisi de Merkez Bankası olacak. Onun 50 milyar dolarlık eksiğini kapatmak zaman alacak, o talep ettikçe de kur yukarıda, canlı kalacak…

Kur canlı kaldıkça dış girdi maliyetlerimiz pahalı olmaya devam edecek. Bu da enflasyonu sürekli kılacak.

Enflasyonu düşürme konusunda sadece faiz artırıldığını, gıda fiyatlarını aşağıya çekecek tarım reformlarının ve çiftçi desteklerinin verilmediğini de biliyoruz.

Yine bütçe açığını kapamak için kamuda tasarruf gerekir dedik ama ortada hala bir şey yok. Demek ki yine zamlar ve vergilerle iş dönecek. Bu da fiyatların yukarı gitmesi anlamını taşıyor.

Enflasyonun rotasına bakarsak, Mayıs ayında 72-73 zirvesini görecek ve oradan gerileyecek.

Nasıl mı?

Geçen yıl Haziran ve Temmuz aylarında aylık yüzde 9 üzerinde yükselmişti ama bu yıl aynı aylarda yüzde 2,5-3 artınca enflasyon rakam olarak geri yapmış gibi duracak. Ama bu düşüş piyasadaki yaygın beklentiye göre 50 civarında son bulacak.

Peki yüzde 50 enflasyon düşük bir rakam mıdır? Tabi ki hayır. Olanın üstüne yüzde 50 daha pahalılık binecek demektir.

Demek istediğim notumuz arttı ama enflasyonu yaratan iki ana gerekçe, yüksek kur ve tarımda/sanayideki yapısal sorunlarımız devam ettiği için sadece hiper enflasyon yaşamayacağız. Sıkıntılar geçen yıla göre daha az artarak devam edecek…

***

Önce FITCH sonra S&P Global’in not artışlarında önemli bir ayrıntı var. Notlar artıyor, gidilecek yol uzun diyoruz ama not görünümlerinin de pozitif olduğunu görüyoruz. Bu durum ileride not artışlarına kapının açık olması demek. Eğer görünüm durağan ya da negatif olsaydı ilgili kurumların not artırma niyetleri yok diyecektik. O zaman her not artırımı ile Türkiye’ye girecek yabancı sermaye miktarı kademeli olarak artacaktır.

Ama tekrar belirtelim, doğru bir yolda giderken yanlışa sapmadan yürümeliyiz. Daha net bir ifadeyle, cemaatlere şirin görünmek için tekrar faizi enflasyonun altına zorlamamak gerek. Yatırımcı güvenini kazanmak için dış politikada kavgacı üslup ve işlerden uzak durmak, içeride kutuplaştırmak yerine birleştirici, hukukta Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay çatışması gibi işlerin olmaması şart…

Sürekli yineliyorum, enflasyonu düşürmek sadece faizle olacak iş değil. Tarımda reformlar yapılmadan, sanayide girdide dışa olan bağ koparılmadan bu iş çözülmez. Enflasyon düşmeyince de bu not en fazla iki kez daha artar ve orada kalır.

Sonuç olarak not artırımları elbette hayırlıdır ama şu an ifade ettiği şey sadece uçurumun kenarından uzaklaştığımızdır. Ekonomide, siyasette, hukuk ve eğitimde hükümetin yapması gereken yüzlerce ödev var. Bunları yapmadan da güzel günler gelmeyecek.