Böyle büyük skandallar tüm dünyada hükümetleri devirir.
Bizde ise seçim kazandırdı! Helâl olsun!
Demokratik ülkelerde hiçbir güç, böylesine çamura saplanmış, dört bakanı yolsuzluk iddiaları nedeniyle istifa etmiş bir iktidarı ayakta tutamaz!
Fakat burası Türkiye... Necip halkımız, her türlü rüşvete, yolsuzluğa ve hırsızlığa o kadar şerbetlendi ki “Evet, yolsuzluk var ama olsun, rüşvet yemeyen mi var? diyebiliyor.
Yapılan yolsuzluklar, hırsızları zengin ederken, halkımızı daha da fakirleştiriyor. Bunu düşünmüyorlar.
“Yağmalanan devletin parası, bana ne?” diyenler var. Sonuçta o paraları sen ödeyeceksin birader... Tüm yurttaşların verdiği vergilerle bütçe açıkları kapanacak, acısını sen çekeceksin!
Kısacası, senin paranı çalıyorlar yahu, bunu anlamıyor musun?
Vurgunlar devam ederse, evet dostum, sen hep fakir kalacaksın, başka nasıl anlatalım sana bu faciayı?
Her şey bu kadar apaçık ortada iken, yüzde 44 vatandaşın oylarını, yine iktidar partisine vermesi ilginçtir!
Sandık başında elini vicdanına koyup durum muhakemesi yapan, aklın ve mantığın yolunu kullanan sağduyulu seçmenlerin oranı ise yüzde 56’dır...
Muhalif oylar, rüşvete, soyguna, vurguna sempati ile bakanların oylarından çok daha fazladır ama... Bu oylar çeşitli partilere bölündüğü için, iktidar karşıtları mağlûp olmuş bulunuyor!
Şimdi, kendisini ülkenin sahibi sanan yüzde 44 azınlık, yüzde 56 çoğunluğa tahakküm edecek! Sert ve adaletsiz davranışlardan bunu anlıyoruz!