Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Sayın Erdoğan, partisinin Kızılcahamam’da Yerel Yönetimler İstişare ve Değerlendirme toplantısında muhalefete yüklendi.
Erdoğan, muhalefeti zam yapmakla suçlarken, muhalefetin iktidara gelmesi halinde memura emekliye zam yapacağı yönündeki sözlerini dile getirdiği ve bu muhalefetin bu sözleri yerine getirmediğini söyledi.
Sayın Erdoğan; ‘’Seçimler bitince muhalefetin vaatlerinin de sonuna gelindi. Gençlere, kadınlara ve esnafa ve emekliye verilen sözlerin tamamı unutuldu. Düne kadar seçim kazanmak için hesapsızca atıp tutanlar bakıyorsunuz, ekmekten suya ellerinin altındaki her şeye zam yapıyorlar. Ucuzlatacağız, fiyatını indireceğiz, hatta bedava vereceğiz dedikleri hizmetlerin tamamında da astronomik fiyat artışlarına gittiler. Bu konuda gemi öyle bir azıya aldılar ki, kendi partilileri bile isyan etmeye başladı’’.
Bu konuşmayı ilk okuduğumda, ben mi yanlış anlıyorum düşüncesi ile, bir kez daha okudum. Konuşma metninde Sayın Erdoğan’ın adı geçmese , ‘’muhalif bir parti sözcüsü konuşuyor’’ derdim.
AKP Genel Başkanı Sayın Erdoğan, bir yanlışlık olmasın, 22 yılı aşkın süredir ülkeyi CHP değil, siz yönetiyorsunuz. İcra makamında siz oturuyorsunuz. Konuşmanızda verilen sözlerin yapılmadığını, peş peşe zamlar yapıldığını söylediğiniz CHP, icra makamında değil. Ülke ekonomisinin sorumlusu benim ben” diyen sizdiniz. Sorumlu siz olduğunuza göre, yukarıda sözünü ettikleriniz de sizi bağlar. Sizin yaptığınız zamlar için yandaşlar sizin seçmeninize ”Zamları Allah yapıyor” diyor.
Değerli Okurlar: Ticaret Bakanı Sayın Ömer Bolat’da “ Afgan çobanlar gitse hayvancılık kalmaz” diyor.
Sayın Bakan: AKP iktidarından önce, Türkiye her konuda, özellikle Hayvancılıkta ve tarımda kendi kendine yetiyor ve ihracat bile yapıyordu.
Soru şu:
Sığınmacılar gelmeden önce bu ülkede tarım yok muydu?
İktidarınızla tarımı ve hayvancılığı kim yok etti ?
Ülkeyi ithalat cenneti haline getirenler kim?
İnek ithali, saman ithali yetmedi, şimdi çoban ithaline başvuranlar kim?
Çünkü, Suriyeli ve Afgan çok az ücrete çalıştırılıyor. Bunlar bir süre çok düşük ücretle çobanlık yapıp etrafı tanıyınca , az ücretle sömürüldüğünü anlayıp, başka yerde çalışmayı yeğliyor.
Eğer 3-5 bin Afgan çobana ihtiyaç varsa, çoluk çocuğu olan Afgan seçer, yasal olarak çalışma izni verir, sigorta yapar, vergisini keser emeklilik verirsin.
Afgan çoban ihtiyacım var diye, 10 milyonu aşkın sığınmacıyı ülkeye almanın gereği var mı diye adama sorarlar…
Sayın Erdoğan; artık seçmene söyleyecek sözünüz kalmadı. Muhalefet üzerinden prim yapmaya çalışıyorsunuz. Yaptığınız tüm engellemelere rağmen, 2019 yılından bu yana, CHP Büyükşehir Belediye Başkanlarının, gerçek sosyal Belediyecilikle yoksul kesime yaptıkları ekonomik destekler için teşekkür borçlusunuz. Özellikle mega kentlerde yarattığınız ekonomik yangından mağdur olan insanların yaralarına merhem olmaya çalıştılar ve olmaya da devam ediyorlar.
Sayın Şimşek , ülke ekonomisindeki bu yangının çıkmasında hiçbir günahı olmayan ,emekli, asgari ücretli ve yoksul kesime, yarattığınız ekonomik yangını söndürme görevini yüklüyorsunuz…
SON SÖZ: Senin alın terinle, senin verginle Karun gibi yaşayıp evliya gibi konuşanları alkışladığın sürece ne sefaletin biter, ne de köleliğin... MUSTAFA CÜCEMEN