TBMM'de dün akşam BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık'ın CHP'yi ırkçılık yapmakla suçlayarak, ''Ya geçmişte yapılanlardan dolayı Kürt halkından, diğer halklardan özür dileyeceksiniz ya da her gün bizi karşınızda göreceksiniz. Haddinizi bileceksiniz. Oradan gelip, hele dağdan gelip bağcıyı kovma hakkına sahip değilsiniz'' sözlerine CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan'dan sert bir yanıt geldi.

Tarhan yaşanan tartışmalarla ilgili yaptığı yazılı açıklamada "Bu toprakları yurt bilmiş aralarında ailemin de olduğu milyonlarca yurttaşımızı aşağılayan, inciten bu ırkçı ve ilkel içgüdüyü şiddetle kınıyorum." dedi.

Tarhan, yaptığı yazılı açıklamada, CHP'ye yönelik yıpratma kampanyasının, “son moda açılımdan da şebeke gibi çalışan naylon barış yanlılarından da bağımsız olmadığının son gelişmeler ve Meclis'teki ittifaktan anlaşıldığını” söyledi ve "Senaryonun sahneye konması,  başbakanın baştan hedeflediği çözümsüzlüğün faturasını kesmek istediği bir adres arayışından başka bir şey değildir. Niyeti,  desteğine ihtiyaç duyduğu batıyı oyalamak,  gerektiğinde suçu başkasına yüklemek, olmayan bir niyete fatura aramaktır. Fatura adresi bellidir, özelde ulusal değerlere bağlı olanlar ve her hâlükârda CHP. Bu süreçte saldıranların işbirliği, bazı medya gruplarının da destek verdiği bir gürültüyle örtülmeye çalışılmış, ırkçılığın ansiklopedisini yazacak birikimde olanlar bize parmak sallamaya kalkışmıştır. " dedi.

"İnsanların kaç santim boyu olduğunu, soyunun nerden geldiğini diline pelesenk edenler, “AFEDERSİNİZ ALEVİ, ERMENİ, ZERDÜŞT” ırkçılığını yapanlar unutulmuştur" diyen Tarhan, 1930’larda ülkeyi savaşa sokmamak için yapılan temasları lanetleyenler, kanlı diktatör El Beşirle imzaladıkları askeri antlaşmayı da, abi-kardeş edebiyatını da, ortak bakanlar kurulu toplantılarını da unutmuşlardır. Bununla da yetinmedikleri ve dün gece meclis kürsüsünden, koro halinde CHP’ye saldırırken hızlarını alamayıp, gözdağı verircesine, “Diyarbakır’a abdestsiz giremezsiniz, Kafkaslardan, Boşnaklardan gelenler siz bu ülkenin sahipleri değilsiniz, dağdan gelip bağdakini kovamazsınız, haddinizi bileceksiniz” çirkefliğine kadar düşerek, bu topraklarda, kimin nereden gitmesi veya gönderilmesi gerektiğinin istatistiğini birlikte tuttukları ve kafatası ölçtükleri de anlaşılmıştır. Siyasetin ve siyasetçinin bu kadar alçaldığı ve belli kimlikteki yurttaşları gruplandırıp, adını da vererek, onlara  karşı kinini ve nefretini bu denli rahat  kustuğu bir başka an görülmemiştir." diyerek, toprak mülkiyetçiliği üzerinden faşizan bir anlayışla,  bu toprakları yurt bilmiş aralarında ailesinin de bulunduğunu belirttiği milyonlarca yurttaşı aşağılayan, inciten bu ırkçı ve ilkel içgüdüyü şiddetle kınadığını belirtti.

Bilinçaltını açığa vuran kafatasçı şoven anlayış sahiplerinin iktidar ve muhalefetteki ortaklarının herhangi bir sorunu çözme niyeti olamayacağını belirten Tarhan, "Ancak sorun çıkarma niyeti olabilir. Onlar ancak çözümsüzlükte, kutuplaştırmada ustalaşmıştır. Onları kaygılandıran yegane şey çözüm ihtimalidir. Meşhur açılım mezarlığına bakarsanız anlarsınız. Kürt açılımı, Ermeni açılımı, Alevi açılımı, işte Kıbrıs, işte Avrasya stratejisi, Avrupa Birliği ve işte Suriye açılımı ve Orta Doğu faciası." diye konuştu.

Kötü bir senaryoya tanıklık edildiğini belirten Tarhan, "Tarihin bu özel döneminde KUZEY IRAK yatırımlarını kimlerin aralarında paylaştığını, CHP ile bağlarını kopardığında kimlerin işlerinin rast gittiğini zaman gösterecektir. Unutulmamalı ki, Türkiye gibi CHP de,  pekçok kötü senaryoyu boşa çıkarma potansiyeline sahiptir. Türkiye Cumhuriyetinin geçmişinde nasıl varsa geleceğinde de var olacaktır." dedi.