Mehmet Şimşek 16 milyon liralık makam aracını savunurken kendisinin sıradan biri olmadığını ima edip, kendisi gibi mühim bir şahsiyetin o arabaya binmek zorunda olduğunu savundu.

Biz de yedik!

Mehmet Şimşek, tasarruf genelgesi yayınlayıp, CHP’li belediyelerin, üniversitelerin bütün yatırımlarını durdurdu. Örneğin, Kars Kafkas Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinde çocukların faydalanması için 10 adet bilgisayar alınacaktı. Toplam maliyeti 80-90 bin lira olan bu bilgisayarlar hazırlandı. Ancak son dakikada üniversite yönetimi tasarruf genelgesini bahane edip alımı iptal etti. Şimdi güzel sanatlar öğrencileri o bilgisayarlarda öğrenecekleri çizim derslerini alamayacak.

Kars’taki öğrencilerden bu hakları alınıyor ama (SÖZCÜ’nün haberine göre) Mehmet Şimşek’in makamının bulunduğu Hazine ve Maliye Bakanlığı binasında tuvaletleri değiştirmek için başlatılan proje devam ediyor. Proje için toplam 23 milyon 933 bin lira ödeme yapılacak.

Düşünsenize öğrencilere 80 bin liralık çizim bilgisayarı tasarruf kapsamında, Şimşek’in binasındaki 24 milyonluk tuvaletler zaruri!

Demek ki o binada çalışanların bir yerleri öğrencilerden, eğitimden daha kıymetli!

Biz de yedik!

Mehmet Şimşek Türkiye’de asgari ücretin reel olarak düşük olmadığını söyledi ama kendisinin sadece bakan ve emekli maaşına asgari ücretin üç katı kadar (50 bin liraya yakın) zam yapıldı. Ben de kendisine Bakan ve emekli maaşını bir kenara bırakmasını ve asgari ücretle bir ay yaşamasını söyledim.

Hiç üslubum değil ama, aklımızla alay ettiğini düşündüğümden öfkelenip “delikanlıysanız, yüreğiniz yeterse” diye de ekledim.

Heyhat!

Biz de yedik!

Belki beni ve SÖZCÜ’yü memnun etmek için bunu düşüneceğini söyler diye bekledim ama üstüne dahi alınmadı.

Ben buna cesaret etmesini beklemiyordum zaten, O da beni yanıltmadı ve cesaret
edemedi.

Hata benim.

İnsan bazen gaflete düşebiliyor işte...

Ben de Şimşek’ten o cesareti ve delikanlılığı beklerken aynı gaflete düşmüşüm.

Bağışlayın...

AJET meselesi

Bu aralar seyahat eden birçok insanın önemli bir sorunu var: AJET

Daha önce THY’nin olan AnadoluJet, bir şekilde THY’den tamamen ayrılarak AJET’e dönüştü. Büyük ihtimalle Araplara satılacak.

AnadoluJet uçuşları TK 7- ile başlayan uçuş numaraları taşıyordu. AJET ise VF ile başlayan uçuş numaraları içeriyor. Araştırmadım, kimseye sormadım ama bu numarayı okur okumaz aklıma Varlık Fonu geldi.

AJET, Avrupa’daki örnekleri gibi ucuz uçuş yapacakmış. O nedenle de her hizmeti ayrı ayrı ücretlendirmeye başlamış. Uçuş sırasında ücretsiz su dahi vermiyorlar. Bagaj hakkını ayrıca satın almanız gerekiyor.

Bilet iptalleri, değişimleri neredeyse imkansız hale getirilmiş.

Ankara’dan İstanbul dışındaki bütün iç hat uçuşları AJET. THY alternatifi yok. Pegasus gibi özel şirketlerin uçuşu yoksa, Ankara’dan Anadolu’da bir kente uçmak için AJET’e mecbursunuz. Yani bir çeşit tekel.

Müşteri hizmetleri son derece kötü, zira müşterinin neredeyse hiçbir hakkı yok gibi.

Kars-Ankara uçuşunda bilet alırken 2D koltuk numarasını aldım. Bir gün önce o numaraya check-in yaptım ama kontuara geldiğimde koltuk numaramın 32C ile değiştiğini öğrendim. “Eeee para vermiştim 2D’ye” diyecek oldum, garibim kontuar görevlisi bir dokun bin ah işit misali yaşadığı bütün sorunları tek tek sıraladı. Neyse ki parasını verdiğim koltuğumu geri alabildim.

Bu arada 13:55 uçağının 15:05’te kalkacağını öğrendim. Saat 13:55’i gösterdiğinde uçak daha Ankara’dan kalkmamıştı.

Kendimi tutamayıp, kendisinin hiçbir dahli olmadığını bildiğim halde kontuar görevlisine sordum:

“Ne değişti ki? Hala aynı uçuşlar, hala aynı personel, hala aynı yer hizmetleri, peki AJET neden bu kadar sorun çıkarıyor. Neredeyse rötarsız uçuş yok.”

Kadıncağız iki elini yana açarak üzgün bir surat ifadesiyle “benim yapabileceğim bir şey yok” der gibi bana baktı.

Kendisine hak verdim, zira aylardır sosyal medya hesaplarında insanların AJET’le imtihanına tanık oluyoruz.

Memlekette her şey gibi havayolları da kötüleşiyor. AnadoluJET gibi prestijli bir kuruluş gitti yerine AJET gibi bir sorunlar yumağı geldi.

“Herkes uçacak” sloganını çok sevmiştim. Ancak artık o slogan “uçan herkes AJET sorunlarını yaşayacak” şeklini aldı.

Ne diyeyim, Allah akıl fikir versin.