Yönetmen Ali Özgentürk, o yıllarda herkesin farkına varıp da kulaktan kulağa konuştuğu; “işkence-ölüm- hapishane” karanlığını film yapmış, adını da “Su Da Yanar” koymuştu. Tarık Akan, Şahika Tekand, Hikmet Karagöz, Haşmet Zeybek’in oynadığı film, önce Anadolu’da sonra İstanbul’da yasaklanmış, kopyalarını polis toplayıp yakmış, filim yönetmeni Ali Özgentürk yargılanmıştı. Filmin adı bir Anadolu Türküsünden esinlenerek konulmuştu.

Baba bugün.

Dağlar yeşil boyandı.

Kim yattı. Kim uyandı.

Kalbime ateş düştü.

Su serptim ateş sönsün.

Serptiğim su da yandı.

★★★

Sonunda Çukurova’da serpecek su kalmadı. Uzunca zamandır ırgatlar, köylüler, çiftçiler, üniversiteler, ziraat mühendisleri, su birlikleri; “sıcak hava dalgası afet oldu üstümüze geliyor, önlem alalım, tedbir düşünelim” diye bağırıp uyarıyorlardı. Eski tarım bakanlarından Bekir Pakdemirli de “Korkmayın, üzülmeyin yeraltı barajları yapıyoruz, 150 yeraltı barajı yaptık” demişti.

Hani nerde?

Yalan çıktı.

★★★

Bakan’ın sözü yalan çıktı fakat kendisi bakanlık bütçesinden milletvekillerine yılbaşı hediyesi çok pahalı marka kravat, hanım vekillere de pahalı eşarp hediye verdi, vekillerde bu hediyeyi kabul etti, kravat bakan çekip gitti, yeni bakan geldi, önlem gelmedi. Adana’da köylüye haber yollandı.

Güz ekimi yapmayın.

Soğan, patates.

Marul, sebze ekmeyin.

Sulayacak su kalmadı.

★★★

Anadolu’nun en bereketli toprağı Çukurova’da Seyhan, Ceyhan nehirleri ve Berdan Irmağı ile 8 bin yıldır  sulu tarım yapıldı. Yılda 3 kez ekimle kucaklaştı toprak ve  üç kez verim alındı. Su bitti, üçüncü ekimi yapmayın kara haberi çıkıp geldi.

Yukarıda Çatalan!

Aşağıda Seyhan!

Kod farkının sunduğu avantaj ile Çatalan Barajı’ndan Seyhan’a suyun kendi itme gücü (cazibesi) ile kapalı sistem su akıtılabilir; Çukurova susuz kalmazdı. Ciddi bir önlemdi, alınmadı. Şu anda açık sistemde kanallar tıkanıyor, sıcak havada suyun yarısı tarlaya, bostana, bağa, bahçeye ulaşmadan buharlaşıyor.

★★★

Ezberci kafa 22 yıldır iktidar oldu; suyu verimli kullanmak diye bir anlayış, zihniyet, kavram, davranış geliştirilmedi.

Bilim yolu izlenmedi.

Veriler takip edilmedi.

Şubat ve Mart ayında taşkın olmasın diye Baraj suyunu boşalttılar. Yeterince kar yağmadığı için baraja su akışı azaldı; Ağustos-Eylül-Ekim’de sulayacak su kalmadı. Bilimin ışığı izlenseydi Şubat ve Mart yağmur suları boşa denize akmayacak, Çukurova da susuz kalmayacaktı.

★★★

Sulama Birlikleri düzeni değiştirildi.  Su birlikleri başkanları çiftçiyle, köylüyle, bağ ve bahçeci ile iç içeydi. Su Birliği Başkanları Ankara’dan atama ile getirilir oldu. Barajdan denize kadar bütün ova atanan (muhtemelen partili)  bir adama bağlandı.

Seyhan Barajı!

70 yaşını geçti.

Yatağı doldu.

Tuttuğu su azaldı.

Ve  Çukurova’ ya da iklim değişikliği bağıra bağıra geldi.

★★★

Toprak nemini kaybetti.  Yer altı suları çekildi, yağmur düzeni alt üst oldu. Önlem alınması, çare düşünülmesi; yeni su toplama barajlarının planlaması ve yapılması gerekiyordu. Seyhan ile Berdan barajlarının taşkın molozlarıyla dolmasının önüne geçilmeli, barajları besleyen nehir ve ırmakların etrafı ağaçlandırılıp, kanalların üzerinin kapatılması ve kapalı sistem cazibeli su ağı kurularak azalan suya göre tarım planlaması yapılmalı, çok su yutan geniş yapraklı bitkilerin ekimi sınırlandırılarak bir “Çukurova Cenneti” yaşatılmalıydı.

★★★

Türkiye’nin en büyük sorunu; nüfusun şehirlere akması ve kentlerin artık bu nüfusu taşıyamaz hale gelmesinden payını Adana da aldı.

Şehir çok büyüdü.

Adana’nın nüfusunu dondurmak ve her yıl 100 bin azaltacak yeni bir şehircilik planlamasını yapmak ve uygulamak... Şehir toprağının yüzde 50’sini ağaç örtüsüyle donatmak... Kentin büyük binalarının çatısını portakal, mandalina, limon, turunç bahçesi haline getirecek bir yeni ibadeti başlatmak...

Hiçbiri yapılmadı.

Su da yandı!

Şapka düştü!

İki haber aynı günde yan yana geldi, şapka düştü, kel göründü. Birinci Haber: Kamu Özel İşbirliği modeliyle kentlerin dışında çok büyük hastaneler yapıldı. Bu hastaneleri yapan özel holdinglere devletin kira ve hizmet bedeli ödemesi garanti edildi. Devletten yüksek kira bedeli alabilmek için hastanelerin sağlık hizmeti vermeyen kapalı alanlarının çok büyük tutulduğu ve kapalı alanlara da kira ödendiği ortaya çıktı. İkinci Haber: Savunma Sanayi İcra Komitesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başkanlığında toplandı ve bölgemizde artan askeri çatışma ihtimaline karşı “katmanlı hava savunma (Çelik Kubbe) projesi” geliştirildiği ifade edildi. Açıklanan bu projede Rusya’dan 5 milyar dolara alınan S-400’lerin adı geçmedi. S-400’ler hurdaya mı çıkarıldı, açıklayan, bilgi veren olmadı.